Erdoğan: Biz işgalci değiliz bizde her şeyden önce merhamet var (2) 

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan: Biz işgalci değiliz bizde her şeyden önce merhamet var (2)
Oluşturulma Tarihi: Mart 07, 2018 18:48

Erdoğan: Biz işgalci değiliz bizde her şeyden önce merhamet var (2) 

Haberin Devamı

"ÇÖZMEMİZ GEREKEN PİSKOPATLARA, SAPIKLARA HAREKETE GEÇME CESARETİ VEREN İKLİMİN ORTADAN KALDIRILMASIDIR" 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hem kadınlara hem çocuklara yönelik saldırıların izini inancımızda ve kültürümüzde arayanlar art niyetlidir. Adını tam olarak koymak gerekirse bu tür eylemlerin her biri birer insanlık suçudur. Bazılarının çıkıp  dikkat çekmek, popüler olamak amacıyla kavramları eğip bükerek asıl mesajını gizleyerek söyledikleri sözlerin kıymeti harbiyesi yoktur. Çözmemiz gereken mesele, bir takım piskopatlara, cani ruhlulara, sapıklara harekete geçme cesareti veren iklimin ortadan kaldırılmasıdır. Bunu da hep birlikte yapacağız. Son dönemlerde karşımıza sıkça çıkan haberler kadına yönelik şiddet ve çocuğa yönelik taciz konusunda milletimiz ile medyada oluşan hassasiyetin ifadesidir. Eskiden adeta yapanın yanına kar kalan şiddet ve istismar eylemleri artık ne milletimiz ne de devletimiz tarafından görmezden geliniyor" dedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen HAK-İŞ Dünya Kadın Günü Programı'nda konuştu. 
"KADIN VE ERKEK ARASINDAKİ AYRIMCILIKTAN DAHA TEHLİKELİSİ KADINLAR ARASINDA AYRIMCILIK YAPMAKTIR"
Erdoğan, "Bizim annelerimiz, kadınlarımız dünyanın en fedakarlarıdır. Yeri gelir Erzurum'da Kara Fatma olur. Balkanlardan Kafkaslara kadar cephe cephe dolaşır. Yaşanan bir takım hadiseler nedeniyle bugünlerde kadına şiddeti konuşuyoruz. Okulunda, sınıfının kapısı önünde, mezuniyet töreninde, hak aramak için çıktığı sokaklarda şiddete maruz kalan kadınları hatırlıyor muyuz? Eğer kadın meselesini tüm boyutlarıyla konuşacaksak önce samimi olmamız gerekir. Kadın ve erkek arasındaki ayrımcılıktan daha tehlikelisi kadınlar arasında ayrımcılık yapmaktır. Maalesef Türkiye bu sıkıntıları yaşamıştır. Dünyanın başka yerlerinde de özellikle son yıllarda benzer utanç manzaralarına rastlıyoruz. Önce kadınlar arasındaki ayrımcılığı ortadan kaldırdık. Kadını her alanda hak ettiği konuma çıkartacak çalışmaları yaptık. Bunun için bize çok saldırdılar. Sırf bu sebepten partimizi kapatmaya dahi kalktılar. Milletimizin desteğiyle bu zorlukların üstesinden gelmeyi başardık. İnsanları bölmeye yönelik her tartışma yeni bir zulüm kapısının aralanması anlamına gelir. Kadınalrımız hayatın her alnındfa olduğu buradaki gibi dimdik ayaktalar. Erkekle kadın arasındaki üstünlük tartışması beyhude bir tartışmadır" diye konuştu. 

"KADINLARI TÜM KÖTÜLÜKLERİN KAYNAĞI OLARAK ŞEYTAN, İBLİS OLARAK GÖREN ..." 
Erdoğan, "Şu anda dahi Asya'nın izbe köşelerinde daha çok ve ucuz üretim için en kötü şartlarda çalıştırılan kadınların varlığını biliyoruz. Kadınları tüm kötülüklerin kaynağı olarak şeytan, iblis olarak gören bunun için onları çarmıha geren işkence eden, yakan güya dini anlayışlar asırlarca bu dünyada hüküm sürmüştür. Dün çarmıha gerdikleri kadınları, bugün farklı yöntemlerle aşağılamaya, metalaştırmaya çalışanların cilalarını kazıdığımızda altından yine aynı zihniyet çıkıyor" dedi. 

"SURİYE, DOĞU GUTA'DA KATLEDİLEN BİNLERCE KADIN İÇİN TEK BİR SÖZ ETTİKLERİNİ DUYDUNUZ MU?" 
Erdoğan, "Bugün kadın hakları diye ortalığı inletenlerin siz hiç Suriye, Doğu Guta'da katledilen binlerce kadın için tek bir söz ettiklerini duydunuz mu? Suriye'de çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 1 milyon insanın alçakça katledilmesi karşısında kıllarını kıpırdatmayanların kadın hakları konusundaki sözlerinin ne anlamı olabilir? Hepsine soruyorum hadi bu konuda da konuşun. Siz Afrin'e Türk ordusunun girmesini konuşamazsınız. Biz Afrin'e işgal gücü olarak girmedik. Biz Afrin'deki teröristleri temizlemek için girdik, durumumuz bu. Teröristlerden temizleyip sahiplerine teslim etmek için oradayız. Biz 3.5 milyon Suriyeli kardeşimize ev sahipliği yapıyoruz. Ey dünya, siz ne kdar Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyorsunuz? Sizin konuşmaya hakkınız yok, bizim çok şey var" ifadelerini kullandı. 

"BUNLAR SADECE ŞOVMEN, ŞOVMEN. ASLA KADIN HAKLARI SAVUNUCUSU DEĞİL" 
Erdoğan, "Akdeniz'in karanlık sularında kaybolup giden on binlerce kadın ve çocuğun arkasından timsahın gözyaşlarının döküldüğünü gördük. Samimi ortamda gözyaşı dökmeyenlerin, gerçek birer kadın hakları savunucusu olduğuna nasıl inanabiliriz? Bunlardan kadın hakları savunucusu olur mu? Bunlar sadece şovmen, şovmen. Asla kadın hakları savunucusu değil" dedi. 

"ÖZELLİKLE DE KADIN CİNAYETLERİYLE İLGİLİ HABERLER BENİ FEVKALEDE RAHATSIZ EDİYOR" 
Erdoğan, "Ülkemizde kadınlara yönelik şiddetle, özellikle de kadın cinayetleriyle ilgili haberler beni fevkalede rahatsız ediyor. Kadına sırf cinsiyetinden dolayı böyle bir muameleyi reva görenin insanlıktan nasibini almadığını düşünüyorum. Hele hele çocuk istismarını asla  düşünmek, tartışmak istemeyeceğimiz bir vahşet halidir" dedi. 

"ÇÖZMEMİZ GEREKEN PİSKOPATLARA, SAPIKLARA HAREKETE GEÇME CESARETİ VEREN İKLİMİN ORTADAN KALDIRILMASIDIR" 
Erdoğan, "Hem kadınlara hem çocuklara yönelik saldırıların izini inancımızda ve kültürümüzde arayanlar art niyetlidir. Adını tam olarak koymak gerekirse bu tür eylemlerin her biri birer insanlık suçudur. Bazılarının çıkıp  dikkat çekmek, popüler olmak amacıyla kavramları eğip bükerek asıl mesajını gizleyerek söyledikleri sözlerin kıymeti harbiyesi yoktur. Çözmemiz gereken mesele, bir takım piskopatlara, cani ruhlulara, sapıklara harekete geçme cesareti veren iklimin ortadan kaldırılmasıdır. Bunu da hep birlikte yapacağız. Son dönemlerde karşımıza sıkça çıkan haberler kadına yönelik şiddet ve çocuğa yönelik taciz konusunda milletimiz ile medyada oluşan hassasiyetin ifadesidir. Eskiden adeta yapanın yanına kar kalan şiddet ve istismar eylemleri artık ne milletimiz ne de devletimiz tarafından görmezden geliniyor" diye konuştu. 

"SEVGİLERİ, EMEKLERİ VE FEDAKÂRLIKLARIYLA DÜNYAMIZI GÜZELLEŞTİREN KADINLARIMIZ" 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir de yazılı mesaj yayınladı. Erdoğan'ın mesajı şu şekilde: "Aileden başlayarak hayatımızın her yerinde ve her anında, sevgileri, emekleri ve fedakârlıklarıyla dünyamızı güzelleştiren kadınlarımızın, Dünya Kadınlar Günü'nü tebrik ediyorum. Kurduğumuz devletlerin harcını yoğuran, Kurtuluş Savaşı'nın görünmez kahramanları olan, Cumhuriyet döneminde ülkemizin katettiği mesafede çok önemli katkıları bulunan, istiklalimize ve istikbalimize yönelik tehditlere karşı en ön saflarda mücadele eden kadınlarımız, geleceğimizin inşasında günümüzde de önemli rol oynamayı sürdürüyorlar. 

KADINI VEYA ERKEĞİ, AYNI MADALYONUN İKİ YÜZÜ GİBİ TELAKKİ EDEN BİR MEDENİYET
Kadını veya erkeği, aynı madalyonun iki yüzü gibi telakki eden bir medeniyetin mensupları olan bizler, cinsiyetçi yaklaşımların her türüne karşıyız. Bizler, insan onurunu yok sayan ve yaşanan pek çok acının da müsebbibi olan çarpık zihniyetlere karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız. Esasen, bu tür cinsiyetçi bakış açıları, bizim değerlerimizle, tarihimizle, sosyal hayatımızın dinamikleriyle de bağdaşmıyor. Siyaset, ekonomi ve eğitim başta olmak üzere hayatın her alanından kadını dışlayan bir anlayış, sadece hanım kardeşlerimiz için değil, bütün toplum için büyük bir eksik ve ciddi bir tehdittir. Kendi tarihi ve kültürel birikimimiz ışığında, yanlışları düzelterek, eksikleri tamamlayarak, kadının her alanda varlığını güçlendirecek adımları hep birlikte atmamız gerekiyor. 

KADINLARIMIZ İÇİN POZİTİF AYRIMCILIK İÇEREN PEK ÇOK DÜZENLEME 
Kadına yönelik şiddet ve baskının sadece ülkemizin değil, tüm dünya kadınlarının sorunu olduğunu unutmamalıyız. Kadınların, çarpık bir anlayışla ve sırf cinsiyetleri sebebiyle istismara, şiddete, haksızlığa maruz kalması asla kabul edilemez. Uğradıkları haksızlıklar, adaletsizlikler, ayrımcılıklar karşısında kadınların yanında yer almak, hepimiz için öncelikle insani bir görevdir. Bizler, sorunların hak ve adalet temelli bir anlayışla çözüme kavuşturulması için toplum olarak hep birlikte gayret göstermemiz gerektiğine inanıyoruz. Geçmişten gelen eksiklerin ve yanlışların hızla düzeltilebilmesi için de, eğitimden sağlığa, istihdamdan siyasal hayata katılıma kadar her alanda, kadınlarımız için pozitif ayrımcılık içeren pek çok düzenlemeyi hayata geçirmiş olduğumuzu bu vesileyle hatırlatmak istiyorum. Bu mücadelede en büyük güven ve destek kaynağımız, ülkemize başarıları ve hizmetleriyle değer katan, geleceğimize yönelik tehditler karşısında dimdik duran, cesur, özgüvenli ve eğitimli kadınlarımızdır. 

CENNETİN AYAKLARI ALTINA SERİLDİĞİ TÜM ANNELERE SEVGİLERİMİ, SAYGILARIMI SUNUYORUM 
Bu düşüncelerle, şiddet kurbanı olan, görevleri başında katledilen, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında yitirdiklerimiz başta olmak üzere milletimizin özgür ve aydınlık geleceği için şehit olan tüm kadınlarımızı şükranla yâd ediyor, her birine Allah'tan rahmet diliyorum. 
Canlarından çok sevdikleri çocuklarını, eşlerini, babalarını, kardeşlerini vatan uğruna toprağa veren şehit yakınlarımıza sabır temenni ediyorum. Cennetin ayakları altına serildiği tüm annelere sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Bu vesileyle kadınıyla erkeğiyle tüm vatandaşlarımızı en kalbi duygularımla selamlıyorum."  

(FOTOĞRAF) 

Hakime TORUN /ANKARA (DHA)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!