Güncelleme Tarihi:
Hakime TORUN /ANKARA (DHA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, din konusunda son günlerde yaşanan tartışmalara ilişkin, "Birilerinin çıkıp hayatın gerçekleriyle ilgisi olmayan sözler edip kafaları karıştırması yanlıştır. Kimse bizim dinimize fatura kesme hakkına sahip değildir. Bu konularda konuşma yetkisi benim değil. Ben Diyanet İşleri Başkanı değilim. Bir Müslüman olarak sorumluluğu olan bir insan olarak dinime getirilen bu zafiyete de tahammülümüz yok. Bildiğimizi, inanmadığımızı söylemek durumundayız. Din İşleri Yüksek Kurulumuz, Diyanet İşleri Başkanımız alanı boş bırakmaması lazım. Hiç kimsenin dinimizi böyle karikatürize etmeye hakkı yoktur. Biz bir dinde reform aramıyoruz. Böyle bir derdimiz de yok. Haddimize mi? Asla. Ama önüne gelen böyle çıkıp da kadınlarla ilgili genç yaşlı bunlarla ilgili ileri geri konuşmalarının İslam'a getirdiği lekeyi, gölgeyi görmemezlikten gelemez" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin genel merkezinde Siyaset Akademisi'nin açılışında konuştu.
"ŞARTLARA GÖRE YENİLEMEZSEK SADECE KENDİ KENDİMİZİ KANDIRMIŞ OLURUZ"
Din konusunda son günlerde yaşanan tartışmalara ilişkin Erdoğan şöyle konuştu: "Bizim tarihimiz de tıpkı adımız gibi aktır. Bu kadro sicili ak, alnı ak, başı dik bir kadrodur. Zaman zaman bize 15 yıllık iktidarımızın sırrını soruyorlar. Milletiyle beraber yürüyeni alaşağı edebilecek hiçbir fani güç yoktur diyoruz. 'Ne zaman ölürsek işte o zaman yoruluruz' diyoruz. Değişimi inkar etmek kafasını kuma gömen devekuşu misali kendi kendini kandırmak demektir. Değişmeyecek olan kurallar, ilkeler de vardır. İslam'ın son din olduğu asla değişmeyecek bir hakikattir. Bununla kimse oynayamaz. Dinimiz İslam ve kitabımız Kuran-ı Kerim kıyamete kadar caridir. Kıyamete kadar gelecek olan tüm toplumlar karşısında söyleyecek sözü olduğu anlamına gelir. Kitabımız Kuran'ın her zaman söyleyecek sözü var. Ama bunlardan hareketle yapılan içtihadlar ve geliştirilen kurallar uygulamadaki karşılıkları zamana şartlara göre değişecektir. Zamanın değişmesi ile ahkamın da değişeceği inkar edilemez. Kurallar bunlar. Uygulamaya ilişkin kuralları içinde bulunduğumuz şartlara göre yenilemezsek sadece kendi kendimizi kandırmış oluruz.
KİMSE DİNİMİZE FATURA KESME HAKKINA SAHİP DEĞİL
Birilerinin çıkıp hayatın gerçekleriyle ilgisi olmayan sözler edip kafaları karıştırması yanlıştır. Kimse bizim dinimize fatura kesme hakkına sahip değildir. En çarpıcı örnekleri de son günlerde kadınlar konusunda yaşandı. Sadece ilmi bir zeminde teorik konunun tartışması olacak konuların toplum önünde alelade konuşulmasını içerikten öte yöntem olarak da doğru bulmuyoruz.
BU KONULARDA KONUŞMA YETKİSİ BENİM DEĞİL BEN DİYANET İŞLERİ BAŞKANI DEĞİLİM
Bu konularda konuşma yetkisi benim değil. Ben Diyanet İşleri Başkanı değilim. Bir Müslüman olarak sorumluluğu olan bir insan olarak dinime getirilen bu zafiyete de tahammülümüz yok. Bildiğimizi, inanmadığımızı söylemek durumundayız.
DİN İŞLERİ YÜKSEK KURULUMUZ, DİYANET İŞLERİ BAŞKANIMIZ ALANI BOŞ BIRAKMAMASI LAZIM
Din İşleri Yüksek Kurulumuz, Diyanet İşleri Başkanımız alanı boş bırakmaması lazım.
HİÇ KİMSENİN DİNİMİZİ BÖYLE KARİKATÜRİZE ETMEYE HAKKI YOKTUR
İlahiyatçılarımızın muteber alimlerimizin ise ya sesleri çıkmıyor ya da duyulmuyor. Ya da korkuyorlar. Niye korkuyorsun? Bizim itirazımız hatta isyanımız işte bu hadsizlikleredir. Hiç kimsenin dinimizi böyle karikatürize etmeye hakkı yoktur. Bizim itirazımız, isyanımız böyle hadsizlikleredir.
BİZ BİR DİNDE REFORM ARAMIYORUZ. BÖYLE BİR DERDİMİZ DE YOK
Biz bir dinde reform aramıyoruz. Böyle bir derdimiz de yok. Haddimize mi? Asla. Ama önüne gelen böyle çıkıp da kadınlarla ilgili genç yaşlı bunlarla ilgili ileri geri konuşmalarının İslam'a getirdiği lekeyi, gölgeyi görmemezlikten gelemez.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞIMIZ, İLAHİYATÇILARIMIZ MEYDANI FETÖ GİBİ ALÇAKLARA BIRAKTILAR
Türkiye'de din eğitim ve öğretiminin sağlıklı temel üzerinde yaygınlaştırılmasına ihtiyaç vardır. Diyanet İşleri Başkanlığımız, ilahiyatçılarımız meydanı FETÖ gibi alçaklara bıraktılar. Toplum bu hale geldi. Bu bize örnek olamayacak da hangisi bize örnek olacak? El Kaide, DEAŞ, Boko Haram gibi terör örgütleri, İslam'ın öğretilmesi konusundaki eksikliği kullanarak ortaya çıkmış ve palazlanmıştır. Dünkü konuşmadan sonra birileri sosyal medyada konuşmaya başladılar. Siz bu fakiri korkutamayacaksınız, hak neyse onu söylemeye devam edeceğim.
DİNİMİZE FATURA KESTİRMEYE HAKKINIZ YOK
Kuran'ın ve İslam'ın hükümlerini sağa sola evirip çevirmeye hakkınız yok. Dinimize fatura kestirmeye hakkınız yok. Bu örgütlerin arkasında falanca, filanca var demek derdimize derman olmaya yetmiyor.
SON GÜNLERDE ATILAN ADIMLARI ASLA AFFETMİYORUZ
Biz AK Parti olarak Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olarak sözüm şudur; kucaklayıcı olacağız. Dinimize gölge, leke düşürmek isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Sosyal medyada, şurada, burada saldıranlar olacak, unutmayın eğer haksızlık karşısında susarsanız dilsiz şeytan olursunuz. Bu konuyla ilgili olarak da yapılması gerekeni yaptık yapmaya da devam ediyoruz. Son günlerde atılan adımları asla affetmiyoruz."
"ETKİSİZ HALE GETİRİLENLERİN SAYISI 3 BİN 171 OLDU. AFRİN MERKEZ KUŞATILMIŞ VAZİYETTE"
Erdoğan, "Şimdi biz kitabımızdan aldığımız heyecan, aşk ile Afrin'e yürüyoruz. Şu anda hedef Afrin. İyi bir noktaya geldik. Girerken sordum, etkisiz hale getirilenlerin sayısı 3 bin 171 oldu. Afrin merkez kuşatılmış vaziyette. Her an Afrin merkeze girmekle karşı karşıyayız" dedi.
(FOTOĞRAF)