Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 2012 16:41
EPİLEPSİ nöbetlerinin kadınlarda beyninin sağ lobundan, erkeklerde ise sol lobundan kaynaklandığında daha ağır geçtiği belirlendi.
Bilkent Üniversitesi Cyberpark'taki Ulusal Manyetik Rezonans Araştırma Merkezi'nde (UMRAM) araştırmalarını yürüten nöroradyoloji uzmanı Prof. Dr. Kader Karlı Oğuz, merkezde epilepsi konusunda bir dizi araştırma yürüttüklerini söyledi.
Epilepsi nöbetleri geçiren hastaların farklılıklarını görüntülemeyle ortaya koyduklarını anlatan Oğuz, şu bilgileri verdi:
“Hastaların MR incelemeleri, nöbetlerin sağ veya sol lobundan kaynaklanışı ve cinsiyeti göz önüne alınarak değerlendirildiğinde rutin incelemelerde görülemeyen mikroyapısal değişiklikler, özel görüntüleme yöntemleriyle ortaya kondu. Daha önce de kadınlar ve erkeklerin nöbetlerde farklı belirtiler gösterdiği bilinmekteydi. Bu iki cinsiyetin beyninde özel liflerin farklı derecede etkilendiği MR ile gösterildi.
Araştırmamız, epilepsi nöbetlerinin kadınlarda beyninin sağ lobundan, erkeklerde ise sol lobundan kaynaklandığında daha ağır geçtiğini ortaya koydu.”
Oğuz, beyindeki bu durumun belirlenmesinin, yeni tedavi yöntemlerinin bulunmasını da kolaylaştıracağını kaydetti.
Beynin iki yarısı farklı şekilde etkileniyor
Bilkent ve Hacettepe Üniversitesi araştırmacılarının ortak çalışmasında, hastalıktaki etkilenmenin beynin sağ ve sol loblarından kaynaklanan nöbetlerde aynı olmadığının bir kez daha doğrulandığına işaret eden Oğuz, “Beynin iki yarısından kaynaklanan nöbetler birbirinin simetriği değildir. Bunun izlerini MR ile de izlemek mümkün olmaktadır” dedi.
Nöbetlerin beynin dar ya da geniş bir alanını etkilediğinin belirlendiğini dile getiren Oğuz, “Daha büyük bir alanı etkileyen durum bulunduğuna göre, beynin daha büyük bir bölgesinin hastalıktan etkilenmiş olduğunu düşündük. Araştırmamızda daha ağır bulgularda beynin daha büyük bölümünün etkilendiğini kanıtlamış olduk. Gördük ki bu nöbet, belli bir yerde kalmaz daha büyük alana yayılırsa hasta beyni de o oranda daha fazla etkileniyor. Bunun bilimdeki görüntülenmesi, bizim araştırmamıza kadar detaylı yapılmamıştı” diye konuştu.
Epilepsi konusunda çalışmalarının devam ettiğini belirten Oğuz, beynin fonksiyonlarının baskın olduğu yarının belirlenmesine yönelik cerrahi incelemelerin, yeni görüntüleme yöntemleri sayesinde önemli ölçüde azaldığına işaret etti. Oğuz, araştırmalarının da yeni yöntemlerin gelişmesine katkı verdiğini sözlerine ekledi.