Güncelleme Tarihi:
Nursima KESKİN / ANKARA, (DHA) - CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, haklarında soruşturma yürütülen ve firari durumda olan, aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'le HDP'li vekiller Faysal Sarıyıldız ve Tuğba Hezer'in de bulunduğu 130 kişi, 3 ay içinde Türkiye'ye gelmezse vatandaşlıktan çıkarılmasına ilişkin "AK Parti hükümeti milletin aklıyla dalga geçmektedir. Vatandaşlıktan çıkarmak insana verilebilecek en büyük cezadır. Siz Gülen'in iadesini engellemek için bulacağınız en iyi çözümü buldunuz. Gülen'in iadesi anca böyle engellenirdi. Gülen'in iadesini bu hükümet, Erdoğan istemiyor" dedi.
"HELİKOPTER KAZASININ ARAŞTIRILMASI İÇİN KOMİSYON KURULMASINI İSTİYORUZ"
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Engin Altay, Şırnak Şenova'da helikopterin düşmesi sonucu 13 askerin şehit olduğu kazanın aydınlatılmasını istedi. Engin Altay, "1 Haziran'da yaşanan olayın kaza mı sabotaj mı görev kusuru mu suikast mı olduğu, tedbirsizlik sonucu mu olduğu halen soru işaretidir. Suikast de kaza da olsa her şeyden önce bir görev ihmalinin olduğu çok açık. Başbakan bugün engel tanıma cihazlarının doğrudan temini yoluyla alınması için bir emir vermiş. Günaydın başbakan. Bu cihazların alınması için bir general çok sayıda subay, astsubayın hayatını kaybetmesi mi gerekiyor. Bir sabotaj var mı bir yerden havaya atılmış silah yoluyla mı helikopterin düşüp düşmediği konusunda vatandaşların kafasında soru işareti vardır. Hükümetin görevi bu konuda bütün gerçekleri kamuyla paylaşmaktır. Bu kadar lükse para ayıran devletin 3 engel tanıma cihazını almak için önünde maddi bir engel yoktur. Önünde olsa olsa büyük bir görev kusur vardır. Ve bu hükümete aittir. Cumhurbaşkanının yurt dışı gezilerine buradan kargo gemilerle makam aracının taşındığı ülkede bu kadar külüstür hale gelmiş helikopterlerimizin teröre ve teknolojiye kurban edilmemeleri gerekir. Hükümeti bu konuda şehit ailelerini rahatlatacak açıklama yapmaya davet ediyorum. CHP Grubu olarak yarın TBMM Genel Kuruluna Şırnak Şenova'da meydana gelen helikopter kazasıyla ilgili Meclis Araştırma Komisyonu kurulması için önerge vereceğiz. Bu Meclis Araştırma Komisyonu derhal kurulmalı ve yaşananlar araştırılarak işin doğrusu milletimize gösterilmelidir. Destek vermeyeceklerine dair bir endişe ve şüphe duymuyorum. Reddedilmesi bu önergenin ak parti grubunu büyük bir töhmet ve zan altında bırakacaktır. Bu tablo Türkiye için utanç tablosudur. Bu kadar lüks içindeki bir devletin üç kuruşluk cihaz eksikliği nedeniyle 13 iyi yetişmiş general, subay ve astsubayını şehit vermesi kabul dilemez. TBMM'yi bu olaya el koymaya çağırıyoruz." diye konuştu.
"GÜLEN'İN İADESİNİ ENGELLEMEK İÇİN EN İYİ ÇÖZÜMÜ BULDUNUZ"
Engin, " "AK Parti hükümeti milletin aklıyla dalga geçmektedir. Vatandaşlıktan çıkarmak insana verilebilecek en büyük cezadır. Siz Gülen'in iadesini engellemek için bulacağınız en iyi çözümü buldunuz. Gülen'in iadesi anca böyle engellenirdi. Gülen'in iadesini bu hükümet, Erdoğan istemiyor. Hakikaten istiyor olsa böyle bir duyuru ilanı çıkarılmaz. Bu iş 'Ben seni vatandaşlıktan çıkaracağım, işine bak benden uzak dur' demek. AK Parti Gülen'den hesap sormak zorunda. Kendi içindeki darbecilerden de hesap sormak zorunda." dedi.
"VERECEĞİM KARAR ERDOĞAN'I ÜZER Mİ' DİYE KARAR VEREN YARGIÇLARIN ALLAH BELASINI VERSİN"
Atatürk'e hakaret edenlerin serbest bırakıldığını ancak Cumhurbaşkanı eleştirenlerin cezaevinde tutuklu olduğunu savunan Engin Altay şunları söyledi: "Yürütmenin sopası haline gelmiş bir yargı ille karşı karşıyayız. Süleyman Yeşilyurt Atatürk'e hakaretten tutuklandı ve 13 gün sora tahliye edildi. Cumhuriyet Gazetesinin yazarları 218 gündür cezaevinde yatıyor. Yürütmenin sopası halline gelmiş 'benim vereceğim karar Erdoğan'ı üzer mi' diye karar veren yargıçlara lanet olsun. Allah belasını versin. Atatürk'ün anasına kardeşine küfür edilecek ve bunlar serbest kalacak, cumhurbaşkanını eleştirenler cezaevlerine konulacak. Bu ülkede Demirel, Özal İnönü de eleştirildi, mizah yada köşe yazısı yoluyla. Ama hepsi hoşgörü, saygı ile davrandı. Ama Erdoğan' ı eleştirmek suç haline gelmişse Türkiye yaşanır bir ülke olmaktan çıkmış demektir. Atatürk'te eleştirilebilir. Ama kimsenin kimseye küfür etme hakkı yoktur. Biri Erdoğan'a küfür etse ben çıkarım karşısına. Cumhurbaşkanı, AK Parti genel başkanı sıfatıyla eleştiririz. Ama Erdoğan bir diktatör gibi ülkeyi yönetmektedir. Erdoğan'ın da Atatürk ve rejimle sorunu var. Bu insanlar o yüzden Erdoğan'a yalakalık, şirinlik yapmak için Atatürk'e dil uzatmayı marifet haline getirdiler. Ve İçişleri Bakanına soruyorum; İmam Hasan Akar nerede? Atatürk' e küfür eden bu meczup neden yakalanamıyor? Cumhurbaşkanına hakaret etseydi 3 günde bulunurdu. Bu millet Atatürk' ü feda etmez. Atatürk milletin ortak değeridir. AK Parti'ye oy veren 20 milyonun da ortak değeridir. Atatürk olmasaydı bugün Ak Parti de olmazdı."
"TÜRKİYE'NİN YAPMASI GEREKEN RAKKA SONRASI İÇİN BİR PLAN VE ÖNGÖRÜ ORTAYA KOYMAKTIR"
Rakka operasyonunun başlamasına ilişkin Altay şu değerlendirmede bulundu: "IŞİD'in insan kaynağı ve lojistik ikmali için zemin olmaktan Türkiye'nin vazgeçmesi lazım. Türkiye'nin yapması gereken Rakka sonrası için bir plan ve öngörü ortaya koymaktır. Amaç kritik bölge barışı ve sınır güvenliğidir."
"ZEYTİNLİKLERİN TALANINA RIZAMIZ YOK"
Engin Altay, zeytinliklerin imara açılmasına ilişkin maddeyi anımsatarak "Bugün çevre günü. Zeytinliklerin talanına rızamız yoktur. Müsaade etmeyeceğiz." dedi.