Güncelleme Tarihi:
Bugün, Engelliler Haftası’nın ilk günü. Hürriyet Ankara engelli vatandaşlara, “En büyük sorunlarınız neler” diye sordu. Günlük yaşamda karşılaştıkları sorunları üç başlıkta toplayan Aktif Görme Engelliler Derneği (AKTİFGÖR) Başkanı Şerafettin Hasanoğlu, “Erişebilirlik, toplu taşıma ve eğitim” dedi. Hasanoğlu, şunları söyledi:
“En büyük mücadele alanımız erişebilirlik. Erişebilirliğin içinde fiziksel erişebilirlik geliyor. Yani bu, kamusal alanların engellilere uygun olması ve erişebilirlik sorununun kalkması demek. Kamu hizmeti veren tüm binalar, bankalar, belediyeler, kamu kurumları ve diğer hizmet binaları, kaldırımlar, yollar, metrolar, kavşaklar, ışıklar, park ve bahçeler. Kısacası her yer. Ama maalesef sorunlarımız, önceki yıllarda olduğu gibi devam ediyor. Ankara’da yaya alt ve üst geçitlerinin çoğunluğunda asansör yok. Olanlar da çalışmıyor.
SARI PLASTİK YERİNE PARKE ŞERİT
Bir de sarı şerit problemimiz var tabi. Ankara Büyükşehir Belediyesi, 2012’de yasa gereği erişebilirlikle ilgili ceza almamak ve çalışmalarını yetiştirebilmek için kaldırımlara plastikten sarı şeritler yapıştırdı. Ancak bunlar Ankara’nın iklimi nedeniyle kışın soğuk ve kardan, yazları da sıcaktan deforme oldular. Yani bize uygun değiller. Yakın zamanda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Büyükşehir Belediyesi’ne bu şeritleri kaldırması yönünde görüş bildirdi. Belediye de buna uyarak şimdi bu şeritleri kaldırıyor ve engellilerin yaşamını zorlaştırmayacak, daha düzgün şekilde parke taştan şeritler döşüyor.
OTOBÜSLER ENGELLİLERE UYGUN DEĞİL
Diğer bir sorunumuz da toplu taşıma. Arkadaşlarımızla birlikte yaptığımız tespitlere göre, istisnalar olabilir elbette ama özel halk otobüslerinin neredeyse yüzde 100’ünün, EGO otobüslerinin de yüzde 40’ının engelli standartlarına uygunluğu sağlanmış değil. Yoğun bir durakta dört saat bekledik. Bu süre içinde yaklaşık 60 özel halk otobüsü geçti ancak hiçbiri tekerlekli sandalyeli vatandaşı otobüse almadı. ‘Mekanizmalarımız çalışmıyor’, ‘Otobüste yoğunluk var, bunu nereye alacağız’ diyorlar. Halbuki yasaya göre 2018 Temmuz itibarıyla bu araçların engellilere uygunluğunun sağlanması ya da trafikten men edilmesi gerekiyordu.
OKUR-YAZARLIK ORANI YÜZDE 8
Gelişmiş ülkelerde merkezi yönetim ya da yerel yönetimler, engelli vatandaşlara bir cihaz dağıtıyor. Görme engelliler, bu cihaz sayesinde navigasyon ile gidecekleri yere ulaşıyor. Tabi burada eğitim ile yazılım ve bilişim teknolojisi seviyesi önemli. Bu ülkelerde engellilerin okur-yazarlık oranı yüzde 60 seviyesinde. Bizde ise bu oran, yüzde 8’i bulmuyor. Hatta üniversite mezunu engellilerin oranı yüzde 2 civarında. Bunun için öncelikle eğitime ağırlık verilmeli. Engelliler periyodik eğitimlere tabi tutulmalı. Günlük yaşamda nelerle karşılaşabileceği, teknolojik altyapıyı kullanması gerektiği, yeteneklerini kullanabilmesi konularında eğitim verilmeli. Yani bu konuda bir çalışma yapılmalı.”