Paylaş
“Doğuştan eksik” geldi dünyaya kendi ifadesiyle Hamit Demir. Her iki eli ve ayağı yoktu ama sıkı sıkıya tutundu hayata ve 17 yaşına geldiğinde kendi miladını yaşadı. Kendisi gibi engelli bir arkadaşı ve protez şirketinin yönlendirmesiyle ilk kez 2009’da havuza girdi. Havuzda ne ailesi ne de arkadaşları olduğundan hayatında ilk kez tam anlamıyla savunmasızdı. Yüzmeyi öğrenmesi epey vakit aldı. Altı aylık öğrenme sürecinin ardından katıldığı ilk yarışta kazandığı gümüş madalya ona, isteyince her şeyi başarabileceğini öğretti.
EKSİKLERİMİ TOLERE ETMEYİ BİLDİM
2013’te ilk milli mayosunu giydi. Çeşitli organizasyonlardan ödüllerle döndü yurda. Spor hayatındaki başarısını, eğitim alanına da taşıdı. Lisans eğitimini tamamladığı Gazi Üniversitesi’nde Siyaset ve Sosyal Bilimler alanında yüksek lisans eğitimine başladı. Yaşam hikâyesinden bahsederken, “Evet dezavantajım çoktu, birçok parçam eksikti ama tolere etmeyi bildim” diyen 26 yaşındaki Ankaralı bedensel engelli milli yüzücü, sözlerine şöyle devam etti:
HAVUZDA DAHA ÖZGÜRÜM HİSSEDİYORUM
“Yüzme, hayatımın büyük bir bölümünü kaplıyor. Havuzda kendimi daha rahat ve özgür hissediyorum. Yarışmalar ve antrenmanlar, bu hissiyatın daha farklı bir boyutu tabi. Benim gibi özel durumu olanlar için havuz ekstra iyi çünkü suda daha rahat hissediyoruz ve özgüvenimizi artırıyor. Suda tamamen savunmasızsın. Yüzmeyi öğrenmek için çırpındığım ilk altı ayda, defalarca ‘Neden buradayım’ dediğim oldu kendi kendime ama bir amacım vardı. Sonrasında gelen her başarı özgüvenimi artırdı. Her başarı çok kıymetli ama bence en büyük başarı suya girebilmek.”
MİLLİ YÜZÜCÜ SPONSOR ARIYOR
İzlanda’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda final yüzen, Kanada’daki Yaz Oyunları’nda bronz madalya, Brezilya’da iki altın madalya alan milli yüzücü, daha fazla yarışa katılabilmek için sponsor arayışında olduğunu da belirtiyor.
‘KADER’İM BU’ DEYİP KENARA ÇEKİLMEDİ
Henüz iki ay vardı doğumuna ve doktorlar, biraz da çekinerek söyleyebildiler Sevimli ailesine kızlarının engelli olacağını. 6 kardeşin en küçüğü dünyaya geldiğinde hemen farkediliyordu engelliliği. Gelişimini tamamlayamadıkları için iki kolu da dirseklerinden itibaren yoktu minik kızın. Anne ve babası, “Kaderin bir cilvesi” dedikleri bu özel durum için Kader adını verdiler en küçük çocuklarına. Baba mevsimlik inşaat işçiliği yaptığından eve uğramıyor, büyük kardeşler de evlendikleri için Kader ve annesi Fatma Sevimli yalnız kalıyorlardı çoğu kez Haymana’daki köy evinde. Kader’in eksiklikleri, yaşıtlarının alay konusu olmaya başlamıştı bile çoktan. Anne Fatma Sevimli, kızının daha fazla üzülmemesi ve iyi bir eğitim alabilmesi için 2016 yılında Polatlı’ya taşındı.
VATAN TEMALI RESİMLER YAPIYOR
Minik kız, Polatlı’da eğitimine devam ederken yolu, Polatlı Belediyesi’nin Cemil Meriç Engelsiz Hayat Merkezi ile kesişti. Kader’in resme olan ilgisi kısa sürede farkedildi. Kader ayak parmaklarının arasına aldığı fırçayla aklından ve kalbinden geçenleri resmedebiliyordu. Kader şimi 11 yaşında ve 6’ncı sınıf öğrencisi. Sağlıklı br insanın elleriyle yaptığı her eylemi ayaklarıyla yapabilen Kader, “Resim yaparken kendimi mutlu hissediyorum” diyor. Kendisine en sevdiği renk sorulduğundaysa hiç düşünmeden “Pembe” yanıtını veriyor; özgür hissettiriyormuş. Hakim olmak istediğini söyleyen Kader, hayata dair hedeflerini ise, “Vatan resimleri çizmeyi seviyorum. O yüzden her resmimde Türk bayrağımız var. Hakim olduğum zaman da resim çizmeye devam edeceğim” diye özetliyor.
RESİM SAYESİNDE SOSYALLEŞTİ
Kader’in en büyük destekçisi annesi Fatma Sevimli. Bir an bile ayrılmadığı kızının resme olan ilgisi için, “Derslerini ve resmi birlikte ilerletiyor. Resim sayesinde sosyalleşip, kalabalığıa karışmaya cesaret edebildi” diyor. Merkezin müdürü Sevim Çiçek Yıldız ise, Kader’in yeteneğinin gelişmesi için elinden tutulması gerektiğini söylüyor.
Doktorlar, her işini ayaklarıyla yapabilen Kader’in skolyoz tedavisi ve protez kol kullanması için vücut gelişiminin durmasını bekliyor.
Paylaş