Güncelleme Tarihi:
Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü... Engelli vatandaşlar için en önemli konuların başında binaların, açık alanların, ulaşımın güvenli ve bağımsız olarak kullanılması yani ‘erişilebilir’ olması geliyor. Peki, kentler engelliler için ne kadar erişilebilir? Hürriyet Ankara, başkentin merkezi Kızılay’da engellilerle yola çıktı, onların yaşadığı sorunları hem kendilerinden dinledi hem de yerinde inceledi.
BASTONLA YÜRÜME ZORLUĞU
Baston (koltuk değneği) ve tekerlekli sandalye kullanan ortopetik engelli Ayhan Metin (55), “Bir dağ yamacında yürümek şehirde yürümekten daha kolay” diyerek kentte yaşadığı sorunları şu sözlerle dile getirdi:
*Kaldırımların zemin kaplamaları kaygan. Bu durum yağışlı havalarda bastonumun kaymasına neden oluyor. Özellikle kaldırımın üzeri biraz çamur olduysa zaten kaygan olan zemin daha da kaygan hale geliyor. Kaldırımların bu tasarım hatası baston kullanan bir engellinin yaralanmasına neden olabiliyor.
Kızılay Güvenpark duraklarının bulunduğu bölgede kaldırımın bazı noktalarının ‘aralıklı taş’ olması bastonun taşların arasına sıkışmasına neden olarak yolda ilerlemeyi zorlaştırıyor.
ANKARAY’da istasyon ve tren arasındaki boşluklar, ön tekeri küçük olan bir tekerlekli sandalyenin geçişini zorlaştırıyor.
OTOBÜS VE KALDIRIMDAKİ MÜCADELE
Tekerlekli sandalye kullanan 52 yaşındaki Ergün Baysal ise, en büyük problemi toplu taşıma ve kaldırım kullanırken yaşadığını belirterek şöyle konuştu:
*Bazı otobüslerde engelli rampası bulunmuyor, bazılarının engelli rampası kısa kalıyor. Bazı otobüslerde ise engelli rampasının demir halkası, tornavidayla sabitlenmiş oluyor ve rampa açılamıyor. Kimi otobüs şoförü ise maalesef tekerlekli sandalyede gördüğü birini otobüse almak istemiyor.
*Ticari taksiler maalesef engelli bir yolcunun kullanımına elverişli değil. Ankara’da artık her ilçede ‘engelliye uygun’ ticari taksilerin olması lazım. Engellilere uygun ticari taksinin ise yüksek tabanlı olması gerekiyor. Şoförün arkasındaki koltuğun raylı sistemle arkaya alınarak engellinin araca yerleşimi kolaylaştırılmalı. Portatif bir engelli rampasının da ticari taksinin bagajında bulunması lazım.
Otobüsler bazen yolcu alırken kaldırıma yanaşmıyor. Engelli bir vatandaşın otobüse rahat binmesi için otobüsün kaldırıma yanaşarak engelli rampasını açması gerekir.
Ergün Baysal
Engelli asansörlerinin vatandaşlar tarafından yoğun bir şekilde kullanılması, engellilerin erişilebilirlikte yaşadığı en büyük sorunlardan.
‘SESLENDİRME’ ŞART!
Doğuştan görme engelli olan Rahim Ulukan (44) başta Kızılay olmak üzere kentin bazı noktalarında bulunan trafik ışıklarında, yayalara yönelik yapılan ‘şimdi karşıya geçin’ seslendirme uyarısının çalışmamasından şikâyetçi. Ulukan ayrıca toplu taşıma araçlarının içerisinde durak bilgisi veren dijital ekranların seslendirme yapmadığını da söyledi. Ulukan, “Zaten özel halk otobüslerinin çoğunda dijital ekran bulunmuyor. Dijital ekran bulunan EGO otobüslerinin bazılarında da seslendirme yapılmıyor. Oysa bir görme engelli için trafik ışıklarındaki ve otobüslerdeki seslendirme çok önemli” dedi.
Rahim Ulukan
Görme engelliler için yapılan hissedilebilir yürüme yüzeyi (sarı çizgi), kentin bazı kaldırımlarında yok, bazı kaldırımlarda ise yıpranmış ve sökülmüş vaziyette. Hatta kentin merkezi Kızılay’da hissedilebilir yürüme yüzeyi (sarı çizgi) yarıda kalmış.
‘PARK ALANLARI YETERSİZ’
Bir kolu olmadan dünyaya gelen ortopetik engelli Yaşar Sarman (47) da yaşadığı sorunları şöyle anlattı:
*Engelli vatandaşların kullanımına uygun olan otomobili kullanıyorum. Yollarda otomobillerimizi park ettiğimiz alanlar mevcut ancak bu alanlar yetersiz. Ayrıca engellilerin kullandığı otomobiller için ayrılan park yerlerine diğer araçlar da park edebiliyor.
*Engellilerin kullanımına uygun olan otomobillerin park yerlerinin yetersiz olması, çarşı alışverişimi yapmamı da zorlaştırıyor. Aracımı uzak bir yere park etmek zorunda kalarak alışveriş yapıyorum. Alışverişten sonra elimdeki poşetlerle aracı park ettiğim alana gitmekte zorlanıyorum.
Senem Arıca
‘ENGELLİLER NEDEN SADECE 3 ARALIK’TA HATIRLANIYOR?’
Tekerlekli sandalye kullanan edebiyat öğretmeni Senem Arıca (29), engellilerin birçok konuda erişilebilirlik sorunu yaşadığını ifade ederek, şunları söyledi:
*Özellikle bazı okul, hastane veya kafelerde bulunan engelli lavabolarının kilitli olması ya da depo olarak kullanılması da bir erişilebilirlik sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Kadın ve erkek lavaboları ayrılırken engelli lavabolarında ‘kadın’ ve ‘erkek’ ayrımı bulunmuyor.
*Engelliler sadece ‘engelliler günü’nde akla geliyor ve onların yaşadığı sorunlara tek bir günde veya haftada dikkat çekiyor. Oysa ben bir öğretmenim mesela. O zaman neden bir öğretmenler gününde engelli öğretmenlerin yaşadığı sorunları konuşmuyoruz? Ya da anneler gününde, engelli bir çocuğa sahip olan bir annenin yaşadıkları gündeme gelmiyor?
*Engellilerin toplumda erişilebilirlik sorunu var ama bizler sadece 3 Aralık’ta hatırlanmaya devam ettiğimiz sürece hiç erişemeyeceğiz.