Güncelleme Tarihi:
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı işbirliğinde hazırlanan ve 1 Ocak 2016’da yürürlüğe giren “Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik”in yükümlülüklerinin yerine getirilmesi için verilen 6 aylık süre sona erdi. Yönetmeliğe göre, insan sağlığı için anında veya daha sonra ciddi tehlikeye yol açabilen tehlikeli maddelerin bulunduğu tesislerin, faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için ‘güvenlik raporu’ alması gerekiyor. Adını İtalya’nın Seveso kasabasında 1976 yılında yaşanan kazadan alan ‘Seveso-II Direktifi’nin Türkiye mevzuatlarına uyumlaştırılan hali olan yönetmelik, 11 Organize Sanayi Bölgesi (OSB) bulunan Ankara’yı da ilgilendiriyor. Olası bir patlama, yangın ya da kimyasal sızıntının Başkent için büyük bir tehlikeye yol açabileceğine dikkat çeken uzmanlar, yönetmeliğin gereklerinin yerine getirilmesi ve denetimlerin artırılmasını istiyor. Konuya ilişkin bilgi veren ODTÜ Teknokent’teki Proscon Mühendislik’in kurucularından Kimya Mühendisi Mehmet Dilaver, şunları söyledi:
GÜVENLİK KÜLTÜRÜ VE ETKİN DENETİM
“Kuruluşlar, bakanlıklara sundukları raporlar ile halkı, tesislerinden kaynaklanabilecek potansiyel tehlikelerden ve uygulanacak acil durum planlarından haberdar etmek zorunda. Yapılan çalışmalara sadece rafta duracak raporlar olarak değil, yaşayan sistemler olarak bakılmalı. Olay güvenlik kültürünün oturtulması. Bu noktada etkin denetimler ile güvenlik kültürünün üst seviyede tutulması başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olmak üzere sürecin tüm paydaşlarının görevi.
HEDEF 10 BİN YILDA 1 KAZA
Yönetmelik teknik çalışmanın belli bir sistematik içinde yapılmasını öngörüyor. Öncelikle tesisin borulama enstrümasyon diyagramı denilen sistemi inceleniyor. Tehlikeli ekipmanlar belirleniyor. İnsan, çevre, ekonomi ve marka değeri açısından yaşanabilecek tüm problemler inceleniyor. Sayısal bir değerlendirme sayesinde kaza olma ihtimali, yönetmelik ile belirlenen 10 bin yılda 1 büyük endüstriyel kaza seviyesine indirilmeye çalışılıyor. Eğer tesisin tasarımıyla ilgili bir problem varsa da kaza riskini ortadan kaldıracak mühendislik projeleri çiziliyor.”
BENZİN İSTASYONU PATLAMASININ 2 BİN KATI BÜYÜKLÜĞÜNDE KAZA RİSKİ
Olası bir kazanın sebep olabileceği hasarın boyutlarını anlatan Kimya Yüksek Mühendisi Yusuf Mert Sönmez ise şöyle konuştu:
“Kazaların etkisi kimyasallara göre değişir ancak insan, çevre ve ekonomi diye 3 boyut etrafında özetleyebiliriz. Ankara özelinde İncesu’daki bir benzin istasyonunda yaşanan kazayı ele alırsak, ortalama 15 ton yakıtın bulunduğu depodaki patlamada onlarca insan yaralandı. 25 bin tonluk deposu olan bir akaryakıt terminalinde yaşanacak kazanın etkisi ise bunun 2 bin katı büyüklüğünde olur. Bu toksik atıkların olduğu bir tesis ise çevresindeki tarım arazileri de risk altında kalır.”
17 YILDA 4 BÜYÜK KAZA
Bölgesel Çevre Merkezi’nin hazırladığı analize göre; Ankara’da can kaybı ve yaralanmaların yaşandığı endüstriyel kazalardan bazıları şöyle:
TARİH | TESİS | KAZA | ZARAR |
4 Şubat 1991 | Fişek fabrikası | Patlama | 2 ölü, 1 yaralı |
31 Ağustos 1995 | Barut fabrikası | Patlama | 2 ölü |
5 Temmuz 2003 | Benzin istasyonu | Patlama | 110 yaralı |
4 Ocak 2007 | LPG depolama tesisi | Patlama | 1 ölü, 1 yaralı |
İNCESU’DA 110 KİŞİ YARALANDI
İncesu’da bir benzin istasyonunda, LPG boşaltımı sırasında meydana gelen 5 Temmuz 2003’teki patlama sonrası yangın çıkmıştı. İstasyonun üst katındaki düğün salonunu da saran alevler nedeniyle 110 kişi yaralanmıştı.
AVRUPA’DA 34 YILDIR YÜRÜRLÜKTE
İtalya’nın Seveso kasabasında ICMESA Chemical Company’ye ait fabrikadaki triklorofenol üretimi yapan reaktör 10 Temmuz 1976 tarihinde patladı. Kaza sonrası beyaz bir gaz bulutu şeklinde yayılan dioksin, kasabadaki hayvanları öldürdü. Kazazedelerin patlamadan beş gün sonra hastanelere başvurmasının ardından kasaba boşaltıldı. Seveso felaketinden 6 yıl sonra Avrupa Birliği, endüstriyel donanımlarda kazaları önleme amacıyla ‘Seveso I Direktifi’ olarak bilinen “Belirli Endüstriyel Faaliyetlerin Büyük Kaza Riskleri ile İlgili Direktifi”ni kabul etti. 9 Aralık 1996 tarihinde ise “Tehlikeli Maddeleri İçeren Büyük Kaza Risklerinin Kontrolüne İlişkin Direktif” anlamına gelen ‘Seveso II Direktifi’ yayımladı.