Endemik türler tehdit altında

Güncelleme Tarihi:

Endemik türler tehdit altında
Oluşturulma Tarihi: Aralık 06, 2024 10:44

Başkentte 2 bin 353 bitki türünün bulunduğunu belirten Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Sibel Day, bunlardan 398’inin endemik olduğuna dikkat çekti. Day, “Bilinçsizce yapılan yol, tarla açma faaliyetleri, madencilik ve şehircilik faaliyetleri, kirlilik, biyolojik çeşitliliğe ilişkin tehdit oluşturmaktadır. Doğal alanların korunması, endemik türlerin dağılımını genişletebilir ve popülasyon artışını sağlayabilir” dedi. 

Haberin Devamı

Başkent Ankara’da bitki çeşitliliğini ve endemik tür zenginliğini değerlendiren Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü’nden Doç. Dr. Sibel Day, “Bilinçsizce yapılan yol, tarla açma faaliyetleri, madencilik ve şehircilik faaliyetleri, kirlilik, biyolojik çeşitliliğe ilişkin tehdit oluşturmaktadır” dedi. İklim değişikliğinin de bitkiler üzerindeki etkisine değinen Day, “Ankara’da düzensiz bir yağış formu gözlenmekte. Bu yağış formunun değişmesi bitkilerin olumsuz yönde etkilenmesine ve türlerin bölgede azalmasına neden olmakta” ifadesini kullandı. Day, kentteki bitki çeşitliliğinin korunması adına atılacak adım ve önlemleri Hürriyet Ankara’ya şöyle anlattı:

Endemik türler tehdit altında

Haberin Devamı

Endemik türler tehdit altında

2 BİN 353 TÜR BULUNUYOR

“Ankara’da toplam 2 bin 353 bitki taksonu bulunmakta ve bu taksonların 398 adedi endemik taksonlardan oluşmaktadır. Endemik taksonlar içersinde yer alan bazı türler Ankara ilindeki kritik düzeyde tehlike altında olup koruma öncelikli taksonlardır. Tehlike altında olan türler sırasıyla Beypazarı geveni, Türk kayagülü, öldürgen, ana kardiken, bey sümbülü, koca soda, mermer sığırkuyruğu, Koçhisar geveni, er geveni, karaca fiği, yanardöner, mor kıskıs, koçak geveni, Ayaş çançiçeği, Nallıhandeğneği , has nakıl, bodur kızan, tuğ geveni, yer kuduzotu, ekim çanı, gürsöğüt geveni, zarif tükrükotu, angora tırtılı, Ayaş gümüşü. Ankara’da endemizm yüksek görülmektedir. Bunun başlıca sebepleri de ülkemizde yer alan üç fitocoğrafik bölgenin özelliklerini taşıması, iklimsel farklılıklar, topoğrafik yapı ve farklı topraklara sahip bir alan oluşu ile açıklanabilir. Fakat özellikle bilinçsizce gerçekleştirilen yol, tarla açma faaliyetleri, madencilik ve şehircilik faaliyetleri, kirlilik, biyolojik çeşitliliğe ilişkin tehdit oluşturmaktadır. Genellikle nesilleri tehlike altında olan bitkilerin korunması için çıkarılan yasa, yönetmelik gibi önlemlerin yanı sıra, önemli biyolojik çeşitlilik alanlarının korunması için ülkeler, floristik açıdan ilginç yöreleri milli park ve tabiatı koruma alanı gibi belirleyerek korumaya çalışmaktadırlar.

Haberin Devamı

Endemik türler tehdit altında

DÜZENSİZ YAĞIŞLAR ETKİLİYOR

İklim değişikliğinin ve düzensiz yağış rejiminin Ankara’daki bitki çeşitliliğini olumsuz etkilediğini ifade eden Day, “Ankara’da düzensiz bir yağış formu gözlenmekte. Aylara göre düzenli bir yağış formu yoktur. Aynı zamanda yıllık toplam yağış miktarına baktığımızda 2021 yılı için 332.21 mm, 2022 yılı için 320.1 mm, 2023 yılı için 383.1 mm olmuştur. Bu yağış formunun değişmesi bitkilerin olumsuz yönde etkilenmesine ve türlerin bölgede azalmasına neden olmakta. Yeni bitki türlerinin bölgede yaşam alanı bulmasını sağlamaktadır” dedi. Bitki çeşitliliğinin sürdürülebilirliğini sağlamak adına atılması gereken adımları da paylaşan Day, “Çeşitli izleme çalışmalarının gerçekleştirilmesi gerekmekte. Ekosistemi izleyerek alandaki fiziksel değişiklikler, vejetasyon örtüsü, su kaynaklarında görülen değişimler ve insan kaynaklı oluşan kirlilik, şehirleşme, tarım alanı genişletilmesi, su rejiminin değiştirilmesi gibi parametreler takip edilebilir ve önlem alınabilir. Doğal alanların tahribinin engellenmesi ile bitki popülasyon artışı, dağılımın genişlemesi sağlanabilir. Öte yandan, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü’nde yapılan çeşitli projeler ve çalışmalarla da Ankara’nın yanı sıra Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden toplanıp getirilen (Crocus, Sternbergia, Tulipa, Fritillaria gibi cinslere ait) bitkiler çeşitli çoğaltma çalışmalarıyla biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilirliği açısından önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı. Ankara’nın Cumhuriyet’in başkenti ve yoğun nüfusu nedeniyle insan faaliyetlerinden kaynaklanan tehditlere açık olduğunun altını çizen Day, bu zenginliğin korunmasının gelecek nesiller için önem taşıdığını da ifade etti.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!