Güncelleme Tarihi:
Başkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Feride Bahar Işın, Ankara’nın sağlık turizminde sahip olduğu konumunu Hürriyet Ankara’ya değerlendirdi. Işın, 2018-2021 yılları arasında Ankara’nın sağlık turizmi verilerine ilişkin bilgi vererek dört yılda başkente en çok sağlık turistinin Irak’tan geldiğine dikkat çekti. Işın, yabancı hastaların büyük bir bölümünü ise 0-39 yaş arasındaki sağlık turistlerinin oluşturduğunu söyledi.
İLK SIRALARDA IRAK, SOMALİ, SURİYE VE AZERBAYCAN VAR
Işın, 2018-2021 yılları arasında başkente gelen yabancı hastalara ve yaş aralıklarına ilişkin şu bilgileri verdi:
*2018’de Ankara’ya gelen 45 bin 20 yabancı hastadan ilk sırayı yüzde 28 ile Irak’tan gelenler alırken, ikinci sırayı yüzde 24 ile Suriye, yüzde 14 ile Azerbaycan ve yüzde 4 ile Afganistan aldı. Aynı yıl Ankara’ya gelen yabancı hasta sayılarının yaş aralıkları incelendiğinde; yüzde 67’sinin 0-39, yüzde 26.20’sinin 40-64, yüzde 7’sinin ise 65 yaş ve üzeri sağlık turistlerinden oluştuğu görülmüştür.
*2019 yılında Ankara’ya toplam 73 bin 343 yabancı hasta gelmiştir. Bir önceki yılda olduğu gibi Ankara’ya en çok sağlık turisti Irak’tan (yüzde 30) geldi. Iraklı sağlık turistlerini sırasıyla yüzde 12,5’le Azerbaycan, yüzde 12 ile Suriye, yüzde 5 ile Somali ve yüzde 4,8 ile Libya’dan gelenler izlemektedir. Aynı yıl
gelen yabancı hasta sayılarının yaş aralıkları incelendiğinde benzer biçimde en çok hastanın sırasıyla 0-39 (yüzde 61), 40-64 (yüzde 29) yaş aralığında, yüzde 9’unun ise 65 yaş ve üzeri olduğu belirlenmiştir.
EN ÇOK 0-39 YAŞ ARASI HASTALAR BAŞKENTE GELDİ
*2020 yılında ise Ankara’ya toplam 62 bin 757 yabancı hasta gelmiştir. Bu yıl içinde en fazla sağlık turistini yüzde 22 ile Irak’tan gelenler oluşturmaktadır. Yüzde 14,36’sı Somali, yüzde 9,42’si Azerbaycan olmuştur. Aynı yıl 0-39 yaş aralığındaki sağlık turistleri, toplam hasta sayısının yüzde 61.25’ini oluştururken; 40-64 yaş aralığındaki sağlık turistleri hasta sayısının yüzde 30.64’ünü; 65 yaş ve üzeri hastalar ise toplam hasta sayısının yüzde 8.11’ini oluşturmaktadır.
*2021 yılında Ankara’ya toplam 180 bin 142 yabancı hasta gelmiştir. Hastalar dünyada ilk 5’te sırasıyla en çok; Irak, Somali, Suriye, Azerbaycan, ve Afganistan’dan gelmiştir. Irak’tan gelen hastalar toplam gelen hastaların yüzde 28’ini oluştururken, Somali yüzde 12.93, Suriye yüzde 10, Azerbaycan yüzde 8.26 ve Afganistan yüzde 3.68’ini oluşturmaktadır. 2021’de kente gelen sağlık turistlerinin yüzde 62,76’sı 0-39 yaş, yüzde 29,13’ü 40-64 yaş, yüzde 8,11’i ise 65 yaş ve üzerindedir.
KENTTEKİ HASTANE DURUMU
Işın, başkentin sahip olduğu sağlık hizmetlerine ilişkinse şunları söyledi: “Ankara’da 45 devlet hastanesi, 3 doğumevi, 10 üniversite hastanesi, 9 ağız ve diş sağlığı merkezi, 40 özel hastane, 2 kamu hastanesi ile Etlik Entegre Sağlık Kampüsü ve Bilkent Entegre Sağlık Kampüsü olmak üzere iki sağlık kampüsü yer almaktadır. Ayrıca, Bilkent Entegre Sağlık Kampüsü Türkiye’nin sağlık alanındaki en büyük Kamu Özel İş Birliği projesi olan ve dünyanın tek parçada yapılan en büyük hastanesi unvanını taşıyan Ankara Şehir Hastanesi özelliğini taşımaktadır. Ankara medikal sağlık turizmine ilişkin yetkin sağlık altyapısı ve beşeri sermayesinin yanı sıra Ayaş, Haymana, Beypazarı, Çamlıdere ve Kızılcahamam bölgelerinde termal kaynaklara da sahiptir. Hatta, Haymana’daki kaplıca suyunun dünyanın en iyi termal su olarak kabul edilen Fransa’nın ünlü Vichy kaplıcaları ile denk olduğu ifade edilmektedir.”
‘ANKARA ORGAN NAKLİ VE YANIK TEDAVİSİNDE İDDİALI’
Sağlık turizmi sektöründe Ankara’nın hak ettiği konumu elde edebilmesi için doğru adımların atılması gerektiğini belirten Işın, şu önerilerde bulundu:
*Ankara’nın sağlık turizmi konumlandırılmasının değer odaklı olması, beşeri sağlık sermayesinin ve teknolojisinin yetkinliklerinin vurgulanması gereklidir.
*Ucuz yerine rekabetçi fiyat anlayışının varlığı biçiminde bir konumlandırma, daha güçlü olacaktır.
*Sadece isteğe bağlı branşlarda değil hayati branşlarda, özellikle zorlu ve karmaşık operasyonlar ile tedavilerin de yapılabileceği algısı diğer kritik bir noktayı oluşturmaktadır. Yıllar boyunca Ankara hem yetkin tıp eğitimi hem de başarılı ve çok sayıdaki kamu, özel, üniversite ve araştırma hastaneleri altyapısı ile sağlık beşeri sermayesi ve altyapısına ilişkin iddialı bir çekirdek yeteneğe sahiptir. Ankara ekolü tüm bileşenleriyle özellikle organ nakli, onkoloji, kardiyoloji, yanık tedavisi, nadir hastalıkları gibi birçok farklı tedavi branşları için Ankara’nın rekabetçi avantajını oluşturmaktadır.
EN BÜYÜK EKSİKLİK DİREKT UÇUŞ
*Diğer yandan en ciddi zayıflık Ankara’ya farklı ülkelerden mevcut olan direkt uçuşların eksikliğidir. Özellikle sağlık turizmi sektörü için zaruri bir ihtiyaçtır. İlgili verilere bakıldığında Ankara’ya gelen sağlık turistlerinin ağırlıklı olarak yakın coğrafyadan geldiği görülmektedir. Bu hasta yelpazesinin genişletilmesi için şehrin sağlık yetkinliğiyle ağırlama ve turizm imkânları ile gastronomi kültürünün ilişkilendirilmesi gereklidir.
Sağlık turistlerine sunulan paketlerde tedavi imkânlarının yanı sıra turizm alternatiflerinin de dahil edilmesi, şehrin marka değeri ve çekiciliğini de besleyecektir. Şehirde inanç, gastronomi, kış, termal, kültür, karanlık turizme ilişkin bir çok fırsat mevcuttur.
İLK ÜÇTE ANKARA, İSTANBUL, ANTALYA VAR
Prof. Dr. Işın, “Akrabalık bağları nedeniyle sıkı ilişkilerin olduğu Suriye, Bulgaristan, Türk nüfusun yoğun yaşadığı Almanya, Fransa, sağlık altyapısı ve hekim yetersizliği olan Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri, sağlık hizmetlerinin pahalı olduğu İngiltere, ABD, uzun bekleme sırası olan Kanada, Hollanda, sigorta sistemlerinin geri ödeme kapsamına almadığı hastalıkların olduğu Fransa, İrlanda, özellikle hizmetlerin talep yoğunluğu olan Orta Doğu ülkeleri, Türkiye’nin sağlık turizmi pazarına yabancı hasta talebini şekillendiren örnek ülkeleri oluşturmaktadır” dedi.
Türkiye’de sağlık turizmi sektöründe Ankara, İstanbul ve Antalya’nın ilk üç şehir arasında yer aldığına dikkat çeken Işın, “Turistik faaliyetlerle de hizmetin desteklendiği Antalya ve İstanbul’a nazaran Ankara’nın branş temelinde daha zorlu ve karmaşık tedaviyle operasyonlar için farklı olarak konumlandırılması zaruridir” ifadelerini kullandı.