Güncelleme Tarihi:
Düğünler için verilen izin, kısıtlamalar nedeniyle uzun süredir planlarını erteleyen binlerce çifti harekete geçirdi ve sektör yeniden canlanmaya başladı. 15 Haziran’a kadar sınırlı sayıda ve ikramsız yapılacak düğünlerin, 15 Haziran-1 Temmuz arasında yemekli yapılabilmesi, 1 Temmuz sonrasında ise nişan ve kına gibi organizasyonların da serbest olması planlanmış durumda. Ankara’da piyasanın en yoğun günlerinin 1 Temmuz sonrasında yaşanacağına dikkat çeken sektör temsilcileri ise merdiven altı mekânlarda ve sokakta yapılan kontrolsüz düğünler konusunda endişeli. Ankara Ticaret Odası (ATO) Kültür ve Sanat Etkinlikleri Meslek Komitesi Meclis Üyesi Ümit Kılıç, “En büyük risk düğün ruhsatı bulunmayan ama düğünlere ev sahipliği yapan mekânlar. Ucuza kaçmak için pandemi kuralları hiçe sayılıyor. Bir de mesafesiz ve maskesizce sokakta yapılan düğünler var. Ankara’da da maalesef çok gördük. Bu iki durumda da insan sağlığı riske atılıyor ve sektör zarar görüyor. Bu iki riskli duruma karşı da emniyetin ve belediyelerin tedbirini arttırmasını istiyoruz” dedi. Düğün yapacak kişilere mutlaka düğün ruhsatı olan işletmelerde yapmaları tavsiyesinde bulunan Kılıç, şöyle devam etti:
“Ruhsatı bulunmayan işletmelerde yapılan düğünler hem işini düzgün yapan sektördeki arkadaşlara zarar veriyor hem de pandemi koşullarında bulaş riskini arttırıyor. Buralarda HES koduna bile doğru düzgün bakılmıyor, kişi sayı sınırı uygulanmıyor. Bunu gören vatandaş da kuralları unutuyor. Pandemi sürecinde kuralsız gerçekleşen düğünlerin çoğu düğün ruhsatı olmayan işletmelerde veya mekânlarda gerçekleşti. Bu yaşananlar bütün sektöre mal edilmemeli.
HAKSIZ REKABET OLUŞUYOR
Merdiven altı işletmeler sorumluluklarını yerine getirmediği için giderleri düşük oluyor. Bu nedenle müşteriye daha düşük fiyat verebiliyorlar ve haksız rekabet oluşuyor. Müşteri fiyatına aldanıp buraları tercih ederek hem kendini hem sevdiklerini riske atmasın. Bir de sokak düğünleri var. Ankara’da da çok gördük. Bu noktada emniyetin ve belediyelerini tedbirini artırması ve bu tarz düğünleri de engellemesi şart.
SIKI DENETİM GEREKİYOR
Bizim belediyelere çağrımız var; depo olan bir yerin düğün salonuna dönüşümüne izin verilmemeli. Belediyeler alt yapısı düğün yapmaya uygun olmayan yerlere ruhsat vermemeli. İmarda depo veya dükkân ise düğün salonu ruhsatı verilirken araştırılmalı. Pandemide bu daha ciddi yapılmalı. Buradaki havalandırma insan sayısına oranla yeterli mi? Acaba hijyen kuralları karşılanabilir mi? Bunlar mutlaka araştırılmalı.”
Ankara için düğün rezervasyonlarının geçen yaza göre ikiye katlandığı bilgisini veren Kılıç, “Geçen yazı Ankara 35 bin ile kapattı. Şimdi rezervasyon 70 bin görünüyor. Bu artış sadece düğün değil, bağlı olduğu birçok sektörü de hareketlendirdi. Burada sektördeki arkadaşlara da düşen görevler var. Kurallara uymak ve uyulmasını sağlamak. Bu şekilde ekonominin canlanması devam eder” diye konuştu.
KORONA HALAY ÇEKMESİN
Ankara’da geçtiğimiz mart ayında çoğunluğunu kadınların oluşturduğu grup, katıldıkları düğünde koronavirüs tedbirlerini hiçe sayıp, yol ortasında halay çekmişti. Yaklaşık 30 kişi, koronavirüs salgınına yönelik alınan tedbirleri hiçe sayarak, sosyal mesafe kuralına uymadan birlikte dışarı çıkmıştı. Maske takmayan grup, el ele tutuşup, bir süre halay çekmiş daha sonra polis uyarısıyla dağılmış, mahallelinin cep telefonuyla çekip sosyal medyada paylaştığı görüntüler büyük tepki toplamıştı. Hürriyet Ankara da görüntüleri ‘Koronavirüs halay çekiyor’ başlığıyla verdiği haberde gündeme getirmiş.