Güncelleme Tarihi:
Emir Ege'nin babası Yiğit Alaydın, “Emir Ege'yi yaşatmak için sadece 3 tüp kan bağışında bulunun. Hayatta kalabilmesi için tek umudumuz uyumlu bir donörün bulunması. Doktorların ifadesine göre oğlumuzun çok az zamanı kaldı” dedi. Emir Ege'nin 7 aylık olana kadar hiçbir sorunu olmadığını ifade eden baba Alaydın, bu süreçte normal sayılabilecek ateş, ishal gibi rahatsızlıklarının başladığını dile getirdi. Yaklaşık bir buçuk ay uğraştıkları sorunların ardından Emir Ege'nin ateşinin hiç düşmemeye başlamasıyla başvurdukları hastanede yapılan testler sonucu, iliğinde bir zayıflama görüldüğünü ve bu noktadan sonra hastalık sürecinin başladığını ifade etti. Emir Ege ve tüm lösemi hastası çocuklar için bir kampanya başlattıklarını söyleyen Alaydın şunları söyledi:
“Kampanyanın tüm Türkiye'ye yayılmasını diliyoruz. Bizim istediğimiz tek şey sadece 3 tüp kan verip, kök hücre bağışında bulunmaları. Emir Ege'nin şu an ilik nakli olması gerekiyor. Emir Ege'leri yaşatmak için sadece 3 tüp kan bağışında bulunun. 5 dakikanızı ayırarak bir çocuğu yeniden hayata kavuşturabilirsiniz.”
SADECE 2,5 SAAT SÜRÜYOR
Oğlunu 19 yaşında lösemi hastalığından kaybeden ve gönüllü olarak kendini lösemili çocuklara adayan Çiğdem Kuzucu da, kampanyaya Türkiye'den de birçok insanın destek olduğunu kaydetti. Kuzucu şunları söyledi:
“Bu belden alınan bir sıvı veya ameliyat değil, organ bağışı değil. Hiçbir ilgisi yok. İlk önce kök hücre merkezlerine veya Kızılay'a giderek ‘Kök hücre bağışçısı olacağım’ diyorsunuz ve kan veriyorsunuz. Bu kanlar işleniyor. Kanınızın bir hastayla uyuşması durumunda bakanlık sizi arayıp, donörlük yapmak isteyip istemediğinizi soruyor. Onayladığınız takdirde bir hastanede kolunuzdan bir damar yolu açıyorlar. Kırmızı kanınızı alıp, içindeki beyaz maddeyi süzüyorlar. Bu işlem en fazla 2,5 saat sürüyor. İşlem bittikten sonra normal hayatınıza dönüyorsunuz.”