Güncelleme Tarihi:
Leyla Ataman ÖZEL (AA)
TÜRKİYE'yi saran elektrik şebekesi, Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi'ne (TEİAŞ) bağlı Ankara Gölbaşı'nda bulunan Milli Yük Tevzi Merkezi'nden 24 saat izlenip düzenleniyor.
Türkiye'nin elektrik enerjisindeki 54,5 bin Megavat (MW) kurulu gücü Milli Yük Tevzi Merkezi'nden yönetiliyor.
Merkezde Türkiye'nin saatlik, günlük, aylık ve yıllık olarak ne kadar elektrik tüketeceği, buna karşılık hangi santralin ne kadar üretim yapması gerektiği çok küçük sapmalarla (tahmin gücü yüzde 99) hesaplanıyor.
Bu çerçevede, kamu ve özel sektör üreticilerinin de hangi gün ve hangi saatte ne kadar elektrik üretecekleri ve kaç liradan satılacağı gün öncesinde Milli Yük Tevzi Merkezi'nde ortaya çıkıyor.
Merkezdeki, dev sinoptik panoda, Türkiye genelinde dengeleme birimindeki tüm santraller, bu santrallerin üretim ve iletim üniteleri ayrıntılı bir şekilde yer alıyor. Uzmanlar, panoyu 24 saat takip ediyorlar. Santraldeki üretim üniteleri devre dışında ise yeşil ışık, devrede ise kırmızı ışık yanıyor. Herhangi bir santralin üretim birimindeki arıza halinde panodaki göstergeler de anında sinyal vermeye başlıyor.
Dengeleme sistemi içinde otoprodüktörler de dahil halen yaklaşık 1.200 üretim santrali bulunuyor.
Üretici ile tüketici arasında terazi
TEİAŞ Genel Müdürü Kemal Yıldır, Türkiye'nin elektrik ihtiyacının mevsime, aya, güne ve saate göre değiştiğini belirterek, “Bu değişimi dengede tutmak lazım. Bir terazi düşünün, bir kefeye elektrik üretenler, diğer kefeye tüketenleri koyun. Terazi dengede ise Türkiye elektrik sistemi iyi işletiliyor anlamına geliyor” dedi.
Türkiye'nin elektrik frekansının yani akan elektriğin saniyedeki titreşim sayısının Avrupa elektrik sisteminde olduğu gibi 50.00 hertz (hz) olduğunu belirten Yıldır, 49.8-50.00 hz arasında işletilirse sistemin doğru işletildiğini, bunun altında kalındığı veya üstüne çıkıldığı zaman ise tedbir alınması gereken bir durum anlamına geldiğini söyledi.
Piyasa önceden dengeye alınıyor
Sistem içinde elektrik piyasasının çalışması konusunda da bilgi veren Yıldır, şunları söyledi:
“Sistem işletmecisi, piyasa işletmecisine, ertesi gün her bir saat için ihtiyacı olan enerji miktarını bildiriyor. Bu verilere göre bir sıralama yapılıyor. Fiyatlar en düşükten en yükseğe doğru sıralanıyor. Sistem nerede dengelendi? Örneğin 100 lirada dengelendi, beşinci sıradaki santral yük olarak sistemi dengelediği zaman sistem orada dengelenmiş oluyor. Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezi'nde gün öncesinden verilen tekliflerle dengeli bir piyasa buraya sunuluyor. Ama gün içerisinde dengesizlikler olabiliyor. Mesela bir santral ünitesi arıza yapabiliyor ve üretemiyor, üretici taahhüt ettiği üretimi gerçekleştiremiyor. O zaman dengeleme güç piyasası devreye giriyor. Fiyat olarak sıra kime geldiyse ona 'gir' talimatı veriliyor. Tersi de olabilir, hatlar arızalıdır ve bir yerde elektrik iletilemiyordur, kısıt oluşmuştur. Bu sefer de 'yük at' talimatı veriyoruz. Yani 'artık senin üretmene gerek yok, boş yere çalışma, çık' deniliyor. Herhangi bir kesinti olmaması için bütün bunları 24 saat her saniye gözetliyoruz.”
Küçük üreticiler için büyük avantaj
Üreticilerin fiyat öngörüleri yapabilmek için pahalı altyapı ve insan kaynaklarına ihtiyaç duyduklarını anlatan Yıldır, büyük yatırımcıların fiyat öngörülerini yüzde 100'e yakın bir doğrulukla gerçekleştirdiklerini, ancak küçük işletmecilerin bunu yapamadıklarını söyledi.
Yıldır, “Bu mekanizma küçük işletmecilere de iyi öngörülerde bulunup fiyatı tahmin etmiş üreticilerin verdiği fiyattan enerji alıp satma imkanı getirdiği için onları piyasada çok daha rahat pozisyon almaya teşvik ediyor” dedi.
1.200 santral sisteme bağlı
Milli Yük Tevzi Merkezi'nin aynı zamanda elektrik borsasının da altyapısı olduğunu belirten Yıldır, otoprodüktörlerle beraber yaklaşık 1.200 santralin bilgilerinin merkeze geldiğini ve bu santrallerin üretimlerinin takip edildiğini söyledi.
Yıldır, “Santral arızalandığı zaman anında haberimiz oluyor. Bakıma alınacağı zaman da bizden izin alınıyor” dedi.
Yenilenebilir santrallerin devreye alınmasında fiyata bakılmadığını da belirten Yıldır, “Yenilenebilir kaynakları devre dışı bırakma şansınız yok, çünkü rüzgar esiyorsa ya da su akıyorsa santral çalışır. Onlara müdahale etme şansımız yok. Bunlar varken kullanmak gerekiyor. Oysa barajlı santraller, kömür veya doğal gaz santralleri, bunları sisteme istediğiniz zaman sokabilirsiniz veya çıkarabilirsiniz” diye konuştu.