El emeği rozetler
Güncelleme Tarihi:
Sokakta, otobüste, metroda karşılaşılan insanların yakalarında taşıdıkları rozetlerin, bir aidiyeti, bir duyguyu ya da bir düşünceyi simgeliyor.
Bir rozete ulaşabilmek için yıllarca emek vermek, hatta cephede düşmanla göğüs göğüse çarpışmak gerekebiliyor. El işçiliğiyle yapılan rozetler, imalat sürecinde yaklaşık yirmi kez tezgahtan geçiyor. Ankara’da rozet atölyesi bulunan Efkan Güvendi, sıvı haldeki kurşunun, hangi işlemlerden geçerek bir rozet haline geldiğini anlattı. Kurşun ve zamak adlı maddelerden rozet ürettiklerini belirten Güvendi, “Çalışmamız tamamen el emeğine dayalı. Bir rozet bitene kadar yaklaşık 20 kez ele alınıyor. Bu ciddi bir süreç” dedi. Rozet yapımı aşamasında karşılaşılan zorluklar olduğunu kaydeden Güvendi, “Müşterilerin son dakika talepleri bazen bizi zorluyor. Toplantıya, seminere, kongreye yetişebilmek için çok kısa sürede netice isteniyor. Ayrıca istediğimiz kalite kaplamayı Ankara'da yaptıramıyoruz. Bu işlemi İstanbul'da çözmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
‘ÇOK KİŞİ EKMEK YİYOR’
Rozet sektöründen çok fazla kişinin ekmek yediğinin altını çizen Güvendi, “Ankara’da imalatçı ve dökümcü olarak yaklaşık 4 atölye var. Sdece döküm rozet yapılmıyor. Birçok şekli ve yapılış çeşidi var. Bu işten çok kişi ekmek yiyor. İmalatçıların dışında çantacılar, promosyoncular, kurumlardan alıp, bize paslayan insanlar var, yani bu işten ekmek yiyen insan sayısı oldukça fazla” dedi.