Eğlendirmek için varız

Şimdi Ankara’da çalan grubu, grubun vokalisti Kaan şöyle tanımlıyor: "Pop Rock, Funk, Soul, R&B, Blues, Reggae Rock müzik yapıyoruz. İki tür grup vardır. Birincisi ’aman bir albüm yapalı şöhret olalım’ tarzıdır. İkincisi ise barlarda çalan ve insanları eğlendiren gruplardır. Biz ikinci gruba giriyoruz. İyi bir cover grubuyuz ve insanları eğlendirmek için varız."

ANKARA DAHA SEÇİCİ

Grubun bir dönem sadece ’soul’ müzik yaptığını ve ’Soul Project’ isminin de buradan geldiğini söyleyen grubun basçısı Deniz Ankara-İstanbul karşılaştırmasını şöyle yapıyor:

"Soul Project 10. yılında. Grubun kuruluşunda Tuna, Kaan ve ben vardık. Son halini yakın zamanda aldı. 1998-2000 arası üç gün İstanbul’da 4 gün Ankara’da çaldık. İstanbul piyasasını çok iyi biliyoruz. İstanbul-Ankara karşılaştırması yapacak olursak Ankara seyircisi daha farklı, daha seçici. İstanbul çok karışık, kaos var. Genel olarak insanlar pop piyasasından sıkıldı ve rock müziğe kaymaya başladı. Ankara’da da bunu yaşıyoruz."

MÜZİK YAPMAK ZOR

’Kaset yapma gibi bir kaygımız yok’ diyen grubun vokalisti Kaan, Soul Project’in çalışmalarını ve planlarını şöyle anlattı:

"Müzik yapmanın şehri, yeri zamanı yoktur. Müzik yapmak heryerde zordur. Bu İstanbul’da da zor Ankara’da da, küçük bir Anadolu şehrinde de zor. Ankara’dan bir çok iyi rockçı İstanbul’a gidip başarılı olamıyor ve pop müzik yapanların arkasında çalıyor. Biz istediğimiz yaparak, müzikten para kazanan ender gruplardan biriyiz. Bu ortamda kaset yapmak gibi bir endişemiz, olmazsa olmazımız yok. Kendi parçalarımız var ama piyasanın istediği bir şeyi yaparak kaset yapmak istemeyiz. Ticari bir kaygıyla olacaksa, başkasının istediği gibi yapılacaksa hiç yapılmasın daha iyi. Grup olarak bu kirlilikte farklı olmaya çalışıyoruz. Yaparsak da kasedi kendimiz kendi istediğimiz gibi yapacağız."

GENÇLER 60’LARI 70’LERİ DİNLESİN

Grubun saksafoncusu Tuna, müzik yapmak isteyen gençlerin 60 ve 70’li yıllardaki rock müziği mutlaka dinlemesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu:

"Bir çok yeni grup türedi. Ama çoğu maalesef kötü müzik yapıyor. Adamların kayıtlarını dinliyorsunuz, gayet başarılılar. Ama çıplak sesle dinleyince fiyasko oluyor. Müziğe yeni başlayan gençler bugünün dışına çıkıp eskiyi 60’ları ve 70’leri mutlaka dinlemeliler."

Overall, Biziz, ve Amarillo da çalan ’Soul Project’ ile ilgili geniş bilgiye "www.soulprojectband.com" adlı internet sitesinden alınabiliyor.

Karaca’yı en iyi onlar yorumluyor

BAŞKENT’in en eski rock gruplarından Ekinoks, Erkin Yanyalı(gitar), Tümer Dalgakıran(bas), Oğuz İçili(davul), Turgay Bengü’den oluşuyor. Cem Karaca ve Barış Manço şarkılarının en iyi dinlenebileceği grup Ekinoks. Her bar programına konser heyecanıyla çıktıklarını söyleyen grup üyeleri bunu şöyle açıklıyor:

"Grup olarak yaptığımız işe mesai gözüyle bakmıyoruz. Bu bizim hayatımız. Sahnede olmayı seviyoruz ve bu enerjimizi de bizi dinleyenlere aktarıyoruz. Bu noktada Ankara, İstanbul’a oranla daha avantajlı. Orada çalanların yüzünde aşırı profesyonelliğin ve piyasanın kirliliğinin yansıması var. Biz daha samimiyiz."

GECE GÜNDÜZ  EŞİTLİĞİ

Gece gündüz eşitliği anlamına gelen Ekinoks’un grubun yaşam felsefesini de anlattığını söyleyen grubun davulcusu Oğuz, "Ekinoks coğrafyada gece gündüz eşitliği anlamına geliyor. Biz de grup olarak halkların ve insanların eşitliğine inanıyoruz" diyerek grubun dünyaya karşı duruşunu özetliyor.

Ekinoks’un 1997’de ilk kuruluşundan kalan tek isim olan Turgay Bengü’yü gözü kapalı dinleyenlerin "Sahnede Cem Karaca mı var" diye hissetmeleri kuvvetle muhtemel. Ekinoks üyelerinin ayrı gruplarda da olsa 15 yıldır Ankara müzik piyasasında olduğunu söyleyen Turgay, İstanbul-Ankara karşılaştırmasını ve Ankara seyircisini şöyle anlattı:

TOPLAMA DEĞİLİZ

"Ankaralı olan ve ayrı gruplarda da olsa tüm üyeleri 15 yıldır bu piyasada olan bir grubuz. En büyük avantajımız grubun tüm üyeleri geçmişte de rock müzikle uğraşıyordu. Öyle toplama bir rock grubu değiliz. İstanbul’a gitmeyi hiç düşünmedik. Ankara’dan neden gidelim ki? Sevgiğimiz, bizim gibi olan, sahnede zevk almaktan hoşlandığımız adamlar burada. Ankara’daki canlı rock müzik kültürünün eşi benzeri Türkiye’de yok zaten."

Başkent’teki eğlence mekanları için müzik gruplarının geçmişte pek öneminin olmadığını söyleyen grubun basçısı Tümer ise bu anlayışın zamanla değiştiğini şöyle açıkladı:

"Ankara’da belki çok fazla mekan yok ama bu bizim işimize geliyor. Çünkü bir kitle oluşturduğunuzda nereye giderseniz sizi takip ediyorlar. Aslında mekanları var eden de gruplar. Önceden mekan sahipleri bunu önemsemezdi. Şimdi mekana yaptıkları kadar orada çalan gruplara da yatırım yapıyorlar."

Aynı benim gibi söylüyorsun

Ekinoks’un solisti Turgay’ın Cem Karaca’ya olan ses benzerliği sadece dinleyicilerin yakıştırdığı bir olay değil. Efsane rock sanatçısı Cem Karaca, Turgay’ın canlı performansını dinlediği sırada eşi İlkim Karaca’ya dönerek, "Ulan aynı benim gibi söylüyor, beni 20-30 yıl öncesine götürdün" demiş.

Altı ay önce Kocatepe Kültür Merkezi’nde düzenlenen Cem Karaca ve Barış Manço anma konserinde İlkim Karaca, Turgay’ı şöyle onore etmişti:

"Turgay, Cem Karaca’yı sağlığında tanımış şanslı insanlardan bir tanesi. Bir gün Cem’le birlikte Turgay’ı dinlerken Cem, Turgay’a "Ulan aynı benim gibi söylüyorsun, beni 20-30 yıl öncesine götürdün" demişti. Ben de bu gece burda bu konseri izlerken Cem’in o gün hissetiği şeyleri tekrar ve tekrar hissettim. Turgay bu güne kadar Cem’i en iyi anlayanlardan ve bu ismi en iyi taşıyanlardan biri olmuştur. Bu yüzden gelirken Cem’in şapkasını ve fularını da Turgay’a vermek üzere yanımda getirdim. Sen bunu hak ediyorsun Turgay."

İlkim Karaca, konuşmanın ardından manevi bir nişan olan şapka ve fuları Turgay’a hediye etmişti.

Gündüz öğretmen gece gitarist

Ekinoks üyeleri, Tümer dışında başka işlerle de uğraşıyor. Turgay özel bir şirkette satış müdürü, Oğuz ise özel bir şirkette çalışıyor, aynı zamanda Ankara Üniversitesi’nde okuyor. Erkin coğrafya öğretmeni. Erkin Yanyalı’nın bir rock grubunda gitarist olduğunu öğrenen öğrencileri çok şaşırıyor. Şaşkınlıkla birlikte bu değişik durumun öğrencilerinin çok hoşuna gittiğini söyleyen Yanyalı, "Gündüzleri takım elbiseyle akşamları kotla t-shirtle işe gidiyorum. Biraz yorucu da olsa bu yoğunlutan çok keyif alıyorum" diyor.