Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2010 00:00
Elele veren Hürriyet ve “Bilinçli Gençler”e projeleri ve önerileri ile katılan tüm Ankaralılara teşekkürler. Sivil Toplum Kuruluşları, üniversiteler, gençler, kentliler her kesimden ilgi gören Türkiye Bilinçli Gençlik Projesi’ne siz de ürettiğiniz projelerinizle, önerilerinizle katılabilir, sorunlara çözüm bulabilirsiniz.
BU hafta Türkiye’nin ilk vakıf üniversitesi olan Bilkent Üniversitesi’nin Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Ali Doğramacı ile Türkiye Bilinçli Gençlik Projesi’ni konuştuk. Projenin Türkiye’de tek olduğunu ve dünyada da başkalarına örnek bir model gerçekleştirildiğini belirten Doğramacı, Hürriyet aracılığıyla gençlere şu mesajları verdi:
Dünyaya örnek olacak“Türkiye Bilinçli Gençlik Projesi’nin yürütücüsü ve Bilinçli Gençler Derneği’nin Genel Başkanı Kerem Hasanoğlu’nun başlattığı bu proje geliştirildiği ve her kesimden destek gördüğü taktirde dünyada başkalarına da örnek olabilir. Ben de katıldığım her ortamda bu projenin önemini vurguluyorum çünkü çok inanıyorum.
Geleceğe atılan tohumEğitim gerek lise gerekse üniversite olsun öğretmenler, dersler, kitaplar ve sınavlardan ibaret olamaz. Gençlerimizin toplumla bütünleşik olması eğitimlerinin bir parçası. Bunun için de örgüt gerek. Üniversitelerde kulüpler var ancak çoğu zaman tek bir üniversitenin öğrencisi, tek bir okulun öğrencisi değil farklı eğitim kurumlarından öğrencilerin biraraya gelmeleri ve bunu yapmaları bu eğitimin derinleşmesine ve öğrencinin mezun olduktan sonra yaşamları boyunca bu tür işlere devam etmesine tohum anlamına geliyor. Kerem Hasanoğlu’nun yürütücüsü olduğu Türkiye Bilinçli Gençlik Projesi, bu açıdan çok önemli. Türkiye için önemli, bölge ülkelere de örnek olması bakımından da önemli.
Liselere de örnekBiz tekerleği maalesef bu tip konularda icat edememişiz. Bu yanımız çok eksik. Ancak bu proje çok geniş kapsamlı, özellikle üniversitelere yönelik ama bu yarın liselere de örnek olabilecek. Herşeyi bir kenara bırakalım Kırşehir’deki bir üniversite ile Ankara’daki bir üniversite beraber bir girişime başlıyorlar. Bir kere herşeyden önce bunların birbirlerini tanımaları kendi başına herşeyden önemli. Çünkü herkes sadece kendi küçük grubunu biliyor. Türkiye Bilinçli Gençlik Projesi’nin yan ürünleri kendi başına bir ürün. Çünkü farklı üniversitelerdeki öğrencilerin biraraya getirilmeleri ve onların birbirleriyle topluma bir misyon çalışması çerçevesi yarın için onların hem eğitimi hem de ileriye dönük hizmet etkinliklerinin başlangıcı olarak eğitimin önemli bir parçası.
Methiye ile olmaz Bunun yürütülmesi için methiye kafi değil, kim ne ciddi katkı veriyor bu önemli. Gerek devlet kurumlarımız, gerek özel kurumların bu gibi konularda sadece teşvik değil, bunun uygulanabilmesi için ciddi elle tutulur katkılarda bulunması, parasal olsun veya araç olsun bunları sağlamları önemli. Aksi taktirde “Gençlerimiz yarınlarımız, biz onları çok severiz” diyip, ondan sonrası olmayan sözler verilmesi çok yazık olur. Biz bu gençlere her zaman destek verdik ve diğer kurum ve kuruluşlardan da aynı desteğin gelmesi gerekiyor.
Türkiye Bilinçli Gençlik Projesi’nin önemi öncelikle üniversite çağında öğrencilerin hiçbir mecburiyetleri olmadan kendilerinden daha zor koşullarda olan toplumun diğer kesimlerine hizmette bulunabilme ortamını açması. Örneğin bu gençler gidiyor, tarihi eserlerin etrafındaki çöpleri topluyorlar. Bunun önemi, dışardan birisi baktığı zaman “Çöp mü toplayacağım ya da aman toplasınlar” gibi düşünenlerin bu bakış açılarını ortaya koymanın bir ölçütüdür. “Hayır ben onları toplayacağım” diyen gençlerin bu sözleri o insanların bakış açısına bir cevaptır. Dolayısıyla pusulanın nereyi göstermesi gerektiğini bu çalışmalar belirlemiş oluyor. Normal üniversitenin etrafında bulunan çöpleri bile öğrencilerin toplaması başlı başına bir hadise. Bunu üniversite öğrencilerine yaptırmayı başarmak mükemmel birşey.
Büyük bir hadiseMilli Eğitim Bakanımız Sayın Nimet Çubukçu’nun, Türkiye Bilinçli Gençlik Projesi’nin lise ve ilköğretim okullarında uygulanmasına vereceği katkıda çok önemli. Bunu Türkiye’nin Milli Eğitim Bakanlığı çerçevesindeki liselerinde faaliyete geçirebilmek çok büyük bir hadise. Sayın bakanımıza böyle bir projeyi lise ve ilköğretim okullarında hayata geçirmeyi düşünürse çok saygılarımızı sunarız. Tabii ki bu kendi başına olmuyor, buna kaynak ayırmak lazım. Maliye Bakanlığımız da bu tip girişimler için kaynak ayırabilir. Çocuklar yardım için adım adım dolaşacak, bunun için ulaşım olanakları, yapacakları işlerde kullanacakları techizatlar için ortaya kaynak koymak lazım.
Üniversite gençliği neler yapıyorKent Gazeteniz Hürriyet Ankara, bundan sonra her hafta bu sayfada üniversitelerin yaptıkları etkinlikler, sosyal ve kültürel faaliyetler, konferanslar, seminerler, bilimsel toplantılar ve elde ettikleri ulusal ve uluslararası başarılara da yer verecek. “Üniversitelerde neler olup, bitiyor?” diye merak edenler, artık bu sayfada merak ettiğiniz herşeye ulaşabileceksiniz. İşte üniversitelerde bu hafta:
GAZİ ÜNİVERSİTESİ: Gazi Üniversitesi, Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilecek olan önemli bir organizasyona öncülük edecek. Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu ile Gazi Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenleyeceği ‘1. Türk Dünyası Üniversite Spor Oyunları’ 25- 31 Ekim tarihleri arasında yapılacak. Gazi Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan bu organizasyonda Organizasyonda Turkiye, Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Turkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yer alacak. Organizasyon için ayrıntılı bilgiye www.turkdunyasi.gazi.edu.tr web adresinden ulaşabilirsiniz.
ODTÜ: İstanbul Gelişim Orkestrası, geçmişten bugüne hit olmuş parçalardan oluşan repertuarlarıyla 11 Ekim Pazartesi günü, saat 20.00’da, ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi (KKM) Kemal Kurdaş Salonu’nda Ankaralılarla buluşacak. ODTÜ KKM Bilet Satış Ofisi ile Biletix satış noktalarından 25 ve 40 TL karşılığında satın alınabilecek. Biletlerden elde edilecek gelir, ODTÜ Burs Fonu’na aktarılacak.
ATILIM ÜNİVERSİTESİ: Yürüttüğü AR-GE çalışmaları ile başarılı çalışmalara imza atan Atılım Üniversitesi, bunlara bir yenisini ekledi. Almanya’nın önde gelen dövme yağı üreticisi ZWEZ-Chemie firması, Ar-Ge çalışmaları için Atılım Üniversitesi Metal Şekillendirme Mükemmeliyet Merkezi ile işbirliğine gitme kararı aldı. Metal şekillendirme yöntemlerinden olan dövme teknolojisinde kullanılan yağların doğaya zarar vermemesi için yürütülecek araştırmalar dünyanın konusunda sayılı araştırma merkezlerinden biri olan Atılım Üniversitesi Metal Şekillendirme Mükemmeliyet Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
Hürriyet misyonunu gerçekleştiriyorHürriyet Gazetesi’nin gençlere böylesine önemli bir konu için sayfasını ayırması ve haberleri ile destek olması da gerçek gazetecilik misyonunu gerçekleştirmiş olduğunu gösteriyor. Sadece siyasi ya da adli olaylara ilişkin
haberler yerine yapıcı, toplumun geleceğinin daha iyi olmasına yönelik haberleri topluma aktarıyor olmakla Hürriyet görevini en iyi şekilde yerine getirmiş oluyor. Ayrıca Hürriyet Gazetesi sayesinde bu projeye destek vermeyi aklına getirmemiş kimselere de uyarıda bulunulmuş oluyor. Biz de bu vesileyle Hürriyet Gazetesi’ne çok teşekkür ediyoruz.
Rakamlarla Bilkent Üniversitesi
Bilkent Üniversitesi, 1984’te Türkiye’nin ilk vakıf üniversitesi olarak kurulmuş ve 1986’da eğitime başlamıştır. Bugüne kadar 30 bin mezun vermiştir. 12 bin öğrencisinin yaklaşık üçte biri bursludur. Toplam 39 lisans ve ön lisans ile 54 lisansüstü programı vardır. 9 fakülte, 2 yüksekokul ve 3 meslek yüksekokulu bünyesinde yılda yaklaşık 2 bin farklı ders verilmektedir. Öğretim kadrosu bin kişiyi aşmaktadır. Her yıl 60 bin civarında araştırmacı ve öğrencinin ziyaret ettiği kütüphanesi, yılın 362 günü açıktır. 420 bin kitaplık geniş bir koleksiyonu vardır. Öğrenci kulüplerinin sayısı 80’i bulmaktadır. Yurtların kapasitesi 4 bin kişidir. Bilkent Senfoni Orkestrası (BSO), 730 kişilik Bilkent Konser Salonu’nda ve yurt çapında yılda 70’in üzerinde konser vermektedir. Quacquarelli Symonds ve Times Higher Education’ın her yıl ortaklaşa gerçekleştirdiği ve U.S. News & World Report dergisi tarafından yayımlanan rapora göre, Bilkent Üniversitesi dünyanın en iyi 400 üniversitesi arasında yer alan tek Türk üniversitesidir. 2009 yılında genel sıralamada 360. olan Bilkent, mühendislik ve bilgi teknolojileri alanında 129. sıradadır.