Güncelleme Tarihi:
EGE’nin sıcaklığı ile yunan mutfağını birleştirerek lezzet dolu deniz ürünlerini Başkentlilerle buluşturan Balıkçıköy Fahri Restaurant, 35 meze çeşidiyle büyük ilgi topluyor.
Mezelerde ağırlığı ege otlarına verdiklerini belirten Balıkçıköy Fahri Restaurant’ın sahibi Fahri Çer, “Urla’dan getirdiğimiz Ege otları ve kendi yaptığımız özel deniz ürünü pastırmamız çok seviliyor” dedi.
İnsanlara balığı sevdirmeyi amaçladıklarını ifade eden Çer, “Geçmişte insanlar balığı sevmiyordu ve tanımıyordu. Bu değişmeye başladı. Balıkçılık artık iş kolu olarak da çok popüler. Ankara’da ilk balık restoranını açtığımda beş tane balıkçı vardı. 12 sene içinde bu sayı oldukça arttı” diye konuştu.
Ankara’da balıkçı dendiğinde akla gelen konseptten farklı bir atmosfer yarattıklarını anlatan Çer, şunları söyledi:
“Mevsimine göre günlük 15 çeşide yakın balığımız oluyor. Balıklarımızı İzmir, Mersin, Adana ve Karadeniz gibi pek çok şehirdeki 14 değişik balıkçıdan alıyoruz.
Dil sarmasından balık köftesine
Evlerimizdeki misafirperverliği buraya taşımaya çalışıyoruz. Tüm detaylara özen gösteriyoruz. Salatadaki maydanozun solgunluğu bile bizi rahatsız eder. Bu özen de lezzette başarı sağlıyor. İyi bir ekiple, mutlu bir şekilde Balıkçıköy’ü işletiyoruz.
Mimar ve sanatçı arkadaşlarımızla çalışarak bu atmosferi sağladık. Görselliğe de önem veriyoruz.
Bir müşterimizin görüşü ya da önerisi bile bizim için çok önemlidir. Hemen gerekli değişikliği ya da yeniliği yapmak isteriz.
Ege otlarını tavada kavurarak sıcak şekilde sunuyoruz. Mezelerin yanına ara sıcaklar katmak, pek yapılan bir şey değil. Değişik ara sıcaklarımız mevcut.
Balık köfte, dil sarması, deniz ürünleri böreği, dil şiş, tuzda balık, buğulama, somon füme, pazı sarması, ahtapot ezmesi gibi çok sayıda ürünümüz var.”
Buharda pişiyor iki saat dinleniyor
“ANKARA’da bir ilk olan balık köftesini, karides, kalamar, ahtapot ve balık etinden yapıyoruz.
Somon fümeyi kendimiz işleyerek sunuyoruz. Dil şişi kendi özel soslarımızla hazırlıyoruz. Salatalarımıza çok özen gösteriyoruz.
Pazı sarmalarımızı buharda pişiriyoruz. İki saate yakın dinlenmesi gerekiyor. İç malzemesi olarak levrek, hellim peyniri, yengeç gibi ürünler kullanıyoruz. Çeşitli otlar koyabiliyoruz.
Ahtapot ezmesini cevizli yapıyoruz. İçine sarımsak, kereviz, taze soğan, domates, nane, soya sosu, zeytinyağı ve limon koyuyoruz. Karışımı iki üç saat bekletmek gerekiyor. Özellikle soslarda dinlendirme çok önemli.”