Güncelleme Tarihi:
Ankaragücü’nün deneyimli kalecisi ve kaptanlarından Korcan Çelikay, ligde maçların ertelenmesinin ardından bireysel antrenmanlarla çalışmalarını evde sürdürdüklerini belirtip, “Türkiye Futbol Federasyonu yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, maçların Haziran-Temmuz aylarında oynanabileceği yönünde bir yaklaşım belirdi. Sıkıntılı süreç bir an önce bitsin, ne zaman olursa kendimizi ona göre hazırlarız. Kalan 8 haftada bize yakışan en üst düzey mücadeleyi gösteririz” dedi.
Korcan, klassportv’de yayınlanan ‘Tandem-i’ programında katılıp düşüncelerini ve koronavirüs ile mücadele günlerinde neler yaptığını anlattı. Ligde oynadıkları son maçta Çaykur Rizespor’u 2-1 yendiklerini hatırlatan tecrübeli kaleci, Ankaragücü yönetimi, teknik kadrosu ve oyuncu grubu olarak, küme düşme korkusuna hiç kapılmadıklarını belirtip, şöyle konuştu:
“Dünya ve ülkemiz şu anda sıkıntılı bir süreçten geçiyor. İnşallah, kısa sürede bu sıkıntıları aşar ve yeniden özlediğimiz günlere döneriz. Futbol sezonuyla ilgili şu an için alınmış bir karar var. Ancak, sonrasında neler olur bilemeyiz. Biz bunlar hiç yokken kendi aramızda yaptığımız konuşmalarda, ligde kalacağımıza olan inancımızı her zaman dile getirdik. Hiç bir zaman kuşku, endişe ve kaygı duymadık. Lig öyle bir yere gelmişti ki 7-8 takım bu mücadelenin içindeydi. Erteleme öncesinde, oynayacağımız Gaziantep maçına hazırlanırken, başkanımız Fatih Mert idmanı izliyordu ve keşke gitsek dedi. Hepimizin yüzüne; hırs, azim ve inanç yansımıştı.”
BAŞARI YOLUNDA SORUNLARI DÜŞÜNMEDİK
“Ben her gittiğim takıma kendi ruhumu katar o takıma aidiyet duygusu ile bağlanırım. Ankaragücü’ne ilk geldiğim zaman da o sevgiyi gördüm. Burada zor günler geçirdik özellikle ekonomik anlamda ancak hep moral ve motivasyonumuzu yüksek tuttuk. Takımı sahiplendik. Böyle olunca sizin üzerinize düşen yük artıyor, sorumluluk büyüyor. Maçlar oynanırken, acaba kaybedecek miyiz, takım düşecek mi düşüncesi sizin performansınızı elbette etkiliyor. Baskı ve stres ister istemez oyununuza yansıyor. Yeni gelen yabancı oyuncular üzerinde böyle bir baskı hissetmiyor. Onların, performanslarını yukarı taşımaları ve daha iyi oynamaları kolay gibi duruyor.”
“Ben bu takıma ikinci ligde geldim o zaman da ekonomik sorunlar vardı. Ancak başarıya giderken bunları hiç bir zaman aklımıza gelmedi. İki kez şampiyonluk yaşadık. Süper Lige çıktık. Geçen sezonun devre arasında yabancı oyuncuların hepsi gitti. 10 yerli oyuncu kaldık. Kampta Antalya’da oteldeydik. Kendi aramızda ne yapacağız diye konuştuk. Gitmek isteyenler ayrıldı. Biz de eğer federasyona verseydik şu an takım diye bir şey kalmazdı. Olsa da olmasa da bu sezonu burada tamamlayacağız dedik. Bir yabancıya gitmesin diye verilen parayla, 8-10 yerli oyuncunun maaşı ödenecek durumdaydı. Bu sezon başında yine transfer yasağı vardı. Ekonomik sorunlar yaşandı. İkinci yarıda transfer yasağının açılmasıyla birlikte rahatladık. Önemli olan bu takımın ligde kalması. Kim gelmiş, kim gitmiş, kim oynamış önemli değil. Bu takımı kurtaralım diye konuştuk. Bireysel değil, bütünlük içinde hareket ettik. Bizlerin de sözleşmeleri tek taraflı feshetme hakkı vardı ancak geçmişte yaşadıklarımız, kulübe olan bağlılığımız vardı. Kulübü zor dönmede yüz üstü bırakıp gidemezdik. Bazen hak etmediğimiz şekilde eleştiri yapıldığını düşünüyorum. Bizim ne yaşadığımızı kimse bilmiyor. Bunlar artınca hem üzülüyor hem de hazmedemiyoruz.”
GAYRETLERİNE KARŞILIK VERMEK İSTEDİK
“Yeni yönetimle birlikte kulüpte yeni bir dönem başladı. Çık kısa sürede psikolojik ve maddi anlamda büyük katkı gördük. Bize ilk geldiklerinde, merak etmeyin kimsenin parası kalmayacak dediler. Oyuncu olarak kimsenin kafasında parayla ilgili bir düşünce kalmadı. Paradan ziyade, bize fazlasıyla yakınlık gösterdiler. Her zaman yanımızda oldular. Onların sıcak davranışı, bizleri manevi olarak motive etti. Bize güven verdiler. Onların bu gayretine galibiyetlerle karşılık vermek istedik. Başlangıçta istediklerimizi yapamadık ancak Fenerbahçe ve Malatya maçlarını kazanıp bu anlamda bir adım attık. Yüzümüz güldü. 3 puanlar hepimize keyif verdi. Toparlanma süreci, yeni yönetimle birlikte başladı. Şimdi zorunlu bir aradayız. Yeniden bir araya geldiğimizde, aynı birlikteliği sürdüreceğiz.”
“Taraftar bazen özellikle iç sahada oyuncu üzerinde baskı oluşturuyor ancak bu camianın gücü ve ruhu taraftardan geliyor. İleride Ankaragücü’nde bir görev üstlenmek isterim. Ankaragücü’nün ben de ayrı bir yeri var. Bu kulübün bir parçası olmak benim için de ayrı bir gurur kaynağı olur.”
RAKAMLAR TEHLİKEYİ İŞARET EDİYOR
Süper Lig’de 26. haftada düşme potasında olan takımların sezon sonunda kurtulma ihtimali oldukça düşük. Son 10 yıla bakıldığında bu süreçte 30 takımdan sadece 6’sı ligde kalmayı başardı.
Geçen sezon Ligin 26. haftası sona erdiğinde Göztepe düşme potasında yer alırken, sezon sonunda İzmir temsilcisinin yerine Bursaspor lige veda eti.
2017 - 2018 sezonunda ise aynı senaryo Konyaspor ile Osmanlıspor arasında yaşandı. 26. haftayı potada geçiren yeşil-beyazlılar düşmekten kurtulurken, sezon sonunda onun yerini Ankara ekibi aldı.
2014 - 2017 arasında oynanan 3 sezonda, 26. hafta düşme hattında olan ekipler, ligin bitiminde yerlerinden kurtulamadı.
2013-2014 sezonunda, Kayseri Erciyesspor 26. haftada düşme hattında iken, sezon sonunda Kayseri ekibinin yerini Antalyaspor aldı.
2012-2013’de Akhisarspor, 2011-12’de ise Gaziantepspor 26. haftayı potada geçirip sezon sonu düşmekten kurtulamadı.
2010-2011 sezonunda 26. haftada düşme hattında olan 3 takım da lige veda ederken, 2009-2010’da Sivasspor son 8 haftalık performansıyla yerini Diyarbakırspor’a bıraktı.