Dünya markası Alparda 40 yıldır mobilya üretiyor
Güncelleme Tarihi:
MS Veli SARITOPRAK
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 13, 2007 00:00
Patron Patrona bu hafta ofis mobilyaları üretiminde dünya ölçeğinde bir Ankara markası olan Alparda Mobilya firmasının sahibi Sinan Alparda’yı konuk etti. Alparda Mobilya Ankara’nın en eski ve en köklü büro mobilya üretici firmalarından biri. 40 yıldır ofis ve büro mobilyası üretiyor ve uluslararası yarışmalardan birincilik ödülleri getiriyor.
ANKARA’nın en eski ve en köklü büro mobilya üretici firmalarından Alparda Mobilya’nın sahibi Sinan Alparda, Ankara Hürriyet’in sorularını yanıtladı.
Kendini Ankaralı olarak adlandıran Alparda ailesi tarafından kurulmuş olan Alparda Mobilya şirketinin kuruluşunu anlatır mısınız?
Babam Hayri Alparda Ankara’da hukuk eğitimini tamamladıktan sonra, önce hákimlik, ardından avukatlık yapıyor. 1950’li yılların başında Koç Ticaret adlı şirkette müdür olarak çalışmaya başlıyor. Bu şirket önce kırtasiye malzemesi daha sonra ise metal ofis mobilyaları satıyor. 1967 yılında ise Hayri Bey kendi firmasını, Alparda Mobilya’yı kuruyor.
Sizin Alparda Ltd. Şti.’n de görev almanız ne zaman ve nasıl gerçekleşti?
1968 yılında Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, bugünkü adıyla Gazi Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde işletme eğitimi gördüğüm sırada yarı zamanlı olarak Alparda’da yardımcı eleman olarak görev almaya başladım. 1972 yılında babam Hayri Alparda’nın vefatının ardından yönetici olarak Alparda’yı 40 yıllık bir firma olmanın gururunu taşıdığım bugünlere getirdim.
Kırk yılı başarı ile tamamlamanızın altında neler yatıyor?
Alparda Mobilya’da yarı zamanlı olarak çalışmaya başladığımda 20 yaşındaydım. Ben hergün, bir gün öncesine göre daha başarılı olmak için işime başlarım. İşinizi daha üstün yapabilmeyi hedeflediğinizde çıtayı her gün daha yükseğe taşımak zorundasınız. Bu da hedeflerinizi her sene büyütüyor. 40 yıl sonra, bugün de işime ilk günlerin heyecanını taşıyarak başlıyorum.
Türkiye’ye Çin dahil tüm dünyadan avantajlı mobilya ithal edilirken sizin sanayicilikte ve üretimde ısrar etmenizin nedeni nedir?
Üretim, bir annenin çocuklarını beslemek için yoktan var ettiği ve severek mutlulukla yaptığı doğal bir davranıştır. Biz de Alparda olarak üretimi Alparda’nın temel işlevi olarak görüyoruz ve Atatürk’ün göstermiş olduğu yolda, üstün dünya kalitesinde ürettiğimiz mobilyalarla övünç duyuyoruz. Bir ülkenin ekonomisi yalnız ticarete ve kara dayandırılamaz. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi " Türkiye Halkı sarf ettiği eşyayı mümkün mertebe kendi yetiştirir. Çok çalışır!.. Vakitte, servette ve ithalatta israftan kaçar!.. Milli kazancı temin için icabında geceli gündüzlü çalışmayı ilke olarak benimser! Ancak kendinden sonrakileri düşünebilenler milletlerini yaşamak ve ilerlemek imkanına kavuştururlar."
Üretiminizde ağaç hammadde olarak kullanılırken doğanın korunması adına çalışmalarda bulunuyor musunuz?
Mobilyalarımızda kullandığımız ağaçlar, ormanlarda yaşamsal ömürlerini tamamlamış, endüstriyel emteaya dönüşmüş kerestedir. Bununla birlikte Alparda olarak her yıl ağaç dikme kampanyalarına destek vererek doğal yaşamın korunmasına saygı gösteriyoruz.
Ofis Mobilyaları sektöründe edindiğiniz başarılarınız ve ödüllü mobilyalarınız konusunda bilgi verebilir misiniz?
Türkiye’de ofis mobilyaları sektöründe Alparda olarak 1992 yılında bir ilke imza attık ve özgün tasarım ürünü olan Tomo Ofis Grubu projesini gerçekleştirdik. Dünya çapındaki tasarımcımız Defne Koz’un tasarımı olan "3x3 çekmeceli klasör dolabı" 1996 yılında mimar ve tasarımcı Alessandro Mendini tarafından "Dünya Tasarım Yıllığı"na seçilerek Bremen kentinde bulunan Übersee Müzesi’nde üç ay boyunca sergilendi.
Ödül alan diğer bir ürünümüz ise Alparda’nın 40. kuruluş yıldönümü nedeniyle Aziz Sarıyer tarafından hazırlanan 2007 Alparda koleksiyonunda yer alan "Moon Masa". "Moon Masa" 2006 EDİDA, Elle Decor Uluslararası Tasarım ödülleri Türkiye etabı kapsamında "Mobilya Kategorisi" birinciliğine layık görüldü ve ardından Milano Design Week süresince Nurus’un sponsorluğunda "İlk Milano 18-23 Nisan 2007" adı altında 29 ünlü Türk tasarımcının ürünleri ile beraber Studio Piu Tortona’da EDİDA Dünya Tasarım ödülüne aday gösterilme onuru ile yer aldı. Alparda Mobilya son olarak TÜSİAV, "Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı" tarafından 2007 "Üstün Hizmet ve Başarı Ödülleri" kapsamında "Sektörünün Kartalı" ödülüne layık görüldü.
Sizce mobilya merkezi Siteler üretim konusunda çekim merkezi özelliğini kaybetti mi?
Türkiye’de ilk sanayi bölgesi olan Siteler’in bugün ki üretim teknolojisi için altyapısı yetersizdir. Mobilya üretiminin tek katlı, seri üretime uygun, elektrik ve diğer enerji gereksinimleri ekonomik, hammadde ve mamul maddelerin ulaştırılması kolay olan geniş sanayi bölgelerinde yer alması gerekir. Ankara Siteler bölgesi mobilya sergileme, pazarlama ve perakende olarak müşterinin tüm gereksinimlerini bir arada görebileceği, mobilyasını bu bölgeden seçeceği bir alışveriş merkezi haline getirilmelidir.
Alparda’nın Ankara’ya başka ne tür yatırımları olacak?
Ankara Sanayi Odası önderliğinde Ankara’da II. Ve III. Organize Sanayi Bölgesi tamamlanma aşamasına gelmiştir. Ankara Sanayi Odası Başkanı Sayın Zafer Çağlayan’ın tanımlaması ile tüm Anadolu’nun üretimine katkı sağlayarak bir sanayi havzası halini alan bu bölgede Alparda 50 bin metrekarelik bir alanda üretimine devam edecektir.
Kendini Ankaralı olarak adlandıran Alparda ailesi tarafından kurulmuş olan Alparda Mobilya şirketinin kuruluşunu anlatır mısınız?
Babam Hayri Alparda Ankara’da hukuk eğitimini tamamladıktan sonra, önce hákimlik, ardından avukatlık yapıyor. 1950’li yılların başında Koç Ticaret adlı şirkette müdür olarak çalışmaya başlıyor. Bu şirket önce kırtasiye malzemesi daha sonra ise metal ofis mobilyaları satıyor. 1967 yılında ise Hayri Bey kendi firmasını, Alparda Mobilya’yı kuruyor.
Sizin Alparda Ltd. Şti.’n de görev almanız ne zaman ve nasıl gerçekleşti?
1968 yılında Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, bugünkü adıyla Gazi Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde işletme eğitimi gördüğüm sırada yarı zamanlı olarak Alparda’da yardımcı eleman olarak görev almaya başladım. 1972 yılında babam Hayri Alparda’nın vefatının ardından yönetici olarak Alparda’yı 40 yıllık bir firma olmanın gururunu taşıdığım bugünlere getirdim.
Kırk yılı başarı ile tamamlamanızın altında neler yatıyor?
Alparda Mobilya’da yarı zamanlı olarak çalışmaya başladığımda 20 yaşındaydım. Ben hergün, bir gün öncesine göre daha başarılı olmak için işime başlarım. İşinizi daha üstün yapabilmeyi hedeflediğinizde çıtayı her gün daha yükseğe taşımak zorundasınız. Bu da hedeflerinizi her sene büyütüyor. 40 yıl sonra, bugün de işime ilk günlerin heyecanını taşıyarak başlıyorum.
Türkiye’ye Çin dahil tüm dünyadan avantajlı mobilya ithal edilirken sizin sanayicilikte ve üretimde ısrar etmenizin nedeni nedir?
Üretim, bir annenin çocuklarını beslemek için yoktan var ettiği ve severek mutlulukla yaptığı doğal bir davranıştır. Biz de Alparda olarak üretimi Alparda’nın temel işlevi olarak görüyoruz ve Atatürk’ün göstermiş olduğu yolda, üstün dünya kalitesinde ürettiğimiz mobilyalarla övünç duyuyoruz. Bir ülkenin ekonomisi yalnız ticarete ve kara dayandırılamaz. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi " Türkiye Halkı sarf ettiği eşyayı mümkün mertebe kendi yetiştirir. Çok çalışır!.. Vakitte, servette ve ithalatta israftan kaçar!.. Milli kazancı temin için icabında geceli gündüzlü çalışmayı ilke olarak benimser! Ancak kendinden sonrakileri düşünebilenler milletlerini yaşamak ve ilerlemek imkanına kavuştururlar."
Üretiminizde ağaç hammadde olarak kullanılırken doğanın korunması adına çalışmalarda bulunuyor musunuz?
Mobilyalarımızda kullandığımız ağaçlar, ormanlarda yaşamsal ömürlerini tamamlamış, endüstriyel emteaya dönüşmüş kerestedir. Bununla birlikte Alparda olarak her yıl ağaç dikme kampanyalarına destek vererek doğal yaşamın korunmasına saygı gösteriyoruz.
Ofis Mobilyaları sektöründe edindiğiniz başarılarınız ve ödüllü mobilyalarınız konusunda bilgi verebilir misiniz?
Türkiye’de ofis mobilyaları sektöründe Alparda olarak 1992 yılında bir ilke imza attık ve özgün tasarım ürünü olan Tomo Ofis Grubu projesini gerçekleştirdik. Dünya çapındaki tasarımcımız Defne Koz’un tasarımı olan "3x3 çekmeceli klasör dolabı" 1996 yılında mimar ve tasarımcı Alessandro Mendini tarafından "Dünya Tasarım Yıllığı"na seçilerek Bremen kentinde bulunan Übersee Müzesi’nde üç ay boyunca sergilendi.
Ödül alan diğer bir ürünümüz ise Alparda’nın 40. kuruluş yıldönümü nedeniyle Aziz Sarıyer tarafından hazırlanan 2007 Alparda koleksiyonunda yer alan "Moon Masa". "Moon Masa" 2006 EDİDA, Elle Decor Uluslararası Tasarım ödülleri Türkiye etabı kapsamında "Mobilya Kategorisi" birinciliğine layık görüldü ve ardından Milano Design Week süresince Nurus’un sponsorluğunda "İlk Milano 18-23 Nisan 2007" adı altında 29 ünlü Türk tasarımcının ürünleri ile beraber Studio Piu Tortona’da EDİDA Dünya Tasarım ödülüne aday gösterilme onuru ile yer aldı. Alparda Mobilya son olarak TÜSİAV, "Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı" tarafından 2007 "Üstün Hizmet ve Başarı Ödülleri" kapsamında "Sektörünün Kartalı" ödülüne layık görüldü.
Sizce mobilya merkezi Siteler üretim konusunda çekim merkezi özelliğini kaybetti mi?
Türkiye’de ilk sanayi bölgesi olan Siteler’in bugün ki üretim teknolojisi için altyapısı yetersizdir. Mobilya üretiminin tek katlı, seri üretime uygun, elektrik ve diğer enerji gereksinimleri ekonomik, hammadde ve mamul maddelerin ulaştırılması kolay olan geniş sanayi bölgelerinde yer alması gerekir. Ankara Siteler bölgesi mobilya sergileme, pazarlama ve perakende olarak müşterinin tüm gereksinimlerini bir arada görebileceği, mobilyasını bu bölgeden seçeceği bir alışveriş merkezi haline getirilmelidir.
Alparda’nın Ankara’ya başka ne tür yatırımları olacak?
Ankara Sanayi Odası önderliğinde Ankara’da II. Ve III. Organize Sanayi Bölgesi tamamlanma aşamasına gelmiştir. Ankara Sanayi Odası Başkanı Sayın Zafer Çağlayan’ın tanımlaması ile tüm Anadolu’nun üretimine katkı sağlayarak bir sanayi havzası halini alan bu bölgede Alparda 50 bin metrekarelik bir alanda üretimine devam edecektir.