Güncelleme Tarihi:
Can Mert ŞİMŞEK / Ankara, 11 Ekim, (DHA) - Dünya Görme Günü “The International Agency Fort the Pervention Of Blindness” tarafından oluşturulmuş olan etkinliğin Ekim ayında beşincisinin kutlanacağını dile getiren Ankara Memorial Hastanesi Göz Doktoru Dr. Bekir Sıtkı Aslan görme gününün önemli bir konu olduğunu ve vatandaşların yanı sıra devletinde buna daha çok duyarlı olması gerektiğini dile getirdi. Görme engelli olan insanların yüzde 80’inde görme kaybını iyileştirebildiklerini dile getiren Aslan “Görme engelli olan insanların yüzde 80’inde görme kaybını iyileştirebiliyoruz. 19 milyon çocuğun görme engelli olduğunu hatırlatmak isterim. Çocuklarımıza destek olarak ve onları doğru tedavi ederek gelecek nesillerin daha iyi yetişmesini ve eğitim seviyesini daha yukarılara taşıyabiliriz” dedi.
“FARKINDALIK YARATMAK ÜZERE HAREKETE GEÇİLMİŞ DURUMDA”
Görme günü olarak adlandırılan Dünya Görme Günü'nün bu sene 5’incisini kutlayacaklarını dile getiren Aslan, “Görme gününün bu sene 5.sini kutlayacağımız biliyorum. 2020'de çok daha güçlü çok daha nitelikli bir göz sağlığı hizmeti vermenin temellerini buluşturmak bu 5 yılda genellikle her Ekim ayının ikinci perşembe gününde topladığı bugün de anılıyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafından oluşturmuş durumda. Bu kuruluş 2000’li yılların başında organizasyon şeması başlatmış ve bu sene bu bunu çok daha güçlü bir şekilde kutlamak üzere farkındalık yaratmak üzere harekete geçmiş durumda” dedi.
“DÜNYADA 246 MİLYON İNSAN GÖRME ENGELLİ”
Dünyada yaklaşık 246 milyon insanın görme engelli olduğuna dikkat çeken Aslan, “Size bazı rakamları söylemek istiyorum. Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre dünyada şu anda 39 milyon insan görmüyor, 246 milyon insan ise görme engelli. Bu kadar yoğun bir popülasyonun toplumsal katma değerinin olması kuşkusuz imkansız. Bu programlarda ise amaç görme engelli olan insanların görme sorunlarını düzeltmek üzere bazı önlemler almak, farkındalık yaratmak. Sivil toplum kuruluşları nezdinde devletin ilgili bakanlıklar nezdinde farkındalık yaratarak bu sorunların çözümüne yönelik projeler üretmek gerekiyor. Bu insanlar yani toplumda görme özürlü diye saydığımız insanların yüzde sekseni ne günümüzün mevcut tıp imkanları çok ciddi olarak sağlık hizmeti sunarak bir iyileşme sağlama imkanı veya en azından mevcut sorunları daha iyileştirme imkanı verebilmektedir. Bunların arkasında yapılması gereken şey toplumda bu farkındalığı oluşturmaktır” dedi.
“ÇOCUKLARIN GÖRME ENGELİ SORUNLARINDA ERKEN TEŞHİS ÇOK ÖNEMLİ”
Çocukların görme engeli sorunlarını küçük yaşlarda yaşamaya başladıklarını ve uygun bir tedavi yöntemi ile bunun engelleneceğini dile getiren Aslan, “Çocuklarımızın bu sorunları genellikle 3 yaşına kadar düzeltilmedi takdirde kalıcı göz sorunlarına dönebiliyor. İşte tam bu noktada belki ülkemizde 3 yaş altındaki çocukların göz taramasının zamanında yapılması gerekli. Aynen aşılarda olduğu gibi zorunlu hale getirilmesi yasal düzenleme yapılması çok doğru bir adım olur diye düşünüyorum” dedi.
“ENFEKSİYONDAN KÖR OLMA RİSKİ EN AZA İNDİRGENDİ”
Dünyada enfeksiyon sebebi ile görme kayıplarnın en aza indirgendiğini dile getiren Aslan, “Dünyada enfeksiyon sebebi ile görme kaybı artık günümüzde çok fazla yok. Bu konuda Dünya Sağlık Örgütünün Çok kapsamlı çalışmalar oldu. Bu çalışmalar sonucunda gelinen nokta bu dünyada yaşam beklentisini yükseltiyor. Bu yaşam beklentisi az gelişmiş toplumlarda 12 yıl artarken fazla gelişmiş toplumlarda 25 yıla kadar uzamış durumda. Bu ne demek yaşla birlikte ortaya çıkan hastalıklar da artış demek bunların başında bir numara da katarak geliyor. 2 numarada ise hemen hastalıkları geliyor. Bu durumun telafisi mümkün olabiliyor. Göz tansiyonu şeker hastalığı bağlı sorunlar ve katarakt sarı nokta hastalıkları kuşkusuz çok dikkatli çok özenli muayenelerine ortaya çıkarılabilen tedavi edilebilen sorunlardır” dedi.
(FOTOĞRAFLI)