Dünya devlerine kafa tutan Ankara markası
Güncelleme Tarihi:
İpek ARIOĞUL
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 12, 2007 00:00
Avrupa’dan Avustralya’ya dört kıtada 40 ülkeye ihracat yapan, iş makinalarında Türkiye’nin önde gelen markalarından olan Hidromek, 300 milyon dolar ciro hedefi, her yıl yüzde 50 artan ihracat rakamı ve Avrupa çapında yaygınlaştırmayı planladığı ofisleriyle kabına sığamıyor. Hidromek, 1978’de 300 metrekarelik bir atölyede işe başlayan, bugün ise 180 bin metrekareye yayılan bir tesiste dünya devleriyle yarışan bir şirket.
SEKTÖRDE 30. yılına giren iş makinaları sektörünün lider firmalarından Hidromek, 300 milyon dolar ciro ve yıllık 2 bin iş makinası ihraç etme hedefiyle dünya devlerine kafa tutuyor.
Ankara’da 1978’de tarım traktörü üzerine yükleyici, kazıcı ataşmanı üretmek ve monte etmek üzere kurulan, şimdiki araçların atası olan HMK 80’i 1988’de üreten ve o yıldan itibaren sürekli büyüyen Hidromek, Turquality projesi için seçilen 33 Türk firmasından biri.
"On yılda on dünya markası yaratmayı" hedefleyen proje için kendi sektöründen seçilen Hidromek, 100 milyar dolarlık ticaret hacmiyle dünyanın en rekabetçi sektörlerinden biri olan iş makinaları sektöründe ilk üçün içine girmeye hazırlanıyor.
Hidromek’in kuruluşundan başlayarak bugünlere gelişini, geleceğe dönük hedeflerini Pazarlama Genel Müdürü Mehmet Büyükkırcalı Ankara Hürriyet’e anlattı:
DOĞALGAZ ÇALIŞAMLARINDA KULLANILDI
Hidromek, 1978’de Hasan Basri Bozkurt tarafından, tarım traktörü üzerine yükleyici, kazıcı ataşmanı üretmek ve monte etmek, bunları bir iş makinesi haline dönüştürmek amacıyla kuruldu. 1978-88 yılları arasında bu iş başarılı bir şekilde yürütüldü. Ankara’da doğalgaz çalışmaları sırasında kazma işlerinde yoğun olarak Hidromek makinaları kullanıldı. Müşterinin beklentilerini sağlamak amacıyla tasarımın ve malzemenin yüzde 100 Türk malı olmasına özen gösterildi. 1978’de 300 metrekare olan tesisimizi bugün 180 bin metrekareye çıkardık. 2001’den sonra ihracata ağırlık vermeye başladık. Her geçen yıl ihracat rakamımız yüzde 50 artıyor. Türkiye’de pazar lideriyiz. Ana ürünümüz ise back-loader.
DÖRT KITADA 45 ÜLKE
Dört kıtada 45 ülkeye ihracat yapan bir firmayız. İhracat yaptıklarımızın birçoğu da Avrupa ülkesi. Bazı Avrupa ülkelerinde pazar payı açısından Hidromek en büyüğü. Yıllar içinde talep sürekli artarken, Hidromek de sürekli yatırım yaptı. Büyük yatırımlar yapıyoruz, çünkü yurtiçi ve yurtdışı talebi karşılamakta zorlanıyoruz. Üretimin yüzde 40-45’ini ihraç ediyoruz. Hem üretim adedi, hem de çeşidini artırıyor, ürün yelpazesini genişletiyoruz. İhracat oranını yüzde 75-80’e çıkarmayı hedefliyoruz. Hidromek’in bu konuma gelmesi diğer yerli firmalara da örnek oluyor. Sorumluluğumuz büyük. Üretim adedi, ihracat ve yatırım anlamında Türkiye’nin en büyük iş makinası imalatçısı olarak, 2007’de 300 milyon dolarlık bir ciro hedefliyoruz. Geçen yılki ciromuz 200 milyon YTL.
TEK İŞİMİZ BU
29 yıllık bir firma olarak rakiplerimizin 60 yılda geldiği noktaya ulaştık. Nasıl oldu derseniz, Hidromek’in tek işi iş makinaları üretmek. Turizme, başka ortaklıklara girmiyoruz. Kendi sektörümüzde uzmanlaşıyoruz. Tüm kazancımızı yine bu sektöre yatırıyoruz. Çok tecrübeli elemanlarla çalışıyoruz. Üretimden haz duyuyoruz. Kaliteye büyük önem veriyor, teknolojiyi çok yakından takip ediyoruz. AR-GE, Hidromek’in en önemli departmanlarından biridir. En iyi üniversitelerden mezun, yüksek lisanslı, doktoralı gençler çalışıyor bünyemizde.
BACKLOADER’DA BİR NUMARAYIZ
Backloader satışında Hidromek, dünyada bir numara. Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan ve Romanya’nın yanı sıra İspanya, Tunus, Cezayir gibi Akdeniz ülkelerine önemli miktarda ihracatımız var. Avustralya, Rusya ve ABD’ye kadar gitmeyi planlıyoruz. Yılda 25 bin adet satıyoruz. Backloader’da 3 bin-3 bin 500’lük yıllık üretim kapasitemizi 5-6 bine ulaştırmayı hedefliyoruz. Ekskavatörde ise 500-600 olan üretim kapasitemizi bine ulaştırmayı planlıyoruz. Ayrıca ihracat yaptığımız ülkeler arasına yenilerini katacağız. Dünyada da iş makinaları sektörü, 100 milyar dolarlık ticaret hacmine sahip çok büyük bir sekör. Büyük bir pasta var. Bundan pay alarak Türkiye’ye daha çok döviz kazandıracağız.
Devlet üreticiye daha çok eğilmeli
Hidromek’in Pazarlama Genel Müdürü Mehmet Büyükkırcalı, Avrupa’daki satış rakamlarının çok iyi olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Özellikle İspanya’daki pazar payımız çok iyi, yüzde 10’lara yaklaşıyor. İspanya’da Madrid’de kendi ofisimizi açtık. Burada satış ve satış sonrası hizmet veriyoruz. İspanya’daki ofisimizden Fransa, Almanya gibi birçok ülkeye hizmet veriyoruz. İspanya’daki bayi sayımız 25. Avrupa’daki ofis sayımızı daha da artırmayı hedefliyoruz. Türkiye’de ise 10 bölge müdürlüğümüz var. Burada 60-70 kişi satış ve satış sonrası hizmette çalışıyor. Yetkili servis sayımız 55. Bunun nedeni en kısa sürede hizmet vermek. Satış ekibi ve satış sonrası hizmet bizim için çok önemli. Türkiye’de hidromek bünyesinde 900 kişi çalışıyor. Proje desteklerimizin yüzde 50’sini TÜBİTAK karşılıyor. Devlet üreticiye destek oluyor, ama daha çok eğilmesi lazım. Birçok sıkıntı yaşıyoruz. Fabrika altyapısını, elektriği, suyu devlet vermeli."
Rekabetçi bir sektör
BüyükkIrcalI, iş makinaları sektörünün çok rekabetçi bir sektör olduğunu, üretimin zor, satış sonrası hizmetin ise çok önemli olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Otomobilin arızalanıp iki gün çalışmamasına tahammül edilebilir ama iş makinaları öyle değil. Elinizdeki işi bitirmeniz için belli bir süreniz var ve o makinaya da ihtiyacınız var. Bu nedenle biz de satış sonrası hizmete büyük önem veriyoruz. Sektörde büyük bir rekabet var ve bunun da bilincindeyiz. Müşteri memnuniyeti bizim için birinci sırada geliyor. Müşteri kalite, performans ve yakıt tasarrufu, hepsini bir arada ister. Ergonomisi, estetiği, operatörün konforu önemlidir. AR-GE departmanımız bunun bilinciyle çok çalışır. Tabi bunları gözeterek aynı zamanda düşük bir maliyetle üretip, rekabetçi bir fiyatla piyasaya sunmak zorundasınız. Hidromek olarak bunu iyi başardığımızı düşünüyorum. Dünyada çok byük firmalarla rekabet ediyoruz. Avrupa ülkelerinin bazılarında pazar lideriyiz. Geri dönüşler çok olumlu. Bu da doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Amacımız dünya markası olmaktı bunu da başardık. Turquality projesi için seçilen 33 firma arasına girmek de bizim için çok sevindirici oldu.
Ankara’da 1978’de tarım traktörü üzerine yükleyici, kazıcı ataşmanı üretmek ve monte etmek üzere kurulan, şimdiki araçların atası olan HMK 80’i 1988’de üreten ve o yıldan itibaren sürekli büyüyen Hidromek, Turquality projesi için seçilen 33 Türk firmasından biri.
"On yılda on dünya markası yaratmayı" hedefleyen proje için kendi sektöründen seçilen Hidromek, 100 milyar dolarlık ticaret hacmiyle dünyanın en rekabetçi sektörlerinden biri olan iş makinaları sektöründe ilk üçün içine girmeye hazırlanıyor.
Hidromek’in kuruluşundan başlayarak bugünlere gelişini, geleceğe dönük hedeflerini Pazarlama Genel Müdürü Mehmet Büyükkırcalı Ankara Hürriyet’e anlattı:
DOĞALGAZ ÇALIŞAMLARINDA KULLANILDI
Hidromek, 1978’de Hasan Basri Bozkurt tarafından, tarım traktörü üzerine yükleyici, kazıcı ataşmanı üretmek ve monte etmek, bunları bir iş makinesi haline dönüştürmek amacıyla kuruldu. 1978-88 yılları arasında bu iş başarılı bir şekilde yürütüldü. Ankara’da doğalgaz çalışmaları sırasında kazma işlerinde yoğun olarak Hidromek makinaları kullanıldı. Müşterinin beklentilerini sağlamak amacıyla tasarımın ve malzemenin yüzde 100 Türk malı olmasına özen gösterildi. 1978’de 300 metrekare olan tesisimizi bugün 180 bin metrekareye çıkardık. 2001’den sonra ihracata ağırlık vermeye başladık. Her geçen yıl ihracat rakamımız yüzde 50 artıyor. Türkiye’de pazar lideriyiz. Ana ürünümüz ise back-loader.
DÖRT KITADA 45 ÜLKE
Dört kıtada 45 ülkeye ihracat yapan bir firmayız. İhracat yaptıklarımızın birçoğu da Avrupa ülkesi. Bazı Avrupa ülkelerinde pazar payı açısından Hidromek en büyüğü. Yıllar içinde talep sürekli artarken, Hidromek de sürekli yatırım yaptı. Büyük yatırımlar yapıyoruz, çünkü yurtiçi ve yurtdışı talebi karşılamakta zorlanıyoruz. Üretimin yüzde 40-45’ini ihraç ediyoruz. Hem üretim adedi, hem de çeşidini artırıyor, ürün yelpazesini genişletiyoruz. İhracat oranını yüzde 75-80’e çıkarmayı hedefliyoruz. Hidromek’in bu konuma gelmesi diğer yerli firmalara da örnek oluyor. Sorumluluğumuz büyük. Üretim adedi, ihracat ve yatırım anlamında Türkiye’nin en büyük iş makinası imalatçısı olarak, 2007’de 300 milyon dolarlık bir ciro hedefliyoruz. Geçen yılki ciromuz 200 milyon YTL.
TEK İŞİMİZ BU
29 yıllık bir firma olarak rakiplerimizin 60 yılda geldiği noktaya ulaştık. Nasıl oldu derseniz, Hidromek’in tek işi iş makinaları üretmek. Turizme, başka ortaklıklara girmiyoruz. Kendi sektörümüzde uzmanlaşıyoruz. Tüm kazancımızı yine bu sektöre yatırıyoruz. Çok tecrübeli elemanlarla çalışıyoruz. Üretimden haz duyuyoruz. Kaliteye büyük önem veriyor, teknolojiyi çok yakından takip ediyoruz. AR-GE, Hidromek’in en önemli departmanlarından biridir. En iyi üniversitelerden mezun, yüksek lisanslı, doktoralı gençler çalışıyor bünyemizde.
BACKLOADER’DA BİR NUMARAYIZ
Backloader satışında Hidromek, dünyada bir numara. Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan ve Romanya’nın yanı sıra İspanya, Tunus, Cezayir gibi Akdeniz ülkelerine önemli miktarda ihracatımız var. Avustralya, Rusya ve ABD’ye kadar gitmeyi planlıyoruz. Yılda 25 bin adet satıyoruz. Backloader’da 3 bin-3 bin 500’lük yıllık üretim kapasitemizi 5-6 bine ulaştırmayı hedefliyoruz. Ekskavatörde ise 500-600 olan üretim kapasitemizi bine ulaştırmayı planlıyoruz. Ayrıca ihracat yaptığımız ülkeler arasına yenilerini katacağız. Dünyada da iş makinaları sektörü, 100 milyar dolarlık ticaret hacmine sahip çok büyük bir sekör. Büyük bir pasta var. Bundan pay alarak Türkiye’ye daha çok döviz kazandıracağız.
Devlet üreticiye daha çok eğilmeli
Hidromek’in Pazarlama Genel Müdürü Mehmet Büyükkırcalı, Avrupa’daki satış rakamlarının çok iyi olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Özellikle İspanya’daki pazar payımız çok iyi, yüzde 10’lara yaklaşıyor. İspanya’da Madrid’de kendi ofisimizi açtık. Burada satış ve satış sonrası hizmet veriyoruz. İspanya’daki ofisimizden Fransa, Almanya gibi birçok ülkeye hizmet veriyoruz. İspanya’daki bayi sayımız 25. Avrupa’daki ofis sayımızı daha da artırmayı hedefliyoruz. Türkiye’de ise 10 bölge müdürlüğümüz var. Burada 60-70 kişi satış ve satış sonrası hizmette çalışıyor. Yetkili servis sayımız 55. Bunun nedeni en kısa sürede hizmet vermek. Satış ekibi ve satış sonrası hizmet bizim için çok önemli. Türkiye’de hidromek bünyesinde 900 kişi çalışıyor. Proje desteklerimizin yüzde 50’sini TÜBİTAK karşılıyor. Devlet üreticiye destek oluyor, ama daha çok eğilmesi lazım. Birçok sıkıntı yaşıyoruz. Fabrika altyapısını, elektriği, suyu devlet vermeli."
Rekabetçi bir sektör
BüyükkIrcalI, iş makinaları sektörünün çok rekabetçi bir sektör olduğunu, üretimin zor, satış sonrası hizmetin ise çok önemli olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Otomobilin arızalanıp iki gün çalışmamasına tahammül edilebilir ama iş makinaları öyle değil. Elinizdeki işi bitirmeniz için belli bir süreniz var ve o makinaya da ihtiyacınız var. Bu nedenle biz de satış sonrası hizmete büyük önem veriyoruz. Sektörde büyük bir rekabet var ve bunun da bilincindeyiz. Müşteri memnuniyeti bizim için birinci sırada geliyor. Müşteri kalite, performans ve yakıt tasarrufu, hepsini bir arada ister. Ergonomisi, estetiği, operatörün konforu önemlidir. AR-GE departmanımız bunun bilinciyle çok çalışır. Tabi bunları gözeterek aynı zamanda düşük bir maliyetle üretip, rekabetçi bir fiyatla piyasaya sunmak zorundasınız. Hidromek olarak bunu iyi başardığımızı düşünüyorum. Dünyada çok byük firmalarla rekabet ediyoruz. Avrupa ülkelerinin bazılarında pazar lideriyiz. Geri dönüşler çok olumlu. Bu da doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Amacımız dünya markası olmaktı bunu da başardık. Turquality projesi için seçilen 33 firma arasına girmek de bizim için çok sevindirici oldu.