Güncelleme Tarihi:
Yaklaşık beş aydır Devlet Tiyatroları (DT) Genel Müdürlüğü’ne vekalet eden Mustafa Kurt, 2013-2014 sezonu için hazırlanan projelerden, Devlet Tiyatroları’nın kapatılacağı iddialarına kadar birçok konuyu Ankara Hürriyet’e değerlendirdi.
DT eski Genel Müdürlü Lemi Bilgin’in görevinden alınmasının ardından Bilgin’in yerine vekaleten getirilen Devlet Tiyatroları eski Adana Müdürü Kurt, “Devlet Tiyatroları on yıllarca oturulacak, soluklanılacak makamlar değil. Bu koltuğun hakkını vermek için proje üretmek, hayata geçirmek, maratona katılmış gibi soluk almadan koşmak, yeni insanların, yeteneklerin önünü açmak gerekir. Kötü yöneticinin en büyük özelliği suçu başkasında aramasıdır. Yıllarca bu anlayışla yönetilen kurum, kapanma noktasına gelmişti” dedi.
YÜZDE 90 DOLULUK ORANI
Bir ay önce açılan sezon için Türkiye’yi kucaklayacak DT ile toplumun her kesimini barıştıracak bir repertuvar hazırladıklarını ifade eden Kurt, şunları söyledi: “Türk tiyatrosunun ancak kendi yazarlarıyla gelişebileceğini ve yükselebileceğini düşündüğüm için bu sezon Türk yazarlarımızın eserlerini ön plana çıkardık. Yaşar Kemal’den Turan Oflazoğlu’na Refik Erduran’dan Murathan Mungan’a, Necip Fazıl’dan Tarık Buğra’ya kadar daha birçok yerli yazarımızın eserlerini tiyatro sahnesine taşıdık. Sezonu açalı bir ay olmasına rağmen yaklaşık seyirci ortalamamız yüzde 90’ın üzerinde. Neredeyse pek çok oyunumuza bilet bulunamıyor. En önemli amaçlarımızdan biri ise, DT’yi toplumun her kesimiyle barıştırmaktı. Doluluk oranları, bu hedefe ulaştığımızın göstergesi.”
SHAKESPEARE VE ÇEHOV HAFTASI
“İlerleyen aylarda klasik eserlerimiz devreye girecek. Şu anda İstanbul’da Anton Çehov’un eseri “Üç Kız Kardeş” prömiyer yapacak. Bursa Devlet Tiyatrosu’nda yine Çehov’un “Martı” oyunu prömiyer yaptı. Ankara’da ise,
Shakespeare’in eseri “Macbeth”in provaları başlıyor. Yerli yazarlarımızı desteklerken bir taraftan da klsik eserlerimize yer veriyoruz. Ayrıca DT’de ilk defa ocak ayında Shakespeare, şubatın üçüncü haftasında da Çehov oyunları haftası olacak. İki dünya klasiğini Ankaralı tiyatroseverlerle buluşturacağız. Yaptığımız festivallere önemli bir halka daha ekledik. Bursa’da bu sene Uluslararas Balkan Ülkeleri Tiyatro Festivali’nin birincisini gerçekleştireceğiz. Sahne sayımız şu anda 58. Belki gelecekte sahne sayısını da arttıracağız.”
SİYASET ÜSTÜ BİR KURUM
DT’nin siyaset üstü bir kurum olduğunu ve her düşünceyi temsil etmesi gerektiğini vurgulayan Kurt, “Bu sanat kurumunun içinde Yaşar Kemal de olmalı Tarık Buğra da, Orhan Kemal de olmalı Murathan Mungan da yer almalı. Kısacası DT’nin içinde her düşünce yaşayabilmeli. Ayrışmaktan öte bütünlüğü sağlamak gerekiyor. Bunlar daha önce de yapılabilirdi ancak, bizler kimsenin yapmadığını yapıyoruz. 50 yıldır oynanmayan Necip Fazıl’ın “Para” oyununu bu sezon repertuvarımıza aldık ve ekim ayının başında prömiyer yaptık” diye konuştu.
KAPATILMAMALI REFORM YAPILMALI
Devlet Tiyatroları’nın bakanlığın hazırladığı sanat yasası taslağıyla kapatılacağı iddialarına da yanıt veren Kurt, “DT olmazsa, Türkiye’de tiyatro olmaz. DT’nin kapanmasıyla ilgili şu anda bir durum gündemde yok. Yasa çalışması ile igili olarak da bizlere sözlü ya da yazılı bildirilmiş bir durum da söz konusu değil. Tiyatroların kapatılmasına ihtimal vermiyorum. Kurum ile ilgili bir reform olacaksa Devlet Tiyatrosu kalmalı, reform onun kendi içinde yapılmalı” diye konuştu.