Güncelleme Tarihi:
Aile hekimleri, şiddete “Dur” demek için bir araya geldi. Son günlerde sayıları giderek artan, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin son kurbanları, Trabzon ve Aksaray’dan iki aile hekimi olurken, Türkiye’de 22 bin aile hekimini temsil eden Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) ve 68 ilin dernek başkanları, ortak bir basın açıklaması yaparak, sağlıkta şiddetin önüne geçilmesi için yetkilileri göreve çağırdı. Holiday Inn Kavaklıdere Otel’de gerçekleştirilen toplantıda, aile hekimleri adına konuşan AHEF Başkanı Gürsel Özer, “Sağlık Bakanlığı verileri, 3,5 yılda 11 bini fiziksel, 21 bini sözlü olmak üzere 32 bin doktorun, hasta ve hasta yakınları tarafından şiddete maruz kaldığını gösteriyor” dedi. Son 10 gün içinde 6 doktorun saldırıya uğradığına vurgulayan Özer, şiddet olaylarının önüne geçilebilmesi için caydırıcı tedbirler alınmasının şart olduğunu kaydetti. Özer, çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
KÜÇÜK SUÇLARA CEZA BÜYÜK SUÇLARI ÖNLER
“Sözel şiddetin, fiziksel şiddetten daha fazla olduğu gerçeğinden yola çıkarak; öncelikle sözel şiddetin ceza-i müeyyide kapsamında değerlendirilmesi gereklidir. Küçük suça ceza, daha büyük suçları engelleyecektir. Hastalar çoğunlukla uygunsuz ilaç yazdırma ve rapor taleplerini hakları zannetmekte, reddedilince şiddete başvurmaktadır. Uygunsuz olan istemlerin suç teşkil ettiği konusunda farkındalık oluşturulmalı, uyarılar ve yasal yaptırımlar ilan edilmeli, duyurulmalıdır. Yönetmelikte belirtilen, poliklinik ve mesai saatlerimizi kullanma hakkımız sağlanmalı; poliklinik ve diğer hizmetler için gereken süreleri ayırabilmemize olanak tanınmalıdır. Randevulu çalışma sistemi teşvik edilmelidir.
SAĞLIKTA ŞİDDET YASASI ÇIKARTILMALI
Sağlık hizmeti, fiziksel koruma önlemlerinin alınmasının olumsuz etkileneceği bir hizmet sunumudur. Bu tür engeller hasta hekim iletişimini bozacaktır. Sağlıkta şiddet yasası bir an önce çıkartılmalıdır. Hukuksal süreçler sonunda verilecek cezalar caydırıcı olmalıdır. 184 hattına başvurup usulsüz istemde ve şikayette bulunarak, adeta kendisini ihbar eden kişiye, gerekli ceza-i yaptırımlar uygulanmalıdır. Sağlık alanında yapılan değişiklikler ve gerekçeleri, halka doğru şekilde anlatılmalı, vatandaşla hekimin karşı karşıya gelmesi önlenmelidir. Geri ödeme kurumunun aile hekimlerini hedef alan, bilimsel verilere dayanmayan, ilaç firmaları ile ilişkiler gibi suçlayıcı beyanları; hekimleri hedef gösteren, sağlık sistemindeki harcamaları ve aksaklıkları hekimlere mal eden beyanları önlenmelidir.”