Oluşturulma Tarihi: Eylül 21, 2009 00:00
Diyanet İşleri Başkanlığının aylık dergisinde, kültürel köklerinden kopan gençlerin boşluğa düştüğüne dikkat çekilerek, “Bu ortamda aile geçimsizlikleri ve aile cinayetlerinin daha sık duyulur olduğu, şiddet ve vahşet üreten sıra dışı akımların kolayca üreyebildiği ve kendisine taraftar bulabildiği” ifade edildi.
Diyanet Dergisi’nin Eylül sayısında, gençlik konusu ele alındı. Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü Uzmanı Dr. Ali Çiftçi tarafından kaleme alınan “Sorunlar Yumağında Gençliğimiz” başlıklı makalede, toplumun önemli bir kesimini oluşturan genç nüfusun kimlik ve kültürel değerler konusunda önemli sorunları olduğu ifade edildi.
Kendi kültürünü ve toplumsal değerlerini yaşatıp, üretemeyen toplumların çözülme tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekilen makalede, güçlü toplumların, kültürel değerlerinin ve kimliğinin bilincinde olan ve bunlara sahip çıkan insanlardan oluştuğu vurgulandı.
Türkiye nüfusunun büyük kesiminin genç yaştaki insanlardan oluşmasının ekonomik üretim açısından bir üstünlük olduğuna işaret edilen makalede, ancak Türkiye’nin genç nüfus oranına paralel bir ekonomik üretim gücüne sahip olmadığı ifade edildi. Makalede, bu durumun nedenleri arasında, genç nüfusun önemli bir kesiminin eğitim çağında olmasının yanında eğitim ve istihdam planlamasındaki yetersizliklerle, toplumsal psikolojik motivasyon eksikliğinin de önemli bir etkenler olduğu kaydedildi.
Taklit yabancılaştırır
Makalede, şu görüşlere yer verildi:
“Farklı kültürlere özenti, onları taklit hastalığı gençlikte önemli bir yabancılaşmaya yol açmaktadır. Genç kitlelerde kendisini, okuyup yazarak, çalışıp üreterek, yeni bilimsel ve teknolojik buluşlar peşinde koşarak kanıtlama yerine üretmeden tüketme, eğlenceye düşkünlük, kendisini bir takım isimlerle (şarkıcı, oyuncu, müzik grubu vs.) ve sembollerle ifade etme hastalığı yaygınlaşmaktadır. Son dönemlerde gençlik kültürü içinde kullanılan kavram ve semboller içinde bulunulan durumu anlatmaya yeterlidir.