Güncelleme Tarihi:
Uzmanlara göre eylül sonundan ekim ortalarına kadar grip aşısının yaptırılması, risk grubundaki 65 yaş üstü bireyler, solunum yolu ve akciğer hastaları, kanser ve steroid tedavisi görenlerin de aşılanması gerekiyor.
Hacettepe Üniversitesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji öğretim üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gribin sadece üst solunum yollarını değil aynı zamanda alt solunum yollarını da etkileyen, hatta zatürreye sebep olabilen bir virüs olduğunu söyledi.
Gribin mutlaka tedbir alınması gereken bir hastalık olduğunu belirten Ünal, ""Aşının zamanı geldi. Eylül sonundan itibaren ekim ortalarına kadar aşıların yapılması lazım. Aşı olalım ki o yıl o virüslere karşı korunaklı hale gelelim. Her sene başka bir grip olabilir. Grip mevsimi yıl içerisinde değişikliğe uğruyor. Bu sene için henüz özel bir grip tehdidi tanımlanmadı. Mevsimsel dediğimiz grip kuzey yarımkürede eylül, ekim, kasım başından itibaren görülmeye başlayacak." dedi.
Grip olan bir kişide halsizlik gibi belirtilerin henüz ateş yükselmeden ortaya çıktığını anlatan Ünal, bunun halk arasındaki diğer bir adının da "paçavra hastalığı" olduğunu, kişileri yatağa düşürdüğünü aktardı.
Gribin en önemli belirtisinin kas ağrısı ve 39 dereceye kadar yükselen ateş olduğunu anlatan Ünal, "Solunum yolları enfeksiyonları eylülün ortalarından nisana kadar görülür. Halsizlik, bitkinlik, şiddetli kas ağrısı ve yüksek ateş varsa, bunun aksi ispat edilene kadar grip gibi kabul edilir. Bunun yanı sıra öksürük olabilir. Alt solunum yollarında enfeksiyon meydana gelmişse balgam olabilir. Halsizlik, bitkinlik hafif ateş diye baktığınızda soğuk algınlığı ile çok karışıyor. Soğuk algınlığında da bu tür semptomlar olabilir." diye konuştu.
Gripten korunma yolları
Kişilerin beslenmesine dikkat etmesi, stresten uzak durması ve spor yapmasının bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkileri olduğunu bildiren Ünal, solunum yolları enfeksiyonlarının bulaşmaması için selamlaşmak amacıyla sık tokalaşma ve öpüşmeden kaçınılması önerisinde bulundu.
Hapşırma sırasında da elin ağız yerine dirseğe doğru tutulması gerektiğini ifade eden Ünal, "Bu mevsimde elleri sık sık yıkamak lazım. Eğer nezle, grip geçiriyorsanız mümkün olduğu kadar evden çıkmayın. Gripseniz zaten, öyle halsizlik yapar ki çıkamazsanız. İlla çıkmanız gerekiyorsa, maske ile ağzınızı kapatın. Hapşıran kişilerle aranıza en az bir metre mesafe koyun. Bunlar kişilerin almaları gereken en basit önlemlerdir." dedi.
Grip aşısı kimlere yapılmalı?
Prof. Dr. Ünal, gribe karşı en önemli korumanın aşı olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hepatit aşısını çocukluğunuzda üç defa yaptırırsanız hayat boyu korur. Bu aşı öyle değil. Grip virüsü zaman içerisinde belli değişikliklere uğradığı için her yıl yeni tanımlanmış virüsü de içerecek şekilde aşıyı yapmak lazım. Aşının bir yıl civarında koruyuculuğu oluyor. Dünya Sağlık Örgütü her yıl nisan, mayıs aylarında bir önceki yılın bir sonraki yıl salgın yapması muhtemel A ve B virüslerinden aşı üreticilerine tanımlar. Bütün aşı üreticileri bu virüsleri kullanarak aşıyı yapar. Aşının zamanı geldi. Eylül sonundan itibaren ekim ortalarına kadar aşıların yapılması gerekiyor. Aşı olalım ki o yıl için virüslere karşı korunaklı hale gelelim."
Grip aşısı yaptırması önerilen gruplar ile ilgili de bilgi veren Ünal, Amerika Birleşik Devletleri'nde 6 aydan itibaren herkese aşı uygulandığını belirterek, çocukluk döneminde de aşının yapılabileceğini söyledi.
Hastanede yatış ve ölüme giden sonuçların bazı gruplarda daha hızlı olduğunu anlatan Ünal, "65 yaş ve üzerinde immün sistemi yavaşladığı için enfeksiyon hastalıkları daha çabuk bulaşır ve daha ağır seyreder. Diyabet gibi sistemik hastalığı olanlarda çok daha sık gözükür. Solunum yolu ve akciğer hastaları, kanser tedavisi görenler, steroid tedavisi görenler gibi hastaların da aşılanması gerekiyor. Ayrıca gebeler, obezler ve sigara içenlerin mutlaka aşılanması gerekiyor." uyarısını dile getirdi. Ünal, gribe karşı aşılananlarda "Aşı yaptırmama rağmen grip oldum" şeklinde bir düşünce olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Aşının içerisinde üç ya da dört suç vardır ama size öyle bir denk gelmiştir ki aşının içerisinde yok. Koruyuculuğu yine vardır, zayıf da olsa vardır. Aşıya rağmen hastalık yine olabilir ama hafif seyreder. Virüs bulaşmıştır, o arada aşı olduğu için daha koruyuculuğu çıkmadan hastalık meydana gelebilir. Aşı olduktan sonra koruyuculuğunun ortaya çıkması en az dört haftayı bulabilir. Ya da nezle olmuştur ki bu griple çok karışır. Aşının koruyuculuğunu tartışmaya gerek yok, koruyuculuğu ispatlanmıştır. 65 yaş üstü bireylerde ve kronik rahatsızlığı olanlarda ölümü azalttığı kesindir. Mutlaka mevsiminde grip aşısını yaptırmak lazım. Aşılanmamış kişide hastalık meydana gelmişse mutlaka yatak istirahati gereklidir. Bol sıvı alınmalı, ateş ve öksürük düşürücü tedavi uygulanmalı. Kişinin grip olduğu ispatlanırsa, gribe özel tedavinin verilmesi de yapılması gerekenler arasında yer almaktadır."