Güncelleme Tarihi:
ANKARA, (DHA) - DIŞİŞLERİ Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) üçüncü uluslararası hidrokarbon arama ihalesi hakkındaki bir soruya, "Türkiye'nin kıta sahanlığındaki hak ve menfaatlerini korumak için her türlü tedbiri alacağını da teyiden ifade ediyoruz. Sözkonusu ihalenin kapsadığı sözde ruhsat sahaları arasında yer alan 6 numaralı sahanın önemli bir bölümü, ülkemizin kıta sahanlığı sınırları içerisinde yer almakta olup, yabancı şirketlerin deniz yetki alanlarımızda izinsiz hidrokarbon arama ve çıkarma faaliyetlerinde bulunması mümkün değildir" diye yanıt verdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin, üçüncü uluslararası hidrokarbon arama ihalesi hakkındaki bir soruya yazılı olarak şu yanıtı verdi: "Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin, sözde münhasır ekonomik bölgesindeki bazı sahalar için açtığı üçüncü uluslararası hidrokarbon arama ihalesi çerçevesinde teklif veren şirketler 27 Temmuz 2016 tarihinde açıklanmıştır. Bu konuda 25 Mart 2016 tarihinde yaptığımız açıklamada da vurgulandığı üzere, sözkonusu ihalenin kapsadığı sözde ruhsat sahaları arasında yer alan 6 numaralı sahanın önemli bir bölümü, ülkemizin kıta sahanlığı sınırları içerisinde yer almakta olup, yabancı şirketlerin deniz yetki alanlarımızda izinsiz hidrokarbon arama ve çıkarma faaliyetlerinde bulunması mümkün değildir. Öte yandan, Kıbrıs'ta adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüme yönelik olarak yoğunlaştırılmış bir şekilde sürdürülen müzakerelerde, Ada'nın doğal kaynaklarının, olası bir çözümden sonra federal hükümetin yetki alanı içinde bulunacağı hususunda mutabakata varılmış olmasına rağmen, Kıbrıs Türk tarafını gelecekteki eşit ortağı olarak görmesi gereken Rum tarafının, Ada'nın tek sahibi gibi davranmaya devam etmesi ve bu alandaki tek taraflı girişimlerini sürdürmekte ısrar etmesi kaygı vericidir. Hukuksuz ve hükümsüz ruhsatlara dayanarak GKRY'nin sözde münhasır ekonomik bölgesinde hidrokarbon arama çalışması yürütebilecek ülkelere ve şirketlere, Kıbrıs Türk tarafının, Ada'nın tümü üzerindeki meşru, eşit ve ayrılmaz haklarını da gözünüzde bulundurmaları, sağduyu içinde hareket etmeleri çağrımızı yineliyor, diğer taraftan, Türkiye'nin kıta sahanlığındaki hak ve menfaatlerini korumak için her türlü tedbiri alacağını da teyiden ifade ediyoruz."