Güncelleme Tarihi:
ANKARA (DHA) - DIŞİŞLERİ Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, ABD Dışişleri Bakanlığı Tarafından Yayınlanan "2017 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu"nun ülkemizle ilgili bölümleri hakkındaki soru üzerine, "ABD Dışişleri Bakanlığı'nın '2017 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu'nun ülkemizle ilgili bölümü incelenmiştir. Bu rapor ABD Dışişleri Bakanlığı'nın her yıl kendi görüşü doğrultusunda yayınladığı mutad bir çalışmadır. Ülkemize ilişkin metnin önemli bir kısmı, önceki yıllarda öne sürülen mesnetsiz bazı iddiaların tekrarı niteliği taşımaktadır. FETÖ/PDY'nin terör örgütü niteliğine sadece Hükümetimize atıfla yer verilmesi, anılan örgütün ülkemize ve milletimize verdiği zararlara ve 15 Temmuz terörist darbe girişimine yeterince değinilmemesi ciddi ve vahim bir hatadır" dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, ABD Dışişleri Bakanlığı Tarafından Yayınlanan "2017 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu"nun ülkemizle ilgili bölümleri hakkındaki soruya şu yanıtı verdi: "ABD Dışişleri Bakanlığı'nın '2017 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu'nun ülkemizle ilgili bölümü incelenmiştir. Bu rapor ABD Dışişleri Bakanlığı'nın her yıl kendi görüşü doğrultusunda yayınladığı mutad bir çalışmadır. Ülkemize ilişkin metnin önemli bir kısmı, önceki yıllarda öne sürülen mesnetsiz bazı iddiaların tekrarı niteliği taşımaktadır. FETÖ/PDY'nin terör örgütü niteliğine sadece Hükümetimize atıfla yer verilmesi, anılan örgütün ülkemize ve milletimize verdiği zararlara ve 15 Temmuz terörist darbe girişimine yeterince değinilmemesi ciddi ve vahim bir hatadır. Öte yandan tarafımızdan her vesileyle gündeme getirildiği üzere, ülkemizde hiç kimseye, din veya etnik köken gibi kriterler temelinde adli veya idari işlem yapılması sözkonusu değildir. Bazı şahıslar hakkında terör örgütleriyle bağlantıları sebebiyle yürütülen işlemler bu kapsamda gösterilemez. Esasen raporun hazırlıklarından sorumlu ABD'li yetkiliye, Nisan 2018'de ülkemize yaptığı ziyaret sırasında bu hususlar müteaddit kereler vurgulanmıştır. Raporda, ayrıca, ülkemizdeki Süryani vatandaşların muhtelif taşınmaz taleplerine ilişkin iddialara da yer verildiği görülmektedir. Bilindiği üzere 21 Mart 2018 tarihinde çıkarılan 'Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla' Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetinde bulunan 56 adet taşınmazın Süryani vakıflarına tescil edilmesi sağlanmıştır. Bu adımla, ülkemiz, din ve ibadet özgürlüğü alanındaki açık fikirli ve yapıcı tutumunu bir kez daha teyit etmiştir."