Güncelleme Tarihi:
"BAĞIMSIZ VE BİRLEŞMİŞ BİR SURİYE'NİN KURULMASI İÇİN BİRLİKTE ÇALIŞMAMIZ GEREKİYOR"
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, "Bağımsız ve birleşmiş bir Suriye'nin kurulması için birlikte çalışmamız gerekiyor. Çok büyük fedakarlıkları beraber üstlendik. Türkiye'nin terörizmle karşılaştığı sorunları aşabilmesi için çok önemli sorunları olduğunu biliyoruz. Hem DAEŞ hem PKK hem diğer terörist örgütlerin tehdidi ile karşı karşıya. Özellikle NATO'nun bu konudaki desteğini de önemsiyoruz. Türkiye 3 kıtanın ortasında bir kavşakta bulunan çok önemli bir ülke. Bu anlamda Suriye ilgili işbirliğimiz DAEŞ ile ilgili çalışacağımız konular güvenli bölgelerin oluşması ve bağımsız bir Suriye'nin kurulması için birlikte çalışmamız gerekiyor. BM güvenlik kurulu kararı ile bu sürecin sonuca ulaşmasını ümit ediyoruz. Suriye halkı için Cenevre sürecinin bir sonuç getirmesini ümit ediyoruz. Türk halkı 3 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yaparak hepimize örnek oldu" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'NİN GÜVENLİ BİR BİÇİMDE SINIRLARINI KORUMASI TALEBİNİ TABİİ Kİ CİDDİYE ALIYORUZ"
Tillerson, "Türkiye'nin güvenli bir biçimde sınırlarını koruması talebini tabii ki ciddiye alıyoruz. NATO ittifakında herhangi bir üyemizin böyle bir güvenlik endişesi olduğunda bunu ciddiye alıyoruz. Bu anlamda bu çalışmalarını gerçekleştirirken özellikle sivil halka herhangi bir zarar gelmemesi için Türkiye'den bazı ricalarımız var. Tabi bu anlamda gerilim artmamasını sağlamaya çalışıyoruz. Suriye'deki hedeflerimiz konusunda başından itibaren Türkiye'ye son derece açık davrandık" dedi.
"HER ZAMAN SURİYE DEMOKRATİK GÜÇLERİNE SAĞLADIĞIMIZ DESTEĞİN KISITLI OLACAĞINI SÖYLEDİK"
Tillerson, "Her zaman Suriye Demokratik Güçlerine sağladığımız desteğin kısıtlı olacağını belli bir misyona odaklı olacağını söyledik. Askeri hedeflerin daha ileriye taşınmasını engelleyecek bir destek olduğunu belirttik" dedi.
"OHAL ÇERÇEVESİNDE TUTUKLU SAYISININ DA YÜKSEK OLDUĞU KONUSUNDAKİ ENDİŞELERİMİZİ DİLE GETİRDİK"
Tillerson, "Tabii ki Türk demokrasisini de destekledik, desteklemeye devam edeceğiz. Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, basının bağımsızlığı konularında her zaman desteklemeye devam ediyoruz. Türkiye bu ilkelere sadık kalmaya devam ettikçe bizim ortaklığımız da ilerlemeye devam edecek. 2016 yılındaki darbe girişimini gerçekleştiren suçluların şeffaf bir biçimde yargılanma süreçlerinin de yerine getirilmesi gerekiyor. Türkiye'deki konsolosluğumuzun çalışanlarının tutukluluğu konusundaki endişelerimizi dile getirdik. Aynı zamanda OHAL çerçevesinde tutuklu sayısının da yüksek olduğu konusundaki endişelerimizi dile getirdik. Türkiye ile ilgili bu davaların başarılı bir biçimde sonuçlanmasını ümit ediyoruz" diye konuştu.
"SURİYE'YLE İLGİLİ ABD'NİN VE TÜRKİYE'NİN HEDEFLERİ ARASINDA AYRIM YOK"
Tillerson, "Dün akşam yapmış olduğumuz görüşmelerde kritik öneme sahip konuların nasıl çözülebileceğine yönelik tekliflerimizi sunduk. Bunlar ortak basın deklarasyonumuzda da belirtilecek. Suriye'yle ilgili ABD'nin ve Türkiye'nin hedefleri arasında ayrım yok. Burayı DAEŞ'ten kurtarmak, mültecilerin geri dönmesini sağlamak, bağımsız ve demokratik Suriye'yi kurmak. Diğer terörist gruplara karşı da ortaklaşa çalışmalarımızı sürdürdüğümüzde bir koordinasyon gerçekleştireceğiz ve o bölgelerde kim daha egemen olacak ona karar vereceğiz. Bunları temizledikten sonra buraları önceden oraları yaşayan insanlara teslim edeceğiz. Önce Menbiç konusunu ele alacağız. Kuzey Suriye'nin tamamı üstünde çalışmaya devam edeceğiz. Cenevre sürecini destekleyeceğiz. Bu şekilde Türkiye'nin de güvenli bir şekilde sınırlarının kontrolünü sağlamış olacağız" diye konuştu.
"AMERİKA BİR ŞEY TÜRKİYE BAŞKA BİR ŞEY YAPIYOR OLMAYACAK"
Tillerson, "Buradaki tartışmaların büyük bir bölümü kendimizi nerede bulduğumuz noktasında. Sayın Çavuşoğlu'nun da belirttiği gibi ilişkilerimizde bir kriz noktasındaydık. Biz bu noktaya nasıl geldiğimizi de konuşabiliriz ama bunu yararlı bulmuyoruz. Yapılacak çalışmalarımız var, bu noktadan sonra artık yalnız hareket etmeyeceğiz, Amerika bir şey Türkiye başka bir şey yapıyor olmayacak. DAEŞ'e karşı başarılı olacağız, Suriye'de başka terörist gruplar varsa onlara karşı da birlikte çalışacağız. Yapılacak çok iş var. Kollarımızı sıvamamız lazım. Hala Suriye içerisinde ciddi ve önemli bir konu var. Hedefimiz konusunda netleştik, anlaştık. Aşama aşama ilerleyeceğiz. Kağıda döküp uygulamaya geçeceğiz" dedi.
"ABD, BURANIN BİZİM MÜTTEFİK KUVVETLERİMİZİN KONTROLÜ ALTINDA OLMASINI İSTİYOR"
Tillerson, "ABD, buranın bizim müttefik kuvvetlerimizin kontrolü altında olmasını istiyor. Başka herhangi bir gücün buraya tekrar girmesini istemiyoruz. Bu bizim tartışmalarımızın önemli noktalarından biri olacak. Menbiç kontrolümüzde olmalı" dedi.
"FETULLAH GÜLEN İLE İLGİLİ ENDİŞELERİ DE DİNLEDİK"
Tillerson, "Dün akşam sayın Cumhurbaşkanı ile yaptığımız görüşmede Fetullah Gülen ile ilgili endişeleri de dinledik. Tabii ki bu bir örgüt. Bununla ilgili bize sunulacak tüm kanıtları inceleyeceğiz biz de kendi çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Yasadışı bir çalışma ABD'de gerçekleşiyorsa, bu konuda Türkiye'nin bize sunacağı her türlü bilgiyi bekliyoruz. ABD'de bu konuda açık bir soruşturma yürütülüyor" ifadelerini kullandı.
"YPG'NİN FIRAT'IN DOĞUSUNA GEÇMESİ KONUSUNDA DA EMİN OLMAMIZ LAZIM"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Menbiç konusunda "Bizim endişelerimiz doğrudan bize yönelik oluşan tehditlerle ilgili yani YPG'nin bize saldırılarıyla ilgili. İnsanlarımız ölüyor. Endişelerimizi de kapsayan bu çalışma grubu ve bu çerçevede atılacak somut adımlar çok önemli. 2016 yılında ABD'nin Türkiye'ye verilmiş sözleri vardı bu sözler tutulmadı. Bir keresinde bizden bir heyet davet edildi, YPG'lilerin Fırat'ın doğusunda gittiğini anlatmak için. Fakat o ziyaretten tatmin olmadık. Sonradan YPG'lilerin gitmediğini öğrendik. Şimdi bu süreçte önce Menbiç'ten başlayacağız. Artık bundan emin olacağız. Atacağımız adımlar konusunda da YPG'nin Fırat'ın doğusuna geçmesi konusunda da emin olmamız lazım. Uygulamayı da birlikte görmemiz lazım. Buraların istikrara kavuşabilmesi için bu şehirleri kimin yöneteceği ve güvenliğini kimin sağlayacağı çok önemli. Münbiç yüzde 95 Arap şehriyse, YPG unsurlarının burayı yönetmesi veya güvenliğini sağlaması buranın hiçbir zaman istikrara kavuşmaması demektir. Sadece Münbiç için geçerli değil ama önce Münbiç'ten başlayacağız. YPG buradan çıktıktan sonra biz güvene dayalı güven oluştuktan sonra ABD ile bu konularda adım atabiliriz. Ama önce YPG'nin buradan çıkması lazım. Bu ABD'nin bize vermiş olduğu söz. Bu sözün nasıl tutulacağını uygulamada da bu çalışma içinde ele almış olacağız" açıklamasında bulundu.
"TÜRKİYE'DEKİ TUTUKLAMALARIN, YARGI SÜREÇLERİNİN, TÜRKİYE'DEKİ OHAL İLE İLGİSİ YOKTUR"
Çavuşoğlu, "Türkiye'deki tutuklamaların, yargı süreçlerinin, Türkiye'deki OHAL ile ilgisi yoktur. OHAL ile, FETÖ terör örgütüne karşı hızlı adımlar atmamız gerekiyordu. Yargı evrensel kurallarla yürür. Bağımsız yargı bu konuda kararlarını veriyor. Yargı yolu açıktır. Biz AİHM'e de bağlıyız. Oradan çıkacak kararlar da bağlayıcıdır" diye konuştu.
"HAVA SAVUNMA SİSTEMİNE TÜRKİYE OLARAK ACİL İHTİYACIMIZ VAR"
S-400 füze savunma sistemine ilişkin Çavuşoğlu, "Kullandığınız terminolojiye karşı olduğumu bildiririm. Tehdit ifadesini kullandınız bu doğru kelime değil. Bu konuyu sadece dün konuşmadık daha önce de konuştuk. Kongre'de çıkan bir yasa var. Onu bize izah ettiler. Diğer taraftan bir konu var ki hava savunma sistemine Türkiye olarak acil ihtiyacımız var. Bir yerden de karşılamamız lazım. Rusya bu konuda bize cazip teklifte bulundu. En son Paris'te bir ortak üretim ön anlaşması imzalandı. Bu konuda biz görüşmelerimizi Rusya'yla Kongre'den önce tamamladık. Sonrasında detaylar konuşuldu" dedi.
"MÜTTEFİKLERİMİZİ ZARARA UĞRATMAK İÇİN ALDIĞIMIZ BİR KARAR DEĞİL BU RUSYA'YA KARŞI BİR KARAR"
S-400 füze savunma sistemine ilişkin Tillerson, "Rus askeri araçlarının alınması öncelikli olarak belirlediğimiz konulardan biri. Uzmanları bir araya getireceğiz. Bu koşulları değerlendireceğiz. Dünyanın her yerinde attığımız bir adım sadece Türkiye'ye yönelik değil. Bu bizim dostlarımızı ve müttefiklerimizi zarara uğratmak için aldığımız bir karar değil bu Rusya'ya karşı bir karar. Ülkelere karşı endişelerimizi dile getiriyoruz, birçok ülke ilerlememe kararı da alıyor. Her vaka kendi içerisinde özel koşullara sahip. Net sonuç veremeyeceğim. Dikkatli değerlendirilecek konulardan bir tanesi. Burada tamamıyla kanuna uyacağız bu çerçevede dünyanın değişik yerlerinde uyguladığımız gibi burada da bu çalışmayı sürdüreceğiz" diye konuştu.
Haber: Hakime TORUN / ANKARA (DHA)