Oluşturulma Tarihi: Şubat 10, 2010 00:00
Krizde yurtdışına yöneldiklerini anlatan Alparda’nın patronu, “Bu dönemde yurt dışı taahhüt işleri ve de talepler kar getirmese de üretimin durmaması için değer kazanır. Biz de yurt dışına öncelik vererek satış rakamlarımızı koruduk” dedi.
KOBİ’ler konuşuyor köşemizin bu haftaki konuğu Ankara’nın ve Türkiye’nin Mobilya’da özellikle büro mobilyasında bir marka ismi olan Alparda? Alparda’nın patronu Sinan Alparda sorularımızı içtenlikle tek tek yanıtladı.
Velİ Sarıtoprak: Alparda hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Sİnan Alparda: Alparda 1967 tarihinde kurulmuştur. 43 seneden günümüze kadar ürettiği ofis mobilyalarının yanında oteller, kongre ve kültür merkezleri, parlamento binaları ve çok özel yaşam mekanlarının dekorasyonu ile ilgili başarılı uygulamalarına devam etmektedir.
V. toprak: Türkiye’de ofis mobilyası satan firmalar arasındaki yeriniz nedir açıklarımsınız?
Sİnan Alparda: Alparda teknolojik açık ofis sistemlerinin yanında özgün ve doğal ahşabı ofis mobilyalarında yoğun olarak kullanan hemen hemen tek firmadır. Prestij ofislerinde yüksek kaliteli ahşabı ileri teknolojiyle ve ustalıkla üreterek fark yaratmaktadır.
V. Sarıtoprak: Üretiminiz ne kadar?
Sİnan Alparda: Alparda üretim teknolojisi ve kapasitesi açısından sahip olduğu makine ve tesisat altyapısı ile Türkiye’de ofis mobilyaları sektörünün ve üst düzey müşteri profilinin önemli bir bölümünün ihtiyacını karşılar durumdadır. Tasarım alanında elde edilen başarılar ve kaliteye verdiği önem ile yurtdışında da önemli bir marka olmak yolunda hızla ilerlemektedir.
V. Sarıtoprak: Global ekonomik kriz sektörü ve sizi etkiledi mi? Krizi aşmak için hangi tedbirleri aldınız?
Sİnan Alparda: Yatırımların durması ile ilk aşamada ofis mobilyalarına karşı olan talep de en düşük seviyesine gelir. Bu dönemde yurt dışı taahhüt işleri ve de talepler kar getirmese de üretimin durmaması için değer kazanır. Biz de yurt dışı işlerimize öncelik vererek satış rakamlarımızı koruduk. Ayrıca projeli ev mobilyaları üretimi ve dekorasyon uygulamalarına ağırlık vererek çalışmalarımıza devam etmekteyiz.
V. Sarıtoprak:2009 nasıl geçti? 2010’dan beklentileriniz nelerdir?
Sİnan Alparda: Krizi geçici bir kriz olarak görmüyorum. Dünyanın coğrafi ve ekonomik yapılanmasının sancılı bir süreci olarak görüyorum. Ülkelerin marjinal ekonomik politikaları ve işletmelerin yeni yapılanmaya uyumu hem ülkelerin hem de işletmelerin başarısını gösterecektir.
İhraç ederek krizde çıkarız
Ülkemİzde ise hükümete düşen görev reel sektörü sonuna kadar desteklemek olmalıdır. Üretimin artışı devlet politikası olarak belirlenmeli ve üretim artışına yönelik politikalar geliştirilmelidir. Türkiye bu krizden üreterek ve ihraç ederek çıkacaktır. Üretici ve ihracatçı sonuna kadar desteklenmelidir.
Kamu alt yapı yatırımı artmalı
TİSK, sanayi sektörü krizden çıkmak için henüz yeterince güç toplayamadığını açıkladı.
ANKARA (ANKA)
TÜRKİYE İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), krize talep yönlü çözüm yöntemleri ile çare aramak gerektiğini belirterek, işsizliğin azalması ve sanayinin toparlanması için talep yönlü politikaların gündeme alınması, kamu alt yapı yatırımlarının artırılması gerektiğini kaydetti. Açıklama şöyle devam etti: “Her yıl çalışma çağına yaklaşık 800 bin kişi girmektedir. İşsizliğin azalması ve sanayinin toparlanması için talep yönlü politikalar gündeme alınmalı, kamu alt yapı yatırımları artırılmalıdır.”