Güncelleme Tarihi:
Sırbistan'ın Ankara Büyükelçisi Danilo Vucetic, üç buçuk yıldır görev yaptığı Ankara'ya dair izlenimlerini anlattı. Vucetic, büyükelçilik konutunun karşısında bulunan, sıklıkla zaman geçirdiği Kuğulupark'ta çay ve simit eşliğinde yapılan söyleşide, eşinin Sırbistan Dışişleri Bakanlığı’ndan emekli olduğunu, kızının ve oğlunun da zaman zaman Türkiye'ye gelerek kendilerini ziyaret ettiğini söyledi. Yaklaşık bir ay önce Estonya'da yaşayan kızı Ankara'ya geldiğinde torununu her gün Kuğulupark'a götürdüğünü söyleyen Vucetic, "4 yaşındaki torunum da burayı çok sevdi. Şimdi internet üzerinden görüntülü konuştuğumuzda 'Ankara’ya gelmek istiyorum, parka gitmek parkta oynamak istiyorum' diyor" diye konuştu. Diplomatik kariyerine başladığı 1970'li yıllarda Ankara ve İstanbul'a görevlendirildiğini, gördüğü ilk büyükelçilik binasının o dönem Yugoslavya'nın Ankara Büyükelçiliği olduğunu söyleyen Vucetic, "Çankaya'nın, Atatürk Bulvarı'nın o zamanki halini hatırlıyorum. Bugünkünden farklıydı. Kentin merkezini, Kızılay'ı da görmüştüm. Ayrıca Anıtkabir'i de ziyaret etmiştim." dedi.
BEYPAZARI İLGİ ÇEKİCİ BİR YER
Ankara'nın rahat yaşanabilir bir kent olduğunu dile getiren Vucetic, "Çok düzenli bir kent. Arabayla her toplantıya ortalama 15- 20 dakikada gidebilirsiniz. Burada bir gün içinde birçok toplantıya katılabilirsiniz. Mesela Ankara’ya geldiğim dönem bir günde 4-5 nezaket ziyareti yapabilmiştim. Ama bu İstanbul'da bu mümkün değil" şeklinde konuştu. Büyükelçilik rezidansına çok yakın olan Tunalı Hilmi Caddesi'nden Kızılay'a yürürken restoran ve kafelere uğrayabildiğini, alışveriş yapabildiğini söyleyen Vucetic, "Buralar, yani Çankaya, Tunalı Hilmi'den Kızılay'a uzanan yol, buralar benim muhitim. Ulus'u, kentin eski merkezini de çok seviyorum. Ulus'ta gerçek bir Türk kenti havasını buluyorum. Mardin, Trabzon, Çanakkale, İzmir, Bursa, Amasra, Aydın gibi Türkiye’nin çeşitli illerini ziyaret ettiğini belirten Vucetic, “Türkiye’nin güzelliği ve coğrafi dokusu hakkında iyi bir izlenimim var. Ama itiraf ediyorum ki, hafta sonlarını Ankara’da geçiriyoruz. Örneğin Beypazarı’na gidiyoruz, Beypazarı ilgi çekici bir yer” ifadesini kullandı.
GENÇLER’DE 5 SIRP FUTBOLCU
Türkiye ve Sırbistan'ın tarihsel bağları sayesinde Türk yemeklerine kolayca uyum sağladığını söyleyen Vucetic, "Türk ve Sırp yemekleri birbirinden çok farklı değil. Sırbistan'da herhangi bir yemek için 'Balkanlar'daki Türk varlığıyla bağı yoktur, bu bize özgüdür' demek kolay değildir. Mesela sarma, börek, baklava, tulum, güveç, poğaça bizde de var" dedi. Vucetic, toplantı ve ziyaretlerin yanı sıra akşamları resepsiyonların düzenlendiği Ankara'daki diplomatik yaşamın yorgunluğunu akşamları spor programları izleyerek attığını da dile getirdi. Basketbol, tenis ve futbolu çok sevdiğini belirten Vucetic, "2013'te Ankara'ya geldiğimde Gençlerbirliği takımında 5 Sırp futbolcu vardı" ifadesini kullandı. Sırpça ve Türkçede ortak sözcük ve deyimlerin bulunduğuna dikkat çeken Vucetic, "Mesala konutumuzda bir görevliyle konuşuyordum, 'sevap' kelimesini kullandı. 'Bunu yapmak sevaptır' gibi. Bu bizde de çok kullanılır." dedi.