Güncelleme Tarihi:
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Grup Toplantısı'nda konuştu. Kılıçdaroğlu,"Türkiye'yi bu hale kim getirdi ? İktidardakiler. Nasıl getirdiler? 3 terör örgütüne destek vererek getirdiler. Çok net söylüyorum 3 terör örgütüne yardım ve yataklık yaparak getirdiler. Tek tek sayacağım. Seçimle gelen seçimle gider diye bir cümle kullandım, bu havuz medyası ve onların ekibi, blok halde vay efendim sen bunu nasıl söylersin, Şunu mu söyleme mi bekliyordunuz, seçimle gelen darbeyle gider bunu mu söyleme mi istiyordunuz. Onların kafası ters çalışıyor " ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu CHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Başbakan Yıldırım'ın 'Başkanlık gelmezse Türkiye bölünür' cümlesini hatırlatarak şunları söyledi: "Başbakan çıkmış bölünme tehdidinden söz ediyor. Başkanlık gelmezse Türkiye bölünür diyor. Seni oraya Türkiye'yi böl diye mi oturttuk biz. Sen nasıl bu lafı edersin. Söyledim cevap veremiyor. Bu lafı eden bir kişi başbakanlık koltuğunda oturamaz. Çünkü kimse bölücülerin taşeronluğuna soyunamaz. Bu lafı eden bölücülerin taşeronluğuna soyunmuş kişidir. Bu kadar açık bu kadar net söylüyorum. Başbakansan oturursun Türkiye'nin dünya kadar sorunu var. Kendi sorununu çözeceksin önce. Koıltuğuna sahip çıkacaksın, yetkilerine sahip çıkacaksın. Yetkilerini başkasına kullandırmayacaksın. Ben başbakanım son söz bana aittir diyeceksin. Yoksa olmaz, sen başbakanlık yapamazsın."
"GİTTİKÇE KUZEY KORE'YE BENZİYORUZ, ORADA DA BİR DİKTATÖR VAR"
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye'nin dünyadan izole olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu,"Türkiye dünyadan izole oluyor. Yani soyutlanıyor. Biz cumhuriyeti niye kurduk? gittikçe Kuzey Kore'ye benziyoruz. Orada da bir diktatör var. Bütün dünyadan soyutlanmış vaziyette kendi dünyalarını yaşıyorlar. Bu çok tehlikeli bir gelişmedir. Diyorlar ki, herkes bize düşman. Almanya, Fransa, Amerika, Avrupa Birliği, Rusya, Japonya düşman , herkes düşman. Ben merak ediyorum Birleşmiş Milletler de mi bize düşman, bizim de temsil ettiğimiz, dünyanın bütün devletlerinin olduğu Birleşmiş Milletler, BM açıklama yapıyor, onlar da aynı kaygıyı taşıyorlar. Türkiye' de hükümetin, bir yandan OHAL ilan edip, Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslar arası Sözleşmesi'nin, bazı maddelerinin askıya alındığını açıklamasından, ve yetkililerin attıkları adımların kabul edilebilirin ötesine geçmiş olabileceğinden endişe duyuyoruz diyor. Türkiye'de ki gelişmelerden endişe duyuyorum diyor. Bunlar televizyonlarda söyleniyor mu, gazetelerde yazıyor mu hayır. Çünkü sansür var. Kendilerini Birleşmiş Milletler'e ihbar ettiler, ihbar eden Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti"diye konuştu.
"DEMOKRASİLERDE ANA KURAL , SEÇİMLE GELEN SEÇİMLE GİDER"
Kemal Kılıçdaroğlu, "Kendileri yönetiyorlar, kendileri çalıyorlar, bir şey aksaklık olunca CHP niye itiraz ediyor, niye itiraz etmeyim? Türkiye'yi bu hale kim getirdi ? İktidardakiler. Nasıl getirdiler? 3 terör örgütüne destek vererek getirdiler. Çok net söylüyorum 3 terör örgütüne yardım ve yataklık yaparak getirdiler. Tek tek sayacağım. Eğer zulümden yana değilseniz, mazlumlardan, dürüst insanlardan yanaysanız, Cumhuriyetten, demokrasiden, özgürlüklerden yanaysanız, bunları anlatmak hepimizin ortak görevi. Seçimle gelen seçimle gider diye bir cümle kullandım, bu havuz medyası ve onların ekibi, blok halde vay efendim sen bunu nasıl söylersin, Şunu mu söyleme mi bekliyordunuz, seçimle gelen darbeyle gider bunu mu söyleme mi istiyordunuz. Onların kafası ters çalışıyor. Neden ? Saraya bağımlı beyinleri. Yine söylüyorum, demokrasilerde ana kural , seçimle gelen seçimle gider. Ama seçimle gelen ben hukukun üstündeyim diyemez. Ben her istediğimi yaparım diyemez. Ben savcıya, hakime gitmem ben ifade vermem ben herşeyin üstündeyim diyemez. Gidecektir ifadesini verecektir. Ben şahsen pek çok davada yargılanıyorum. Avukatım var, gerektiğinde giderim, hakkımı savunuyorum. yargıdan kaçmak değil, eğer yargı taraflı davranırsa hep beraber oturur eleştiririz" dedi.
"SİZDEN İCAZET ALIP KANDİL'E GİTMEDİLER Mİ BUNLAR? İMRALI'YA KİM İZİN VERDİ?"
AK Parti'nin içindeki Bylock'cularında ortaya çıkması gerektiğini vurgulan Kılıçdaroğlu:" Bizim parti programımızda kurultayın aldığı bir karar vardır. Kürsü dokunulmazlığı hariç, bütün dokunulmazlıkların kalkması lazım.Böylece AKP'nin içindeki Bylock'cularında ortaya çıkması lazım. Biz bunu söyleyince efendim diyor bu tutuklanan millet vekilleri Kandil uzantısı diyorlar. Allah aşkına bunları Kandil'e gönderen kim? TBMM tutanaklarını açıp baksınlar. Sizden icazet alıp Kandil'e gitmediler mi bunlar? İmralı'ya kim izin verdi? Bunlar hükümetin gözetimi ve koruması altında İmralı'ya gitmediler mi? Masaları kurmadılar mı? Başkanlık sistemini konuşmadılar mı ? Bu kadar yüzsüzlüğü hayatımda ilk defa görüyorum. Hüküm kesinleşmeden bir milletvekilinin tutuklanmasını doğru bulmuyoruz. Anayasa mahkemesi söylüyor. 2010'da çıktı dönemim başbakanı dedi ki, biz siz PKK ile görüşüyorsunuz dediğimiz zaman, şu cümleyi kurdu; Biz PKK ile görüşmedik, görüştüğümüzü söyleyenler şerefsizdir. 2012 aynı kişi, PKK ile görüşen arkadaşı ben gönderdim sıkıntısı olan bana söylesin. İmralı ve Kandil arasında da mekik dokudular bu arkadaşlar. Hükümetin tekliflerini götürdüler"diye konuştu.
"2 KANATTAN SALDIRI ALIYORUZ, 1 PKK 2 AKP ÇÜNKÜ İKİSİDE İŞBİRLİĞİ YAPIYOR"
Toplantı sırasında fotoğraf gösterek katılımcılara seslenen Kılıçdaroğlu,"PKK ile görüştüler bunlar. 2 kanattan saldırı alıyoruz bir PKK iki AKP çünkü ikiside işbirliği yapıyor. açık ve net söylüyorum. Bakın şu fotografa Dolmabahçe Mutabakatı, 3 kişi serbest diğerleri tutuklu veya hapiste, nerde bunlar? Bunlar CHP milletvekili mi arkadaşlar? Kim bunları buraya Dolmabahçe'ye gönderdi. Önce bunun hesabını verecekdsiniz siz. Bunun hesabını sormazsam namerdim. PKK vergi mahkemeleri kurdu, vergi topladı. Askerlik için askere alma daireleri kurdu. Şehrin göbeğinde trafik kontrolü yaptı. Kim vardı iktidarda CHP mi vardı, bizi şuçluyorlar şimdi, PKK'ya destek veriyorsunuz diye. Benim söylediklerim yanlışsa destek veriyorum. Benim söylediklerimin her keslimesi doğruysa bunun hesabını siz vereceksiniz. Habur'da bu ülkenin hakimlerini savcılarını terör örgütünün ayagına kim gönderdi? Çadır mahkemelerini kim kurdu? Bunların hesabını soracağız" ifadelerini kullandı.
"IŞİD'E DE YARDIM VE YATAKLIK YAPTILAR"
Kemal Kılıçdaroğlu Ak Parti'nin PKK, IŞİD'e yardım ve yataklık yaptığını öne sürdü. Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sadece PKK'ya mı yardım ve yataklık yaptılar. IŞİD'e de yardım ve yataklık yaptılar. IŞİD terör örgütüyle ilgili araştırma önergesi verdik. Araştıralım bunu dedik. Türkiye'de bunun kolu kanadı nerededir diye? Kimin oylarıyla reddedildi. Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili oylarıyla reddedildi. Gazeteciler bana sordular AKP niye reddetti bu önergeyi, dedim ki IŞİD'le ideolojik akarabalıkları var, o nedenle reddettiler. Binali beye sordum, dedim ki, Musul konsolosluğu basılıp 49 vatandaşımız rehin alındığında siz neden IŞİD'e terör örgütüdür diyemediniz. Hala sorunun cevabını almış değiliz. Hangi millevekiliniz, AKP milletvekili, PKK ve IŞİD terör örgütü değildir dedi ? Bunlar rahatlıkla söylüyorlar. IŞİD iyi ki varsın, allah kurşununu azaltmasın, buda bir AKP'liye ait bir sözdür. Sayın Erdoğan diyor ki, 'IŞİD denilen örgüt, hiç bir sebep olmadığı halde sürekli ülkemizde eylem arayışı içinde.' Yani şunu demek istiyor, ey IŞİD ne istediysen verdik kardeşim, niye gelip burada teör eylemi yapıyorsun. Bu onun itirafıdır.Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin parsel parsel cemaate verdiği arsalar nerede? Onun hesabının sorulması lazım. Biz onun hesabını soracağız. İlker Başbuğ komisyonda şu açıklamayı yapıyor. 2008'de MİT'ten cemaatle ilgili rapor istedim diyor. Ben diyor bunu dönemin başbakanına verdim dedim ki bu çok önemlidir. Erdoğan'ın söylediği, komutanım bunları çok büyütüyorsunuz. FETÖ ile ilişkilerini kestiler mi hayır. Nasıl devam ediyor, Cumhuriyet'e yapılan operasyonda bizi bunu öğreniyoruz. Raporu düzenleyen, iddianameyi düzenleyen kim? FETÖ davasından yargılanan bir savcı."
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Kılıçdaroğlu'nun konuşması
Haber: Ümit KOZAN - Nursima KESKİN - Aliye ULUSOY/ANKARA (DHA)