Devlet millet el ele yaraları sarıyor

Ankara’ya dönen Başkan Kaplan hem gözlemlerini paylaştı hem de belediye olarak bölge için yaptıkları çalışmaları anlattı. Deprem bölgesindeki en önemli ihtiyacın seyyar tuvalet ve duş olduğunu belirten Kaplan, “Devlet millet orada el ele yaraları sarıyor” diyerek şunları söyledi:

SEYYAR TUVALET VE DUŞ İHTİYACI

“Biz rastgele ekipman göndermedik. Jeneratör gönderdik, seyyar tuvalet gönderdik, cenaze aracı, çöp kamyonu gönderdik. Kırıcılı makine gönderdik, ikinci gün de iki tane mobil araç gönderdik. Direkt içeriye girip servis yapabilsinler diye 4x4’leri gönderdik. 5 kişilik mühendis ve mimarlardan oluşan teknik ekibimiz var. İki tane mobil mutfak gönderdik. Üzerinde Beypazarı yazısı yok. Her gün 25-30 bin çorba dağıtıyoruz. İnsanların o an en çok ihtiyaçlarının olduğu durum bu. İnsanlara dokunabilmeniz lazım. İnsanlar da çok duyarlı.
İki tane mobil aracımız var insanlar getirip ihtiyaç malzemelerini oraya koyuyorlar. Çocuk bezinden çikolataya kadar ihtiyacı olan da gelip alıyor. Ben Kahramanmaraş Türkoğlu, Gaziantep Nurdağı, İslahiye ve Adana’ya gittim. En ağır olan yer Kahramanmaraş’tı. Koordinatör vali olarak Kahramanmaraş’a görevlendirilen Karaman Valisi Tuncay Akkoyun ile görüştük. Gaziantep’in İslahiye ilçesine görevlendirilen Bingöl Valisi Kadir Ekinci ile de görüştük. Bir seyyar tuvalet iki banyo yapabilmeleri için duş ihtiyacı olduğunu gördük, onlar da sağlanacaktır. Acımız büyük evet ama bir aya kadar kentin toparlanması adına her şey normalleşir diye düşünüyorum. Kahramanmaraş’ın birçok alanında yavaş yavaş ticaret ve hayat normalleşmeye de başlamış.

700’ÜN ÜZERİNDE MİSAFİRİMİZ VAR

Siyasi olarak söylemiyorum eksik olan tarafımız eksiktir olabilir. İlk üç gün belli aksaklıklar olmuştur bunlar doğaldır. Bu dünyada benzeri olmayan 10 ili etkileyen büyük bir afet çünkü. Bunu bahanelendirmenin bir manası yok. Bir kişi orada ‘evimin yolla arasında 60 metre vardı evime bir saatte gidemedim’ dedi. Bir boş vermişlik asla yok. Devlet millet orada el ele yaraları sarıyor.
Beypazarı’nda deprem bölgesinden gelen 700’ün üzerinde misafirimiz var. Onları da ağırlıyoruz. Ben ekibimi motive etmek için gidip geldim. ‘Allah sizden razı olsun’ dedim. Onlarla beraber biz de katkı sunabildiysek ne mutlu bize. Eşim, Hanımlar Lokali’nde bir grup kadınla kendi aralarında şapka atkı örmeye başlamıştı. Onlara da ‘bunu kampanyaya çevirelim biz ip alalım dağıtalım’ dedim. Bir anda kadınlar seferber oldu örmeye başladı. Bir kamyon dolusu örülen, atkı, bere, eldiven, şapka oldu. ‘Bunu nasıl göndereceğiz’ diye sordular ben de ‘siz götürün’ dedim. Kendi aralarından temsilcileri gidip orada ördüklerini de dağıttılar. Bu da güzel bir fedakârlık örneği oldu.”