Devlet Bahçeli: Normal şartlarda değiliz ki OHAL kalksın

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Nisan 10, 2018 13:22

Devlet Bahçeli: Normal şartlarda değiliz ki OHAL kalksın

Haberin Devamı

Nursima KESKİN/ANKARA, (DHA)- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, FETÖN'nün kripto damarının hala aktif olduğunu belirterek, "Koro halinde, 'OHAL kalksın' diyenler, kaosa alkış tutan, kripto damara göz kırpan şuursuz ve sorumsuz zihniyetlerdir. Normal şartlarda değiliz ki OHAL'i kaldıralım" dedi. Zeytin Dalı Harekatı’na destek vermek amacıyla sınıra giden sanatçıları eleştiren CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na da tepki gösteren Bahçeli, “Sayın Kılıçdaroğlu da mekapları ayağına geçirip terörist kıyafetlerini üzerine giyip doğruca PKK/PYD/YPG tünellerinde soluğu alabilir, arkadaşlarıyla çay partili, bol bol ihanet anısıyla dolu akşamlarda hasret giderebilir” diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Devlet Bahçeli, Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi'nde 5 Nisan günü 4 öğretim görevlisinin öldürüldüğü olayın anımsatarak, "Önüne geleni, gözüne kestirdiğini, kafasına taktığını, hoşuna gitmeyeni, asılsız, mesnetsiz ihbar ve şikâyetlerle FETÖ'cü gösteren, FETÖ'cü diye suçlayan cani, bu tavırlarıyla Osmangazi Üniversitesi'nde huzursuzluk ve korku odağı haline gelmiştir. Tertemiz insanlara çamur atan, üniversite ortamını karartan, çevresine huşunet ve husumetle davranan, bununla da kalmayıp dört ailenin umut ve hayallerini söndüren şerefsiz en ağır şekilde, hiçbir hafifletici sebep göstermeksizin cezalandırılmalı, bir daha da gün ışığı görmemelidir. Suçlu sadece kurşunu sıkan mıdır? Kaldı ki, bu katilin kripto FETÖ'cü olduğu herkesin dilinde, herkesin ifadesindedir. Anlaşılan, malum kripto FETÖ'cü, suçsuz günahsız insanlara bühtanla saldırarak, suç imal ederek kendisini saklamaya, emellerini gizlemeye gayret etmiştir. Cinayet gününe kadar da bunda ne yazık ki başarılı olmuştur. FETÖ'yle mücadele ediyorum bahanesiyle, gerçek FETÖ'cüleri arkalayan, mazlumları hızara veren, insan onuruna kara çalan namertler, mücadelenin önündeki en büyük engeldirler. Bu engelin kaldırılması hepimiz için şarttır, vatan ve millet görevidir" dedi. 
FETÖ'nin devletle toplumu karşı karşıya getirmeye çalıştığını belirten Bahçeli, "FETÖ'nün kripto damarı son derece faal ve aktiftir. İlaveten devletle toplumu karşı karşıya getirmek için yeni tezgâhlar peşindedir. FETÖ'yle mücadelede sonuç almak için projeyi hazırlayan mihraklar kadar, kripto damarın da tam manasıyla deşifresi, ardından da imhası çok acil ve kaçınılmaz bir ihtiyaçtır" diye konuştu.
‘FETÖ'CÜLER TEMİZLENMEDEN OHAL BİTMEZ’
FETÖ'cülerin temizlenmeden, tehdit ve tehlikeleri geçmeden OHAL’in bitmeyeceğine işaret eden Bahçeli şöyle konuştu: 
"Bize göre, FETÖ'cülüğün alametleri olarak; öncelikle ByLock veya benzeri bir programı indirerek kullanmış, böylesi bir haberleşmeye gereklilik duymuş olmak, Pensilvanyalı kardinale; ruhen, aklen, vicdanen iltica etmek, köleliğe ‘tamam’ demek, terör örgütünün emellerine açıktan katkı vererek ve bunu süreklilik içinde yaparak hıyaneti diri tutmak, kanlı hedeflere kilitlenmek, dini kisveye bürünüp bir program dahilinde devleti ele geçirme hesaplarının merkezinde, vatanı parçalama planlarının içinde şuurla yer almak, terör örgütüne aidiyeti benimseyip kabullenmek, bunu da gerek yasa dışı yollarla, gerekse de yasaların boşluklarından istifadeyle takviye etmektir. FETÖ, yıllar boyunca devlet ve toplumla iç içe geçmiştir. Bu çok bariz bir gerçektir. Mücadelede örgütün tutunduğu zeminlerden sökülüp atılmasından ziyade yırtılarak, kazınarak, koparılarak yok edilmesi tek seçenek, tek çaredir. Başka türlüsü de mümkün değildir. İşte bu şartlar altında OHAL'in devamı, proje sahibi ülke ya da ülkelerle her düzeyde hesaplaşmaya hazırlık tarihi önemdedir. Koro halinde, ‘OHAL kalksın’ diyenler, kaosa alkış tutan, kripto damara göz kırpan şuursuz ve sorumsuz zihniyetlerdir. Normal şartlarda değiliz ki; OHAL'i kaldıralım. Tehdit geçmedi ki; OHAL'e son verelim. CHP'sinden TÜSİAD'ına, AB'sinden BM'ye kadar OHAL'e karşı gelenler, öncelikle Türk milletinin beka meselesini kavramayan, kavramak gibi dertleri de olmayan maksatlı çevrelerdir. Kripto damar, kan dökmek, can havliyle efendilerinden aldığı talimatı yerine getirmek için hazırda beklerken, OHAL'i kaldırmaya teşebbüs veya bunu teşvik cinayettir, cüretkar bir gafilliktir. Hele CHP yönetimi var ki; köprüye gelmeden geçmeye çalışacak kadar akıl fukarasıdır. OHAL, hâlihazırda Türkiye gerçeğinin yansımasıdır. Sürmesi de milli bir zorunluluktur. FETÖ'cüler temizlenmeden, tehdit ve tehlikeler geçmeden OHAL bitmez, bitemez, bitmemelidir. Aksini iddia edenler, tek ayak üstünde kırk yalan söyleyen, müfterilikte, ikiyüzlülükte marka olan, Türkiye'nin var oluş davasına kasteden kokuşmuşlardır. Bu kokuşmalara da Allah'ın izniyle müsaade etmeyeceğiz, tuzaklarında boğacağız."
‘CHP KUYTU KÖŞELERDE İP'LE GÖRÜŞSÜN, HDP'YLE BULUŞSUN…’
Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine ilişkin uyum yasalarının süratle çıkarılmasını vurgulayarak  ana muhalefet partisi CHP'yi eleştirdi. Bahçeli, "Adalet ve Kalkınma Partisi'yle son derece olgun, düzeyli, seviyeli, anlaşmaya ve uzlaşmaya dayalı ittifak hukukunu Cumhurbaşkanı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerine kadar sürdüreceğiz. Yol kazası istemiyoruz, siyasi provokasyonlara kapalı duruyoruz. Kısır siyasi polemiklerle, sığ çıkar hesaplarıyla hareket etmedik, etmeyeceğiz. Denizden geçmeyi amaçlarken, derede boğulmayacağız. Aşırı gurur, ışığa bakarken kör olmaktır; bu itibarla tevazudan, engin gönüllülükten vazgeçmeyeceğiz. Pusuya yatıp Cumhur İttifakı'nın çatlamasını bekleyen odaklara asla fırsat vermeyeceğiz. CHP'liler PYD'yi selamlasın, PKK'lıları cezaevlerinde ziyarete koşsun. Biz işimize bakacağız, önümüze bakacağız, milletimize bakacağız, Cumhur İttifakı'nın başarıya ulaşması için canla, başla mücadele edeceğiz. CHP durmasın arka kapılarda, siyasi mahzenlerde, kuytu köşelerde İP'le görüşsün, HDP'yle buluşsun, FETÖ'yle uzlaşsın, PKK'yla anlaşsın; biz cumhurun iffet ve iradesiyle Türkiye Cumhuriyeti'ni ilelebet yaşatmanın heves ve heyecanıyla yoğrulacağız" diye konuştu.
‘CHP LİDERİNİN SANATÇILARI ELEŞTİRMESİ, AHLAK KIRILMASIDIR’
Devlet Bahçeli, Hatay sınırında Mehmetçiğe destek için giden sanatçıları eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştirerek şöyle konuştu:
"Biz, Zeytin Dalı Hareketi'nin zafer ve onuruyla sevinirken, bu mirasyedi CHP hazımsızlık krizine girip, sanatçılarla uğraşmaya, bunlara hakarete girişmiştir. Sayın Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı eşliğinde Hatay Oğulpınar Hudut Karakolu'na giden sanatçılara, sporculara ‘reziller’ diyerek, bir cephe açmıştır. Her yeni açıklaması bir öncekini aratan CHP liderindeki tahammülsüzlük, basiretsizlik; hezeyan boyutlarını aşmış, siyasi cinnete varmıştır. CHP liderinin malum sanatçıların Afrin'de destan yazan Mehmetçiğe moral ziyaretini en hakaretamiz ifadelerle eleştirmesi akıl tutulması, ahlak kırılmasıdır. Kılıçdaroğlu'nun Mehmetçiği bağrına basanlara büyük bir şiddetle saldırması, sadece düşünce özgürlüğüyle açıklanamaz. Bu son çıkışta; millete yabancı bir zihniyet, çarpık bir bakış açısı, sakat bir dünya görüşü çok net biçimde sırıtmaktadır. CHP'nin sanatçı kabul ve takdir kriterleri de evlere şenliktir. Böyle bir zihniyete tek kelimeyle yazıklar olsun diyoruz. CHP'nin, Afrin şehitlerini anmak isteyen üniversite öğrencilerine saldıran teröristlere 'evlatlarımız' diye sahip çıkmasıyla, Afrin kahramanlarına moral ziyareti düzenleyen sanatçılara hakaret etmesi aynı ruh hastalığının belirtisidir. Sayın Kılıçdaroğlu, rahatsız olduysa kendisine yakışanı yapmasını tavsiye ederiz. Cumhurbaşkanı kamuflaj giyip sanatçılarla birlikte sınır karakolumuza gitmişken, Sayın Kılıçdaroğlu da mekapları ayağına geçirip terörist kıyafetlerini üzerine giyip doğruca PKK/PYD/YPG tünellerinde soluğu alabilir, arkadaşlarıyla çay partili, bol bol ihanet anısıyla dolu akşamlarda hasret giderebilir."
‘DEİZMLE UĞRAŞANLAR, ÖNCE HARAM YİYENLERE BAKSINLAR’
Devlet Bahçeli, Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün bazı derneklerle düzenlediği 'Gençlik ve İnanç Çalıştayı'nın sonuç bildirgesinde, Türk gençliğinin deizme kaydığı yönünde tespit yapıldığını anımsatarak şu ifadeleri kullandı:
"Yani Allah'a inanan, ama dine inanmayan bir gençlik doğuyormuş. Bu neticeye nasıl ulaşıldı, hangi delil ve tespitlerle böylesi bir kanaat uyandı, bize göre belirsizdir. İmam Hatipli kardeşlerimizin de bu kategoriye alınması oldukça düşündürücü, oldukça sarsıcıdır. Şunu özellikle ifade etmeliyim ki; Türk gençliği inançlıdır, ahlaklıdır, imanlıdır, dinine, diyanetine, geleneksel değerlerine, kültürel emanetlerine bağlı ve sadıktır. Türk gençliğinin deizme kaydığını söylemek densiz bir uydurmadır. Yüz binlerce Ülkü Ocaklı evladım bu tezi çürüten bir asalete, duruşa, ve inanca şuurla sahiptir. Türk gençliğinin itham edilmesi, töhmet altında bırakılması ayıplı ve ahlaksız bir komplodur. Düşünmek görmektir, temiz bir vicdanla düşünenler gerçekleri muhakkak surette göreceklerdir. Atalarımız boşuna söylememiş; arife günü yalan söyleyen, bayram günü utanır. Türk gençliğine ateizmin bir önceki istasyonu olan deizm karası çalanlar, yüzleri varsa utansınlar, onurları kaldıysa nedamet getirsinler. Yüksek ülküler, yüksek dağlara benzer, alışık olmayanları ürkütür. Türk gençliği yüksek ülkülere tırmanmayı göze alan, eften püften tezviratları ayağının altına alan inanç ve iman erleridir. Onlar gelecektir, gelecek onların iradelerine emanettir. Deizmle uğraşanlar, önce haram yiyenlere baksınlar. Sahte fetva makamlarıyla uğraşsınlar. Çocukları istismar eden kansızlarla ilgili çalıştay düzenlesinler. Münafıklara, müşrik emellere, kafir niyetlere tedbir alsınlar. Bırakın hayallere pranga vurmayı. Düşün Türk gençliğinin yakasından. Çekin ellerinizi Türk gençliğinin yarınlarından. Türk gençliği haklıdır, haysiyetlidir, erdemlidir, inanç kalpazanlarının, din tacirlerinin üstesinden gelecek güce, yeterliliğe, kabiliyet ve kifayete hamd olsun sahiptir."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!