Devlet Bahçeli: Genelkurmay Başkanı'nı küçük düşürmek hangi çevrelere hizmettir

Güncelleme Tarihi:

Devlet Bahçeli: Genelkurmay Başkanını küçük düşürmek hangi çevrelere hizmettir
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 17, 2016 12:28

Devlet Bahçeli: Genelkurmay Başkanı'nı küçük düşürmek hangi çevrelere hizmettir

Haberin Devamı

Ümit KOZAN - Nursima KESKİN / ANKARA (DHA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Orgeneral Hulusi Akar'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kızının nikah şahidi olmasının eleştirilmesinin yersiz olduğunu söyleyerek "Cumhurbaşkanının kızını evlendirmesi en tabii haktır. Buna davetlilerin katılması kadar da doğal bir şey olamayacaktır. O halde her şey bitirmiş de sırayı manevi görevini yaptıktan sonra davete uyan Genelkurmay Başkanını hedef tahtası haline getirmek mi almıştır? BU nasıl bir terbiyesizliktir. Genelkurmay Başkanını küçük düşürmek hangi çevrelere hizmettir" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis'te partisinin grup toplantısında konuştu. Devlet Bahçeli IŞİD'in 19 Mayıs'ta Anıtkabir'de saldırı düzenleyeceği istihbaratına ilişkin "Beklentim ve temennim Anıtkabir başta olmak üzere farklı yerleri hedef alma ihtimali olan terör saldırıyla ilgili lazım gelen etkili tedbirlerin süratle eksiksiz alınmasıdır" dedi.

BAHÇELİ, KILIÇDAROĞLU'NU ELEŞTİRDİ: SOKAĞIN VE ÇATIŞMANIN ADRES GÖSTERİLMESİ YANLIŞ

Devlet Bahçeli, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun TOBB'da 'Başkanlık sistemini kan dökmeden getiremezsiniz' açıklamasıyla gündemi meşgul ettiğini belirterek şöyle konuştu: "CHP'nin Genel Başkanı talihsiz ve tamiri imkansız bir pot kırmıştır. Başkanlık sisteminin mahsurlarını konuşmak başka bir şey vahim şekilde kanlı boğuşmaya atıf yapmak bambaşka bir şeydir. Henüz ortada fol yok yumurta yokken başkanlık sistemi yada partili cumhurbaşkanlığı tartışma aşamasındayken sokağın ve çatışmanın adres gösterilmesi yanlış, gaflet ve sorumsuzluktur. Bizim açımızdan da başkanlık sistemi doğru ve isabetli bir tercih değildir. Fakat biz mücadelemizi her zaman olduğu gibi demokratik yollarla yapma konusunda kararlıyız. Geçen hafta da ifade ettiğim gibi, rejim ve sistemle ilgili son söz 29 Ekim 1923'de söylenmiş, bu bahis açılmamak üzere kapanmıştır. Biz ne yapacaksak, neyi amaçlıyorsak mevcut sistem içinde kalarak, hatta iyileştirip revize ederek gerçekleştirmeliyiz. Yeni bir maceraya atılmaya, yeniden sistem tartışmalarıyla enerjimizi tüketmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. 93 yıllık Cumhuriyet tarihinde parlamenter sistemin tıkandığı olmuştur, nitekim bu da tarihsel bir vakadır. Ancak çift başlılık kalksın, patinaj bitsin, ülke hızlansın bahaneleriyle devleti yeniden tarif etmek bugünden kestiremeyeceğimiz, hiç de tahmin edemeyeceğimiz olumsuzluklara kapı aralayabilecektir. Başkanlık sisteminin diktatörlüğe sapacağıyla ilgili kaygıları da yabana atmamak, anlayışla karşılamak lazımdır. Muhataplarının böyle bir niyeti olmayabilecektir. Böyle bir gizli gündemleri de yer almayabilecektir. Fakat siyasi gelişmeler, coğrafyamızın ortaya çıkardığı şartlar, güç bela ayakta duran demokratik mekanizmalardaki gevşeme hiç beklenmeyen, hiç de öngörülmeyen sertleşmelere ve savrulmalara ortam açabilecektir. Demokrasi ararken diktatörlük bulunması kaçınılmaz olabilecektir. Esasen güç temerküzünün, sistemin kontrol ve denge mekaniğindeki esnemelerin nelere mal olacağını şimdiden yorumlamak mümkündür. Bunun sonucunda devletin tüm imkânlarıyla bir kişide toplanması, benzerlerine sıklıkla Latin Amerika'da tesadüf edilen despot yönetimlerin tecellisi gündeme gelebilecektir. Elbette bunların hepsi muhtemel yol kazalarıdır, ama mutlaka önemsenmeli, ‘bize bir şey olmaz’ tuzağına ve hatasına düşülmemelidir. Sistemik zorlamalar, yeni bir devlet dayatması milli kopuş ve parçalanmalara zemin açabilecektir."

"BU NASIL TERBİYESİZLİKTİR"

Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızının nikah şahidi olan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'a yöneltilen eleştirilerin yersiz olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: "Şehitlerin geldiği bir ortam gerekçe gösterilerek Genel Kurmay Başkanının malum düğüne katılmasını diline dolayanlar her şeyden önce Mehmetçiğin moralini sıfırlamak ve terörle mücadeleyi sabote etmek isteyen çevrelerdir. Terörle mücadelenin bu denli kesif ve kategorik biçimde sürdüğü bir dönemde kafa karıştırmak, hadsiz suçlamalarla komuta kademesindeki uyum ve dengeyi bozmaya kalkışmak iyi niyetli görülemeyecektir. Şehitlere Fatiha okumak aklının ucundan bile geçmeyen sanal ortam ve medya cengaverlerinden Genelkurmay Başkanının taşlaması ahlaksızca tartışmaya açması en başta teröristlerin değirmenine su taşımak anlamına gelecektir. BU bayağı ithamların kahraman güvenlik güçlerimize kast etmek olduğu ortadadır. Cumhurbaşkanını kızını evlendirmesi en tabii haktır. Buna davetlilerin katılması kadar da doğal bir şey olamayacaktır. O halde her şey bitirmiş de sırayı manevi görevini yaptıktan sonra davete uyan Genelkurmay Başkanını hedef tahtası haline getirmek mi almıştır? BU nasıl bir terbiyesizliktir. Genelkurmay Başkanını küçük düşürmek hangi çevrelere hizmettir. Sayın Hulusi Akar Paşa görevini titiz ve milli şuurla yapan bir Genelkurmay Başkanımızdır. Hakkındaki asılsız dedikoduları çıkaranların bölücü alçakların yararına faaliyet gösterdiklerini iyi bilmeleri, bu densizlikten derhal vazgeçmeleri bizim en temel dilek ve arzumuzdur.Aziz milletimiz, Peygamber Ocağı gördüğü Türk Silahlı Kuvvetleri'nin arkasındadır. Türk milleti fedakar Mehmetçiğin, kahraman polislerin her daim yanındadır.Bundan rahatsız olan varsa, tavsiyem tez elden durum muhasebesi yapması, ya Kandil'in ya da HDP'nin kollarına kendisini bırakmasıdır."

"BU İŞ EN GEÇ CUMA GÜNÜ BİTMELİDİR"

Devlet Bahçeli, dokunulmazlıklarla ilgili anayasa değişikliğinin ilk oylamasının bugün yapılacağını anımsatarak şu ifadeleri kullandı:

"Bu iş en geç Cuma günü bitmelidir. Hiç kimse yaptıklarından dolayı adalete hesap vermekten korkmamalıdır. Teröristlere methiye düzenler, TBMM'yi terörize edenler, katillerin sözde taziye çadırlarında görüntü verip devlete meydan okuyanlar bu ihanetlerinin bedelini sonuna kadar ödemelidirler. Artık karar aşaması gelmiştir. AKP ve CHP'nin ne yapacağı belli olacaktır. Türk milletinin tüm dikkati bugün Meclis'te olacaktır. Şehit analarının kulağı buraya, bu kutlu çatı altına çevrilecektir. Ya hesap sorulacak ya millet üzerinde hesap yapanlar yakayı kurtaracaktır. Ya şehitlerin bir nebze de olsa hakkı aranacak ya da aziz ruhları muazzep olacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi bugün Genel Kurul'da tam kadro yerini alacak, tarihe, millete ve şehitlerimize karşı görevini mutlaka yapacaktır."

MUHALİFLERE 'KAVUKLU-PİŞEKAR' BENZETMESİ

Devlet Bahçeli, geçtiğimiz Pazar günü muhaliflerin kurultayın yapılacağı otelin önüne gitmelerini ve yaşananları sert bir dille eleştirdi. Bahçeli yaşananlara orta oyunu, muhaliflilere Kavuklu ile Pişekar' benzetmesi yaparak olanları 'Gezi olaylarının küçük bir kopyası' diye tanımladı. Bahçeli şunları kaydetti: "Sözlerimden olağanüstü tüzük kurultayı için imza vermiş kardeşlerim asla alınmasınlar, çünkü onlar benim değerlendirmelerimin dışındadır. Ve onlarla eğer varsa meselelerimizi konuşacağımıza, davamızın ruhuna münasip orta yolu bulacağımıza içtenlikle inanıyorum. Sözlerimin hedefi sanal kahramanlaradır. Bunlar sürekli olağanüstü kurultay falı açmaktadır. Okyanus ötesinden pişirilmiş aşa aman su katmayalım derdinde olan işbirlikçiler de fellik fellik dolaşmakta, yaygara koparmaktadır. Bakıyorum, PKK'lılar MHP'de değişim isteğindedir. DHKP-C değişim katarına son anda binmiştir. Birbirlerine hiç benzemeyen, birbirlerinden hiç de hazzetmeyen çürük isimler, düşmanımın düşmanı dostum mantığıyla telaşla MHP'ye karşı icra edilen operasyon kuyruğuna girmişlerdir. Bunlar kimi zaman Twitter silahşoru, kimi zaman kılıcı zayıf bedenine büyük gelen haçlı şövalyesi, kimi zaman da tenekeden demokrasi fedaisi kesilmişlerdir. Ama hiçbiri paralel matruşkası, Pensilvanya süvarisi olduğunu gizleyememiştir. Diren MHP diyenler, göle değil, tarlaya Gezi mayası çalmaya kalkışmışlardır. Ankara'da malum ‘olağanüstü kurultaycılar kumpanyası’ tarafından kamuoyuna hoşça vakit geçirtmeye ve sıcak haber oluşturmaya dönük bir orta oyun sergilenmiştir. Bu oyun, Batı'daki ‘gezici’ tiyatro örneklerine benzemekle birlikte karakterleri, daha çok Osmanlının direkler arası şenliklerinde boy gösteren Kavuklu ile Pişekâr tiplemelerini andırmaktadır. Gezi Olaylarının da küçük bir kopyası, kötü bir taklidi niteliğindeki bu orta oyunu sırasında; kimisi kendini barikata bağlamış, kimisinin elleri tellere takılı kalmıştır. Kimi seçim otobüsü süsü verilmiş aracın üzerinde meddahlığa soyunmuş, kimisi de kendilerine hiçbir müdahalede bulunmayan güvenlik güçleri ve TOMA'ların önünde patlayan flaşlara pozlar vermiştir. Acemi bir tuluatı andıran bu evlere şenlik çadır tiyatrosu açık havada sergilenmekle birlikte amacına ulaşmış; uçaklarına yetişemeyen vatandaşlarımız haricinde, seyirlik bir eğlenceye dönüşmüştür. Bu anlattıklarım konunun mizahi tarafı olsa da gerçek budur."

"MHP'DE BAŞKAN DEĞİŞİKLİĞİNİN YOLU BELLİDİR"

Yaşananlara rezillik' diyen Bahçeli, hazirun cetvelinin delege olmayanlara da imzalatıldığını savunarak şöyle devam etti: "Şurası iyi bilinmelidir: Bu bir genel başkanlık yarışı değildir. Çünkü ne ortada bir MHP kurultayı vardır ne de genel başkanlık seçimi söz konusudur. Pazar günü Ankara'da yaşananlar rezilliğin dik alası, kepazeliğin zirvesidir. Milliyetçi-Ülkücü Hareketi Gezivari provokasyonlarla kullanma çabasında olanlar baltayı taşa vurmuşlardır. Şahsi hırslarını yenemeyerek Ülküdaşlarımızı sokaklara, tarlalara düşürme gayretine girenler, şunu bilesinler ki, asla affedilmeyeceklerdir. Adaylığa soyunanlardan birinin de itiraf ettiği gibi, tarlada kurultay yapılmaya kalkışılmış; ayrıca hazirun cetveli delege olmayanlara da imzalatılarak delegelerin büyük kısmı orada bulunuyormuş havası verilmek istenmiştir. Milliyetçi-Ülkücü Harekette bir kutuplaşmaya, cepheleşmeye yol açabilecek bu tehlikeli girişimler alenen ateşle oynamaktır. Buna kimsenin hakkı yoktur ve gereği neyse mutlaka yapılacaktır. Diğer taraftan, zelil görüntüler sergilenerek MHP camiası kamuoyu nezdinde küçük düşürülmüştür. MHP'de bir genel başkan değişikliğinin yolu, yordamı ve adresi bellidir. Zamanı geldiğinde olağan kurultay yapılacak ve genel başkan adayları huzura çıktığında delege iradesini ortaya koyacaktır. Dahası Yargıtay henüz kararını vermemiştir. Bırakalım Yargıtay kararını versin, bekleyelim hukuki işlem tamamlansın. Nedir bu acele? Nereye yetişeceksiniz? Peki, olağanüstü kurultay hukuken ve ahlaken imkânsızken, bu telaş niyedir? Korsan miting ve eylemlere bu kutlu davanın muhterem mensupları hangi hakla çekilmiş, hangi amaçla alet edilmiştir? MHP'yi karıştırma sözü kimlere verilmiş, ihaleyi kim dağıtmıştır? Kendini barikata bağlayarak şov yapanlar boşuna çırpınmakta, beyhude heveslerle oyalanmaktadır. Hayalleriyle oynanmak, safiyane duyguları istismar edilmek istenen Ülkücülerin de sabrının bir sonu vardır. Zamanı geldiğinde, yakıtı okyanus ötesinden gönderilen bu kumpanyanın dağıtılması için gereken her hamle Tüzük ve yasalar çerçevesinde noksansız yapılacaktır."

"TARAFTARI OLARAK BEŞİKTAŞ'IMIZI TEBRİK EDİYORUM"

Bahçeli, lig şampiyonu olan Beşiktaş'ı tebrik ederek "Spor Toto Süper Lig 2015-2016 sezonunda şampiyon olan Beşiktaş'ımızı bir taraftarı olarak tekrar tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum" dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!