Emine Dalfidan/Hande İlbeyi - A.A.
Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2008 00:00
Çeşitli nedenlerle yatarak tedavi gören çocuklara ’hastane okulları’nda eğitim veriliyor. Türkiye’deki 48 hastane okulunda yılda ortalama 5 bin çocuk eğitim alıyor. Ankara, en çok hastane okulu bulunan illerin başında geliyor.
HASTALIKLARI nedeniyle yatarak tedavi görmek zorunda kalan okul öncesi ve ilköğretim çağındaki çocuklar, "hastane okulları"nda eğitimlerine devam edebiliyor.
Türkiye’de birçoğu onkoloji dalında olmak üzere toplam 48 hastanede, yılda yaklaşık 5 bin çocuk yararlanıyor.
Hastane okullarında eğitim sistemi normal okullardan farklı işliyor. Bazı çocuklara yatak başında, ayağa kalkabilecek durumdakilere de "sınıfta eğitim" veriliyor.
Derste iğne molası
Sınıfa giriş çıkış saatleri, "teneffüs" saatleri çocukların günlük tedavi işlemlerine göre şekilleniyor. Tedavileri sürdüğü için pijamalarıyla, eşofmanlarıyla sınıfa gelen ve "damar yolu" açılmış elleriyle kalem tutmaya çalışan çocuklar için eğitim sırasında "kan vermek, tansiyon ölçtürmek, iğne olmak" gayet olağan. Bazı çocuklar "iğne olmak" veya "tansiyon ölçtürmek" için sınıftan istemeyerek ayrılırken, işlemleri bittiğinde sevinçle koşarak sınıfa dönüyor.
Milli bayram heyecanı
Hasta çocukların en çok mutluluk duydukları anların başında resmi bayram kutlamaları ile yaptıkları resimlerden veya el işlerinden oluşan sergilerin açılış törenleri geliyor. Özellikle 23 Nisan’larda ellerinde bayraklarla hastanede "törenlere" katılan çocuklar için öğretmenleri "özel" etkinlikler düzenlemeye gayret ediyor.
Ankara’daki okullar
Ankara, en fazla hastane okulu bulunan illerin başında geliyor. Ankara’da Hacettepe Üniversitesi Çocuk Hastanesi, SSK Ankara Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi, GATA Çocuk Onkolojisi, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Ankara Onkoloji Hastanesi, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ve Ankara Çocuk Hastanesinde hastane okulları hizmet veriyor.
Ankara Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan, hastane okullarında, hastanelerde yatarak tedavi olması gereken çocuklara "normal hayattan kopmamalarını ve kendilerini iyi hissetmelerini" sağlamak amacıyla eğitim programı uygulandığını belirterek, "Çocuklarımızı tedavi oldukları sürece hastanede de eğitimden mahrum bırakmıyoruz" diye konuştu.
Bu programın normal okullardaki kadar yoğun olmadığını, çocuklarının hastalığının da göz önünde bulundurulduğunu vurgulayan Aydoğan, çocukların tedavi oldukları süre içinde derslerden ve okuldan uzaklaşmamalarının hedeflendiğini belirtti.
Çocukların hastalıklarının bazen birkaç gün bazen de aylarca sürebildiğine işaret eden Aydoğan, "Burada önemli olan şey çocuğun ’Ben artık hastaneye düştüm, hastalıkla boğuşuyorum. Okul bitti, ders bitti...’ diye düşünmemesi. Hayat devam ediyor. Hastalığı yenme şansı her zaman var. Öğretmenin yaptığı, çocuğu hayata bağlı tutmak. Bu, aslında tedaviye bir katkı yöntemi" diye konuştu.