Dereye su gelene kadar kurbağanın gözü patladı

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Ağustos 10, 2007 00:00

Başkent’in can çekiştiği susuzluk felaketinde ilk olarak en önemli kale olan hastaneler düştü. Hastaneler susuzlukla boğuşurken, bazı mahallelerde vatandaşlar foseptik karıştığını bile bile kuyu sularını kullanmaya razı oldu. 10 gündür su alamayan mahalleler olduğu ortaya çıktı. Belediye dün akşam saatlerinde şebekeye su verdiğini açıkladı. Ancak suyun tüm şehre ulaşmasının 36 saati bulabileceği belirtiliyor.

BAŞKENT’te günlerdir uygulanan su kesintisinden kaynaklanan ilk ’hayati’ sıkıntı, kendini hastanelerde gösterdi. Akşam saatlerinde Büyükşehir Belediyesi’nden "Su vermeye başladık" açıklaması geldi, ancak kentin ücra köşelerine suyun ulaşmasının 36 saate kadar uzayabileceği ifade edildi.

Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde dün acil olmayan hastalar taburcu edilmeye, planlanmış ameliyatlar ertelenmaya başladı. Ankara Üniversitesi İbn-i Sina Hastanesi’nde ise durumun daha da kötü olduğu dile getirildi. Hastanede tuvaletleri bile temizleyecek su bulunamazken, acil dışındaki tüm ameliyatlar durduruldu. Hastane Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. İbrahim Aşık, acil olan ameliyatların da durdurulabileceğini belirterek, salgın hastalık olmasından korktuklarını dile getirdi.

Kentteki diğer hastanelerde de olağanüstü önlemler alınmaya başlandı. Büyük su sıkıntısı yaşamayan Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde ziyaretçi yasağı getirilirken, refakatçi sayısı sınırlandı. Tüm bulaşık işlemleri durduruldu. Plastik tabak, çatal ve bardak kullanılmaya başlandı. Numune Hastanesi’nde su israfını önlemek için tüm tuvaletlerin başına nöbetçi dikildi.

KRİZ MASASI OLUŞTURULSUN

Ankara Tabib Odası Başkanı Önder Okay olayı "Kabul edilebilir bir şey değil" olarak değerlendirerek, şehirde acilen bir kriz masası oluşturulması gerektiğini söyledi. Ankara genelinde bağırsak enfeksiyonlarında büyük bir artış olduğunu öne süren Okay Başkent’i bekleyen tehlikeleri şöyle sıraladı:

"Su kesintileri yeni başladı. Salgın hastalıklar için erken bir tarih ama salgın hastalık tehlikesiyle karşı karşıyayız. Tifo, kolera, dizanteri hastalıkların yayılması çok büyük sıkıntı doğurur. Burada bu tehlikeyi en aza indirmemiz lazım. Yoksul semtlerde kesinlikle damacana su dağıtılmalı.

BÜYÜKŞEHİR’İN STRATEJİSİ ALLAHA EMANET

Su kesintileri başlamadan önce Büyükşehir Belediyesi’ne bilbordların tahsisi konusunda bir talepte bulunmuştuk. Bilbordlara halkı bilgilendirici ve susuzlukta nelerin yapılması gerektiğini gösteren afişler asmak istediğimizi kendilerine ilettik. Ancak bize geri dönmediler. Büyükşehir Belediyesi’ne bir diğer önerimiz yardım dağıttıkları yoksul semtlere yardım paketlerinin yanında su kullanımıyla ilgili bizim hazırlayacağımız broşürleri dağıtmaları yönündeydi. Bunu da yapmadılar. Eğer şehirde bir salgın hastalık yaşanırsa bunun hesabını kimse veremez. Tedbir noktasında Büyükşehir Belediyesi Allah’a emanet bir strateji izliyor."

Hacettepe taburcu ediyor

Hacettepe Üniversitesi Hastanesi de susuzluktan en çok etkilenen hastaneler arasında yer alıyor. Hastanede acil olmayan hastalar taburcu ediliyor, planlanmış ameliyatlar durduruluyor. Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Yeşim Çetinkaya, "Hastanenin bin 802 tonluk birden fazla deposu bulunuyor. Bu su hastaneye ancak 48 saat yetiyor" dedi. Hastaneye 40 tankerin akşam 19.00’dan, sabah saatlerine kadar 800 ton kadar su yüklemesi yaptığını açıklayan Çetinkaya, bu suyun en fazla öğle saatlerine kadar yeteceğini söyledi. Tuvalet temizliği için bir miktar su ayrıldığını, geri kalan suyu ise ancak acil ameliyatlarda kullandıklarını söyleyen Çetinkaya, tankerlerle su yüklemesi yapılmasının sorunlara çare olmadığını da sözlerine ekledi.

İbn-i Sina’da salgın endişesi

Su kesintileri yüzünden çok kötü durumda olduklarını söyleyen Ankara Üniversitesi İbn-i Sina Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. İbrahim Aşık, "Hastanedeki durum çok kötü. Acil servis dışındaki ameliyatlar durdu. Yarın acili de kapatabiliriz. Salgın hastalık olmasından korkuyoruz" dedi. Hastanenin deposundaki su seviyesinin çeğrek eponun altına düştüğünü belirten Aşık hastanenin içinde bulunduğu durumu şöyle anlattı: "Hastanede 200 ton su kaldı. Bu su hastaneyi ancak bir saat idare edebilecek bir miktar. Durumumuz çok zor. ASKİ bize 20 ton su taşıyan iki tanker tahsis etti. Onlar da günde 11 kez su getirebiliyor ve bu su yetmiyor. Hastanede akşam ve sabah bir saat kısıtlı birimlere su verebiliyoruz. Tuvaletleri bile temizleyecek suyumuz kalmadı. Acil dışındaki tüm ameliyatlar durdu. Yarın acili de kapatabiliriz. Hastane teyakkuz hallinde. İnşallah hastanede salgın hastalıklar olmaz."

Asıl talihsizlik Gökçek yönetimi

ÇEVRE Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu, Ankara Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin, su borularının patlamasını "talihsizlik" olarak değerlendirmeleri ile ilgili olarak, "Asıl talihsizlik, bilimi ve palanlamayı göz ardı eden, Ankara’yı yaşanmaz hale getiren Melih Gökçek yönetiminin hala iş başında olmasıdır" dedi.

Bu durumun Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin üst düzey yöneticileri tarafından "talihsizlik" ve "trafik kazası" gibi bir olay olarak görüldüğünün kaydedildiği açıklamada, "Asıl talihsizlik, bilimi ve palanlamayı göz ardı eden, Ankara’yı yaşanmaz hale getiren Melih Gökçek yönetiminin hala iş başında olmasıdır" görüşüne yer verildi.

Açıklamada, Ankara’nın, geride kalan 13 yılı kaybettiği belirtildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!