Güncelleme Tarihi:
Ankaragücü milli maçlar sonrasında yeni bir çıkış hedefiyle oynadığı maçta Trabzsonspor’a kendi sahasında 3-0 yenilirken, kötü seriyi durdurmadı. Sarı-lacivertliler, derbi maçında Gençlerbirliği’ne karşı elde ettikleri 2-1’lik galibiyetin ardından oynadığı 6. maçta da galip gelemezken, üst üste 4. kez yenildi.
MKE Ankaragücü’nün yeni Teknik Direktörü Mustafa Kaplan, iyi başladıkları maçta olmayacak goller yediklerini ve sonuçta mağlup olduklarını söyledi.
Yeniden MKE Ankaragücü’nün başına geçen tecrübeli teknik adam, karşılaşma ile ilgili değerlendirmesinde, “Bu kadar güzel bir taraftarı üzdüğümüz için çok üzgünüm. İyi başladığımız bir maçta olmayacak goller yedik. Aydın’ın sakatlanması, Faty’nin atılması dengemizi ve planımızı bozdu” diye konuştu.
Maça gelirken çok umutlu olduklarını vurgulayan Kaplan, “Yine de iyi mücadele ettik. Özellikle ikinci yarıda 2 golü peş peşe yememiz işimizi daha da zorlaştırdı. Ante Kulusic’in olmaması savunmamızı olumsuz etkiledi. Sahada bir şeyler yapmaya çalıştık. Elimizdeki oyuncuları en iyi şekilde kullanacağız. Kaybettik, kazanan takımı kutluyoruz” ifadelerini kullandı.
SAHADA NELER OLDU
Korcan: Oyuna daha ısınamadan, hiç ummadık bir anda gelen gol, hem onun hem de tüm takımın moralini bozdu. İlk yarıda bir iki pozisyonda başarılı, bir ikisinde de şanslıydı. İkinci yarıda üst üste gelen gollerde yapacak fazla bir şeyi yoktu.
Kitsiou: Onca emeği, çabası ve çalışkanlığı, birinci goldeki hatasıyla çöpe gitti. İlk yarıda, Nwakaeme’ye neredeyse top göstermedi. Girdiği ikili mücadelelerin çoğunu kazandı. İkinci yarı orta alana geçti. Çok enerji harcadı, oyunu bir an olsun bırakmadı.
Yalçın: Kulusiç’in yokluğunda uzun süre sonra forma şansı buldu. Hem oynama alışkanlığından uzak kaldığı hem de yapısının ağırlığından dolayı hamle zamanlamaları iyi değildi. Çok bariz hatalar yaptı. 45 dakika sahada kalırken, savunmanın en çok aksayan ismiydi.
Pazdan: Savunmada çok iyi anlaştığı arkadaşı Kulusiç olmayınca onun da performansı geride kalan maçlara göre düşüktü. Sorloth gibi hem güçlü hem de topu iyi saklayan forvet karşısında zorlandı. İkinci yarıda yine kritik bir müdahale ile bir golü önledi.
Pinto: O da Kitsiou gibi bu takımın en yürükten oynayan isimlerinden biri ancak çabasına ayak uyduracak fazla arkadaşı yoktu. Savunmada sakin kalıp kaptığı toplarla hücuma katkı vermeye çalıştı. Pasları ve soğukkanlı yapısı ile sonuna kadar iyi mücadele etti.
Aydın: Etkisiz başladığı maçta çok kritik bir hata yaptı. Taç çizgisi kenarındayken, kötü gelen yüksek pası kontrol etmek isterken, kafasından seken topla başlayan atak golle sonuçlanınca, büyük tepki gördü. Sonrasında da oyundan kopup, sakatlık yaşayınca kenara alındı.
Faty: Sadece gezinip durdu. Ne ikili mücadele kazandı ne de topu olumlu kullandı. Sarı kart gördükten sonra dikkatli olması gerekirdi. Orta alanda, gereksiz bir didişmede yaptığı faul ve sonrasında kırmızı kartla saha dışında kalınca, oyunun gidişini belirledi.
Sedat: Trabzonspor’un, Sosa ve Obi Mikel gibi üst düzey oyunculardan kurulu orta sahası karşısında, hem fizik em de teknik olarak çok fazla şansı yoktu. Daha çok yan ve garanti pas onyamaya çalıştı. Zaman zaman yaptığı kritik top kayıpları, taraftarın da tepkisini çekti.
Canteros: Yaşadığı sakatılığın yanı sıra antrenman eksikliğinin de olması fizik gücünü çok olumsuz etkilemiş. Rakip alanda tehlikeli olabileceği yerlerde topla fazla buluşamadı. Buluştuğu anlarda da şut atma ve pas verme tercihlerinde yine kilidi açacak düzeyde değildi.
İlhan Parlak: Takımın en tecrübeli isimlerinden biri olsa da bu maçta bu yönünü ortaya çıkaramadı. Savunmaya yardım ve hücuma destek konularında kendi ortalamalarının altında kaldı. İkinci forvet gibi oynama özelliğini takım eksik kalınca hiç ortaya çıkaramadı.
Orgill: Belki ayağında top tutup, arkadaşlarını rahatlatma gibi özellikleri çok iyi değil. Ancak inanılmaz özverili. En büyük silahı hızı ve enerjisi. Bunları biri iki kez çok iyi kullandı ancak geriden kendisine destek gelmeyince, ataklar sonuçsuz kaldı.
Alihan: İkinci yarıda oyuna alındı. Takım geride iken ve eksik kalmışken oyunun içine dahil olmak kolay değil. Hırsı ve mücadelesi ile elinden geleni vermeye çalıştı.
Cebrail: Oynayıp oynamayacağı belli değildi. Aydın’ın sakatlığı sonrası, riske de edilerek sahaya sürüldü. İnatçı, seri, telaşlı ancak verimsizdi.
Moke: Milli takımdan geç döndüğünden tam anlamıyla hazır olmadığı için yedek bekleyip sonradan oyuna dahil oldu. A.Gücü’nün yakaladığı en net pozisyonda Orgill’in müthiş pasını değerlendiremedi.