Sedat CENİKLİ
Oluşturulma Tarihi: Ocak 13, 2021 00:58
Başkent’te korku ve paniğe sebep olan Kalecik’teki 4.5 büyüklüğündeki deprem, riskli yapı bölgelerini de akıllara getirdi.
Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Başkanı (YDDMD) ve Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclis Üyesi Nazmi Şahin, konuyla ilgili Hürriyet Ankara’ya konuştu. Depremin sebep olabileceği yıkım ve can kayıplarını önlemek için yapı denetimin önemine dikkat çeken Şahin, “Risk altındaki binalar dediğimizde 1999’dan önce ve sonra diye ayırmamız lazım. İzmir’de, Elazığ’da, Malatya’da, Van’da yaşadığımız depremlere baktığımızda 1998’de çıkarılan deprem yönetmeliği sonrası yapılan binaların yıkılmadığını, daha öncesinde yapılanların yıkıldığını görüyoruz. O yüzden Ankara ve tüm Türkiye’de tüm binaların yapı denetimlerinin yapılması, mevzuata uygun olup olmadıklarının ivedilikle denetlenmesi gerek” diye konuştu. Ankara’nın deprem risk haritasını da değerlendiren Şahin, sözlerine şöyle devam etti:
YIKIM ‘OLMAYACAK’ DEMEK DEĞİL“Ankara fay hatlarına yakın bir yer ancak şimdiye kadar yıkıcı bir deprem olmadı. Bu tabi Ankara’da deprem olmayacağı anlamına gelmiyor. Ama şunu çok iyi biliyoruz ki depremde zayıf binalar yıkılıyor. Geçmişe baktığımızda Çankırı, Çubuk, Akyurt, Kalecik, Bâlâ’da fay hattına yakın bölgelerde depremler yaşanmış. Pazar akşamı olan deprem de yine Kalecik’te yaşandı. Ancak aynı gün 60 tane deprem oldu. Biz merkezde de bunu hissedince konu gündem oldu. Aslında Türkiye’de devamlı deprem oluyor, sallanıyoruz. Ancak 1.2, 1.5, 2 büyüklüklerinde olduğu için hissetmiyoruz.
DEPREM DEĞİL BİNA ÖLDÜRÜYOR Ankara’da bugüne kadar zeminle ilgili büyük sıkıntılar yaşamadık. Sulu zeminlerde jeolojik etütlerin ya da devlet tarafından imara açılırken yapılan zemin etütlerinin plan notlarına çok iyi yazılması gerekiyor. Zemin açısından da deprem bölgesi olarak Akyurt, Kalecik bölgesinin bir sıkıntısı yok. Yönetmeliğe, kanuna, mevzuata uygun yaparsak binalar depreme dayanıklı kalabiliyor. Bunun örneklerini Japonya gibi deprem ülkelerinde görüyoruz. Zaten deprem öldürmüyor, binalar öldürüyor.”
RUTUBET KOKUSUNA DİKKAT!Öte yandan Şahin, kendi evleriyle ilgili yıkılma şüphesi taşıyan vatandaşlara ise şu uyarılarda bulundu: “Hazır betonlardan önce elle beton döküyorduk. Tabii elle dökülen betonun ne kadar sağlıklı olacağı belirsiz. 1990’dan önce yapılan tüm binaların bir risk analizinden geçmesi gerekiyor. İkinci bir konu ise rutubet. Betonarme binalarda bir rutubet kokusu hissediyorsanız ve bu çok keskin bir kokuysa bilin ki o bina temelden su alıyor. Temeldeki perde betonlardaki demirler sudan dolayı paslanmış ve değerini kaybetmiş olabilir.”