Bülent SARIOĞLU / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 10, 2010 00:00
Depremi önceden tahmin etmek amacıyla Eskişehir’de yürütülen pilot projede umut veren sonuçlara ulaşıldı. Uzmanlar İstasyon kuyularında, depremden 10 gün öncesine kadar uzanan dönemde su seviyesinde yükselme, radon ve karbondioksit gazında azalma olduğu yönünde veriler elde etti.
YUNANİSTAN’da göç eden kurbağalar deprem endişesi yaratırken, depremi önceden tahmin etmek amacıyla Eskişehir’de yürütülen pilot proje ise umut veren sonuçlar verdi. İstasyon kuyularında, depremden 10 gün öncesine kadar uzanan dönemde su seviyesinde yükselme, radon ve karbondioksit gazında azalma olduğu yönünde veriler elde edildi. Osmangazi Üniversitesi’nin TÜBİTAK, Almanya Araştırma Merkezi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve DSİ’yle yürüttüğü ortak projede 18 istasyondan 10 ay boyunca alınan sonuçlar değerlendirildi. Osmangazi Üniversitesi’nden Doç. Galip Yüce, TBMM Araştırma Komisyonu’na şu bilgileri verdi:
Su seviyesinde yükselme
“Yer altı su seviyeleri ölçümleri mutlaka oluşturulmalı, diğer parametrelerle birlikte izlenmeli. Deprem öncesinde bir farklılık gördük, 3 gün önce karbondioksit ve radon gazında oluşan değişimlerdi. Aynı değişime paralel olarak yer altı su seviyesinde depremden 10 gün önce bir yükselme gördük. Deprem merkez üssüne uzaklığı 15-40 kilometre arasında bunları gözledik.
Radon gazında düşüş var
Hem karbondioksit gazında hem de radon gazında ciddi bir düşüş gördük, bunun süresi 4-5 gün önceydi. Su seviyeleri tıpkı yer kabuğundaki kırılma öncesinde stres ölçerlerin verdiği bilgi kadar net bize bilgi vermekte. Proje süresi boyunca 5 ve 5’in üzerinde bir deprem yaşasaydık daha somut bilgi verebilirdik. Ancak halen ‘Evet bu bir deprem habercisi’ denebilmesi zor. Netleşmesi için aynı istasyonda birden çok gözükmesi gerekir.”
Güvensiz binaları bir gecede kurtardılar
ESKİŞEHİR Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Meclis komisyonuna, deprem önlemleri konusunda Meclis’te yaşanan ilginç bir örnekle sitem etti. Büyükerşen, organize sanayi bölgelerinin (OSB) denetimden nasıl kurtulduğunu şöyle anlattı:
“2009 depreminden sonra ilk aklımıza gelen köprülerden sonra OSB oldu. Fabrika binaları çökerse üretim duracak, büyük bir facia, ekonomik olarak daha büyük darbeler yiyeceğiz. OSB’ye gittik, ‘Planlarınızı verin bakalım, bir inceleyelim’ dedik. ‘Hayır’ dediler. ‘Tapunuzu verin, bir bakalım zemine’, ‘Hayır’ Sonra Eskişehir’le beraber aynı durumda olan OSB’ler bir gecede Meclis’ten kanun çıkarttılar, ‘OSB’deki inşaatların ruhsat işine sadece bölge yönetimi karışır’ diye konuştu.