Demokrasi parkı zamanı
Güncelleme Tarihi:
Deniz GÜREL
Oluşturulma Tarihi: Haziran 05, 2011 00:00
28 Şubat döneminde tankların yürüdüğü ilçe olarak hafızalara kazınan Sincan’da dönemin izleri siliniyor. Kentsel felaket olarak nitelenen siloların kaldırılmasının ardından yapılan dev parka Demokrasi Parkı adı verilmesi gündemde.
28 Şubat sürecinde tankların yürümesiyle dönemin simgesi olan Sincan’da, akılda kalan en önemli unsurlardan tankların önünden geçtiği siloların yıkılmasından sonra, yapımına başlanan 25 dönümlük rekreasyon alanının adı Demokrasi Parkı oluyor.
Yoğun talep bir var
Birçok Sincanlının kendilerine gelerek, parka Demokrasi isminin verilmesi yönünde fikir bildirdiğini söyleyen Sincan Belediye Başkanı Mustafa Tuna, “Demokrasi parkı olması yönünde yoğun bir talep var. Nihai kararı halkımız yapılacak anketle verecek” dedi.
Sincan’ın, “Tankların yürüdüğü ilçe” algısının ortadan kalktığını ve Başkent’in hızla gelişen metropol ilçesi olduğunu belirten Tuna sözlerini şöyle sürdürdü:
Demokrasi ayıbıydı
“O süreçte yaşanan olaylar Sincan’ın değil, Türkiye’nin demokrasi ayıbıydı. Sincanımızın bu şekilde anılması da bu ayıp yüzünden oldu. Bugüne gelindiğinde o döneme dair herhangi bir konuyu Sincan özelinde değerlendirmemek lazım. İşin şehircilik ayağına bakıldığında 28 Şubat döneminden akıllarda kalan en belirgin yapı tankların da önünden geçtiği ve o günün fotoğraflarına yansıyan kentin göbeğindeki silolardı. Toprak Mahsülleri Ofisi’ne ait olan ve ilçenin gelişimiyle birlikte Sincan’ın ortasında kalan bu demir yığınlarını Sayın Başbakanımızın hassasiyet göstermesiyle geçtiğimiz yıl kaldırmıştık.
Kentsel cinayet olurdu
Sonrasında çalışmalara başladık ve Sincanlının nefes alacağı dev bir rekreasyon alanına çevirmek için kolları sıvadık. İlçenin göbeğinde çirkin bir görüntüye sebebiyet veren bu yapıları kaldırmak istediğimizde, bunun yerine park yapacağımızı duyurmuştuk. Bu yapıların kaldırılmasına ve yerine park yapılacak olmasına bile karşı çıkanlar oldu, ancak biz vatandaşımızın yararına olacağını bildiğimiz için bu siyasi hamleler karşısında yılmadık.
Bu yıl sonunda bitecek
Sincan’ın ortasındaki bu en kıymetli alana ticaret merkezi yapmak isteyenler oldu, onlara da izin vermedik. Kentin göbeğinde her zaman böyle alanlar bulamazsınız. Bulunca vatandaşa hizmet edecek alanlar yaratılmalı. Eğer biz buraya ticaret alanı izni verseydik, kuşkusuz kentsel bir cinayet işlemiş olurduk. Bir an için bile böylesi bir rant tesisi kurmayı aklımıza getirmedik. Siloların kalktığı alana dev bir park yapacağız, yolun diğer tarafına da kültür evi ve amfi tiyatro yapacağız. En geç bu yılın sonunda bitirmiş oluruz. Sincanlı vatandaşlarımızdan parka Demokrasi Parkı adı verilmesi yönünde yoğun talepler var. Ben de yakışacağını düşünüyorum. Konuyla ilgili bir anket yaparak son kararı vatandaşlarımız verecek.”
Tanklar siloların önünden geçmişti
SİNCAN’ın RP’li Belediye Başkanı Bekir Yıldız’ın 31 Ocak 1997’de düzenlediği “Kudüs Gecesi”ne İran’ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Rıza Bagheri de katılarak bir konuşma yapmıştı.
Gecede, “intifada” hareketini canlandıran bir oyun sergilenmiş ve gösterinin yapıldığı çadıra Hizbullah ve Hamas örgütlerinin liderlerinin posterleri asılmıştı.
Birçok çevrede bir askerlerin “uyarısı” olarak algılanan ve kamuoyunun belleğinde 28 Şubatı “sembolize” eden “Sincan’dan tankların geçmesi” hemen bu olayın ardından geldi. Sincan’da 4 Şubat 1997’de 15 tank ve 20 kariyer, dev siloların da bulunduğu ilçenin merkezinden geçerek Yenikent’teki tatbikat alanına gitmişti. Sabahın erken saatinde tankları gören Sincanlılar, “darbe” olduğunu sanarak şaşkınlık yaşamıştı.
Yoğun talep bir var
Birçok Sincanlının kendilerine gelerek, parka Demokrasi isminin verilmesi yönünde fikir bildirdiğini söyleyen Sincan Belediye Başkanı Mustafa Tuna, “Demokrasi parkı olması yönünde yoğun bir talep var. Nihai kararı halkımız yapılacak anketle verecek” dedi.
Sincan’ın, “Tankların yürüdüğü ilçe” algısının ortadan kalktığını ve Başkent’in hızla gelişen metropol ilçesi olduğunu belirten Tuna sözlerini şöyle sürdürdü:
Demokrasi ayıbıydı
“O süreçte yaşanan olaylar Sincan’ın değil, Türkiye’nin demokrasi ayıbıydı. Sincanımızın bu şekilde anılması da bu ayıp yüzünden oldu. Bugüne gelindiğinde o döneme dair herhangi bir konuyu Sincan özelinde değerlendirmemek lazım. İşin şehircilik ayağına bakıldığında 28 Şubat döneminden akıllarda kalan en belirgin yapı tankların da önünden geçtiği ve o günün fotoğraflarına yansıyan kentin göbeğindeki silolardı. Toprak Mahsülleri Ofisi’ne ait olan ve ilçenin gelişimiyle birlikte Sincan’ın ortasında kalan bu demir yığınlarını Sayın Başbakanımızın hassasiyet göstermesiyle geçtiğimiz yıl kaldırmıştık.
Kentsel cinayet olurdu
Sonrasında çalışmalara başladık ve Sincanlının nefes alacağı dev bir rekreasyon alanına çevirmek için kolları sıvadık. İlçenin göbeğinde çirkin bir görüntüye sebebiyet veren bu yapıları kaldırmak istediğimizde, bunun yerine park yapacağımızı duyurmuştuk. Bu yapıların kaldırılmasına ve yerine park yapılacak olmasına bile karşı çıkanlar oldu, ancak biz vatandaşımızın yararına olacağını bildiğimiz için bu siyasi hamleler karşısında yılmadık.
Bu yıl sonunda bitecek
Sincan’ın ortasındaki bu en kıymetli alana ticaret merkezi yapmak isteyenler oldu, onlara da izin vermedik. Kentin göbeğinde her zaman böyle alanlar bulamazsınız. Bulunca vatandaşa hizmet edecek alanlar yaratılmalı. Eğer biz buraya ticaret alanı izni verseydik, kuşkusuz kentsel bir cinayet işlemiş olurduk. Bir an için bile böylesi bir rant tesisi kurmayı aklımıza getirmedik. Siloların kalktığı alana dev bir park yapacağız, yolun diğer tarafına da kültür evi ve amfi tiyatro yapacağız. En geç bu yılın sonunda bitirmiş oluruz. Sincanlı vatandaşlarımızdan parka Demokrasi Parkı adı verilmesi yönünde yoğun talepler var. Ben de yakışacağını düşünüyorum. Konuyla ilgili bir anket yaparak son kararı vatandaşlarımız verecek.”
Tanklar siloların önünden geçmişti
SİNCAN’ın RP’li Belediye Başkanı Bekir Yıldız’ın 31 Ocak 1997’de düzenlediği “Kudüs Gecesi”ne İran’ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Rıza Bagheri de katılarak bir konuşma yapmıştı.
Gecede, “intifada” hareketini canlandıran bir oyun sergilenmiş ve gösterinin yapıldığı çadıra Hizbullah ve Hamas örgütlerinin liderlerinin posterleri asılmıştı.
Birçok çevrede bir askerlerin “uyarısı” olarak algılanan ve kamuoyunun belleğinde 28 Şubatı “sembolize” eden “Sincan’dan tankların geçmesi” hemen bu olayın ardından geldi. Sincan’da 4 Şubat 1997’de 15 tank ve 20 kariyer, dev siloların da bulunduğu ilçenin merkezinden geçerek Yenikent’teki tatbikat alanına gitmişti. Sabahın erken saatinde tankları gören Sincanlılar, “darbe” olduğunu sanarak şaşkınlık yaşamıştı.