Oluşturulma Tarihi: Kasım 08, 2010 00:00
Ankara’nın Şereflikoçhisar ve Konya’nın Cihanbeyli ilçesindeki tuz üreticileri, Tuz Gölü’nden çıkarılan yüzde 99,9 saflık kalitesindeki tuzu, dünya pazarlarında satmak istiyor. Tek talepleri ise Tuz Gölü’nden Ulukışla’ya yapılacak bir demir yolu bağlantısı.
TUZ Gölü’nden üretim yapan firmalar, saflık kalitesi yüzde 99,9’a ulaşan tuz ile dünyaya açılmak istiyor. Koyuncu Kaldırım Tuzlası sahibi İbrahim Koyuncu, dünyanın en temiz tuzunun Tuz Gölü’nde üretildiğini söyledi. Buna karşın Tuz Gölü’nden çıkarılan tuzun dünya piyasalarında hak ettiği yeri alamadığını ifade eden Koyuncu, yüksek nakliye maliyetleri nedeniyle ihracat noktasında sıkıntı yaşadıklarını bildirdi. Dünyada tuz üretimi yapan ve ürettiği tuzu ihraç eden ülkelerin genellikle deniz kenarında üretim yaptığını, limanlara yakın olduklarını ve nakliye sorunu yaşamadıklarını anlatan Koyuncu, Tuz Gölü’nün ise deniz kenarında olmaması ve limanlarla bağlantısının bulunmamasının ihracatı engellediğini belirtti. Kara yolu taşımacılığı nedeniyle ortaya çıkan nakliye masraflarının dünya pazarına girilmesini engellediğini bildiren Koyuncu, “Mısır dünya piyasasına hakim. Mısır’da deniz kenarında üretim yapıldığı ve nakliye gideri düşük olduğu için bizden çok daha ucuza tuzu dünyaya satabiliyor” dedi.
En büyük oluruz
Koyuncu, Türkiye’den yıllık 5 bin ton civarında tuz ihracatı yapıldığını dile getirerek, şunları kaydetti:
“Sadece geçen yıl Hollanda’ya 60 bin tonluk bir ihracat gerçekleştirdik. Bu çok ender bir durum. Bunun dışında Tuz Gölü’nden yılda yaklaşık 5 bin ton ihracat yapabiliyoruz. Halbuki Tuz Gölü en yakın demiryolu ağına bağlansa nakliye sorunu ortadan kalkar ve tuzu dünya pazarlarına ulaştırırız. Örneğin Tuz Gölü’nü Ulukışla’ya bağlayacak bir demir yolu ağı ile nakliye sorunu çözülebilir. Üstelik böyle bir demir yolu ağı ile Aksaray’da üretim yapan bir dev firmalar da limanlara kolay inme imkanına sahip olur. Yine demiryolu bağlantısı için Sarayönü alternatifi de düşünülebilir. Tuzun kalitesi noktasında hiçbir sıkıntımız yok.”