Demirel: Cumhuriyet misafir değildir
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 2008 00:00
"Kasabadaki Yabancı: Cumhuriyet" konulu panelin açılışını yapan 9. Cumhurbaşkanı Demirel, 29 Ekim 1923’te doğan Cumhuriyet’in misafir olarak gelmediğini, kalıcı olduğunu vurguladı. Ankara Magazin Dergisi’nin Devlet Konukevi’nde düzenlediği panele konuşmacı olarak Şevki Vanlı, Yaşar Seyman, Murat Karayalçın, Rengim Gökmen ve Yaşar Sökmensüer katıldı.
DOKUZUNCU Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Ankara’nın Türkiye Cumhuriyeti’nin gururu olduğunu belirterek, Ankara’nın hem Cumhuriyete, hem kurtuluş savaşına, hem de büyük Atatürk’e ev sahipliği yaptığını söyledi. Ankara Magazin Dergisi’nin Devlet Konukevi’nde düzenlediği "Kasabadaki Yabancı: Cumhuriyet, 1923’den Günümüze Ankara" paneline konuşmacı olarak Mimar Dr. Şevki Vanlı, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, sendikacı, yazar Yaşar Seyman, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen ve Ankara Hürriyet Yazıişleri Koordinatörü ve yazarı Yaşar Sökmensüer katıldı.
Sunuculuğunu Fulin Arıkan’ın yaptığı paneli, gazeteci, yazar Can Dündar yönetti.
Çok yoğun bir ilginin gösterildiği panelin açılışında konuşan Demirel, şunları söyledi:
CUMHURİYET İLE ÖZDEŞ
Ankara Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulma aşamasında büyük rol oynayan bir şehirdir. Ülke düşman işgalinden kurtulduktan sonra asıl düşman olan cehalet ve yoksulluğa karşı savaş Ankara’dan başladı. Ankara, Cumhuriyet ile özdeşleşmiştir. Ankara, çağdaş, laik Cumhuriyete kucak açmıştır. Demirel, programın başında konukları selamlayan Seğmenlere seslenerek, "Ben seğmenlerin başıyım" dedi.
DÜNDAR: EMİN DEĞİLİM
Can Dündar ise "Ankara’nın artık bir kültür şehri olduğundan emin değilim" diyerek, Başkent’in sorularını, yitirdiklerini özetleyen bir konuşmayla oturumu açtı.
YANLIŞ DÜZEN DOĞRU YAŞANMAZ
Yaşar Sökmensüer ise kent sosyolojisi, kent kültürü açısından Ankara’yı en iyi tanımlayan cümlenin, "kaçırılmış fırsatlar kenti" olduğunu vurguladı. Yarım asırda Ankara’da yok olan, tarih, kültür ve kent varlıklarını, değişen kentsel yapıyı örneklerle anlatan Sökmensüer, şunları söyledi:
"Başkent için kent planlaması hayati bir önem taşıyor. Yanlış bir düzen, doğru yaşanmaz. Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenirse, diğerleri de öyle gider. Ve belki her kentlinin içinde belli belirsiz çöreklenen bir soru var. Yanlış bir hayatı mı yaşıyoruz? Hayatı, yanlış mı yaşıyoruz?
![/images/100/0x0/55eb1e78f018fbb8f8ac6247]()
Karayalçın: Birbirimizi göremiyoruz
SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın da kentlerin büyük yapılarıyla, meydanlarıyla yaşadıklarını, kentlinin buralarda bir araya geldiğini anlattı. İnsanlar birbirlerini göremezlerse hemşehrilik duygusunun gelişemeyeceğini ifade eden Karayalçın, "Eğer Ankara caddeleri otobana dönmüşse, Kızılay’da sağa dönmek, sola dönmek, durmak yasaksa, insanlar nasıl birbirlerini görecekler?" diye sordu.
Karayalçın, şunları söyledi:
"Cumhuriyet, bana göre kasabadaki yabancı değil. Çünkü Ankara Cumhuriyetçi bir kent. Kimi kentler saltanatın, hilafetin kentleridir, bazı kentler ise ancak ve ancak Cumhuriyete başkentlik yaparlar. Ankara, bu niteliğini sonsuza kadar sürdürecektir. Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter, laik, sosyal, demokratik yapısını sonsuza kadar sürdüreceği gibi Ankara’da bu yapısını sonsuza kadar sürdürecektir."
Sunuculuğunu Fulin Arıkan’ın yaptığı paneli, gazeteci, yazar Can Dündar yönetti.
Çok yoğun bir ilginin gösterildiği panelin açılışında konuşan Demirel, şunları söyledi:
CUMHURİYET İLE ÖZDEŞ
Ankara Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulma aşamasında büyük rol oynayan bir şehirdir. Ülke düşman işgalinden kurtulduktan sonra asıl düşman olan cehalet ve yoksulluğa karşı savaş Ankara’dan başladı. Ankara, Cumhuriyet ile özdeşleşmiştir. Ankara, çağdaş, laik Cumhuriyete kucak açmıştır. Demirel, programın başında konukları selamlayan Seğmenlere seslenerek, "Ben seğmenlerin başıyım" dedi.
DÜNDAR: EMİN DEĞİLİM
Can Dündar ise "Ankara’nın artık bir kültür şehri olduğundan emin değilim" diyerek, Başkent’in sorularını, yitirdiklerini özetleyen bir konuşmayla oturumu açtı.
YANLIŞ DÜZEN DOĞRU YAŞANMAZ
Yaşar Sökmensüer ise kent sosyolojisi, kent kültürü açısından Ankara’yı en iyi tanımlayan cümlenin, "kaçırılmış fırsatlar kenti" olduğunu vurguladı. Yarım asırda Ankara’da yok olan, tarih, kültür ve kent varlıklarını, değişen kentsel yapıyı örneklerle anlatan Sökmensüer, şunları söyledi:
"Başkent için kent planlaması hayati bir önem taşıyor. Yanlış bir düzen, doğru yaşanmaz. Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenirse, diğerleri de öyle gider. Ve belki her kentlinin içinde belli belirsiz çöreklenen bir soru var. Yanlış bir hayatı mı yaşıyoruz? Hayatı, yanlış mı yaşıyoruz?
Karayalçın: Birbirimizi göremiyoruz
SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın da kentlerin büyük yapılarıyla, meydanlarıyla yaşadıklarını, kentlinin buralarda bir araya geldiğini anlattı. İnsanlar birbirlerini göremezlerse hemşehrilik duygusunun gelişemeyeceğini ifade eden Karayalçın, "Eğer Ankara caddeleri otobana dönmüşse, Kızılay’da sağa dönmek, sola dönmek, durmak yasaksa, insanlar nasıl birbirlerini görecekler?" diye sordu.
Karayalçın, şunları söyledi:
"Cumhuriyet, bana göre kasabadaki yabancı değil. Çünkü Ankara Cumhuriyetçi bir kent. Kimi kentler saltanatın, hilafetin kentleridir, bazı kentler ise ancak ve ancak Cumhuriyete başkentlik yaparlar. Ankara, bu niteliğini sonsuza kadar sürdürecektir. Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter, laik, sosyal, demokratik yapısını sonsuza kadar sürdüreceği gibi Ankara’da bu yapısını sonsuza kadar sürdürecektir."