Oluşturulma Tarihi: Aralık 17, 2006 00:00
Günümüz iş dünyasının rekabetçi ortamı, şirketlerin kendilerini sürekli geliştirmelerini ve eğitime önem vermelerini kaçınılmaz kılıyor. Kolaymanagement firması, bu amaçla müşterilerinin ABD’nin iki saygın üniversitesinden eğitim almasını sağlıyor.
BİR şirketin günümüz rekabetçi ortamında ayakta kalabilmesi ve kara geçebilmesi için, yönetici ve çalışanlarının kendilerini sürekli geliştirmeleri ve eğitim almalarına olanak sağlanması gerekiyor. Türkiye’de bu konunun öneminin anlaşılması üzerine, sayısı her geçen gün artmaya başlayan eğitim ve danışmanlık firmaları, çalışanları ve yöneticileri geleceğe hazırlamak, yeniliklere uyum sağlamalarını kolaylaştırmak için çok sayıda eğitim ve seminer programı düzenliyorlar. Yine eğitim ve danışmanlık firmaları, şirketlerin ihtiyaçlarına göre şirketlere özel programlar da düzenleyebiliyorlar. Aynı zamanda, eğitim ve danışmanlık firmaları, okullarından yeni mezun olmuş gençlere, sundukları eğitim programları ile iş yaşamında başarılı olabilmeleri için de fırsatlar sunuyorlar. Bu firmalardan Ankara merkezli olan Kolaymanagement, müşterilerinin, temsilciliğini yaptığı UCLA (University of California Los Angeles) ve UC Berkeley ( University of California Berkeley) gibi yurtdışındaki iki saygın üniversiteden eğitim almasını sağlıyor. Firma Amerika merkezli okulların diploma programlarını Türkiye’ye getirmiş. Kolay Grubu ortakları Cankat Kalyoncu ve Serdar Atılır ile görüştük.
Firmanız ne zaman, nasıl kuruldu?
Cankat Kalyoncu: Kolay Management Training Institute 2001 yılında kurulan Kolayders Eğitim Danışmanlık Hizmetlerinin iştiraklerinden biri olarak hayata geçti. Herkes için eğitim sloganı ile yola çıkan KMTI’nin amacı; şirketlere kendi bilgi, birikim ve tecrübelerimizle, onları geleceğe taşıyacak eğitimler ve danışmanlık hizmeti ile değer katmak.
Bu alanda yola çıktığımızda yanımıza iki ortak aldık; UCLA (University of California Los Angeles) ve UC Berkeley (University of California Berkeley). 1998 yılından beri ortak projelerde çalıştığımız ve Türkiye temsilciliğini yaptığımız saygın iki üniversite ile müşterilerimize en iyi hizmeti vermekteyiz. Tabi burada sadece firmalarda çalışan yönetici ve yönetici adaylarına değil aynı zamanda farklı içerikli programlarımız ile üniversite öğrencileri ile mezunlarına da sertifikalı eğitim programları düzenliyoruz. İlkini ağustos ayında yaptığımız 2 ve 3 günlük work shoplar ilk hafta doldu. Aralık ayının ikinci hafta sonunda da bir seminer düzenliyoruz.
Eğitim programlarınızı biraz açabilir misiniz?
Serdar Atılır: Dünyanın en saygın iki üniversitesiyle birlikte ortak programlar sunuyoruz. Bu sayede konusunda uzman, dünyaca tanınmış akademisyen ve profesyonellerle müşterilerimize eğitim verebilmekteyiz. Sektördeki birçok eğitim kuruluşu eğitim programlarını çok uzun tutmaktadır. Bizim eğitim programlarımız ise her bireyin en değerli varlığı olan zaman düşünülerek bir ila iki hafta arasında sürmektedir.
ABD’li yöneticiler eğitiyor
EĞİTMENLERİMİZ kariyerlerinde en tepe noktaya ulaşmış Amerikalı yöneticiler olmasıdır. Bu eğitimi KMTI vasıtasıyla Türkiye’de almak isteyenlerin, böyle bir eğitimi yurtdışında almak isteseyenlerin ödeyeceği rakamın 20’de birini ödeyecek olmaları da KMTI’nin cazibesini artıran bir başka etkendir. Bu programı Amerika’da almak isteyenler için çok iyi düzeyde İngilizce bilinmesi ön şartı da var. Biz müşterilerimiz için çok engel aştık, ve onlar da bunun bilinciyle bizi yalnız bırakmıyorlar. Biz birçok firmanın yaptığı gibi sadece sertifika vermiyoruz, Türkiye’nin geleceğinde rol oynayacak profesyonelleri yetiştiriyoruz.
Fikri kullanan değil yaratan
Bunu da fikirleri kullanan değil, fikirleri yaratan eğitmenlerimizle yapıyoruz. Bizim farkımız katılımcıların sadece reddedilemez CV’leri olması yönünde değil ve esas amacımız profesyonellerin uygulamada karşılaştıkları zorlukları aşmalarını sağlayacak teorik ve pratik bilgileri en kısa sürede, en verimli şekilde ve en makul ücretlerle sunmak. Elbette ki bu bilgilerin katılımcılara aktarıldığına dair sertifikaları da University of California Los Angeles Üniversitesi’nin tanzim edecek olması da Türkiye için bir ilktir. Bilgi, ekonominin başlıca hammaddesi ve en önemli ürünü haline gelmiş bulunuyor. Günümüzde zenginlik yaratmak için gerek duyulan sermaye varlıkları arazi, bedensel emek, imalat ve fabrikalar değildir. Bunların yerini bilgi almış durumdadır. Ve biz diyoruz ki ülkemizdeki şirketlerin tümünün güncel bilgilerle donatılmış olması gereklidir. Ve iş dünyasının doktrinleri Amerika’da oluşmaktadır.