Darbenin izlerini sürüyor
Güncelleme Tarihi:
Siyasi mülteci babasının ölümüyle birlikte köklerine yolculuğa çıkan Özgür’ün hikayesinin anlatıldığı Yabancı filmi 19 Nisan’da vizyona giriyor. Filmin senaristi ve yönetmeni Filiz Alpgezmen, darbenin bıraktığı izleri sürüyor.
Sezonun beklenen yerli filmleri arasında gösterilen Filiz Alpgezmen’in “Yabancı”sı, 19 Nisan’da vizyona giriyor.
Başrollerini Sezin Akbaşoğulları, Caner Cindoruk, Serkan Keskin ve Xavier Clion’un paylaştığı filmin yapımcılığını Eylem Akın ve Ali Alpgezmen üstleniyor.
Filmde, doğduğu ve büyüdüğü Paris’e kendini ait hissetmeyen Özgür isimli genç bir kadının hikayesi anlatılıyor. Yıllar sonra memleketine gelen Özgür’ün İstanbulla ve hayatla bağ kurma çalışmalarınının konu edildiği filmde, devrimci anne ve babası Paris’e iltica eden Özgür’ün, babasının ölümü üzerine onu İstanbul’da gömme hikayesi anlatılıyor.
PRÖMİYER VARŞOVA'DA
Dünya prömiyerini 28. Varşova Film Festivali’nde, Türkiye prömiyerini ise 19. Adana Altın Koza Film Festivali’nde yapan filmin görüntü yönetmenliğini Özgür Polat, kurgusunu ise Çiçek Kahraman yaptı.
Alpgezmen filmini şöyle anlatıyor:
“Yabancı, mülteci bir devrimcinin kızının; Özgür’ün, babasını kaybetmesi ve aslında belki de ona duyduğu, yıllardır dinlediği memleket özlemine tepkisiyle birlikte babasını İstanbul’a gömmeye karar vermesiyle başlıyor. Memleket kavramı Özgür için karanlık bir boşluk, bir köksüzlük durumu. Daha sonrasında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan babasını gömmeye çalışırken de karşısına çıkan bürokratik engelleri aşmak amacıyla buradaki kökleriyle bir bağ kurmaya başlıyor. Bir zorunluluk üzerinden ortaya çıkan bu durum da onu hem ilk kez gördüğü ülkesinde, hem de kendi içinde bir yolculuğa sevk ediyor, belki çok korksa ya da istemese bile...”
DARBENİN ÇOCUKLARI
12 Eylül darbesinin bugünkü toplumda izlerinin halen devam ettiğini belirten Alpgezmen, “Film, 80 darbesinin bizzat kendisiyle ya da onu bizzat yaşayanlarla değil, etkileriyle ve bir sonraki kuşakla ilgileniyor. Yabancı 80 darbesinin bugünki toplumda bıraktığı izleri sürüyor. Bunun bir çok yönü olduğunu söyleyebilirim. Toplumsal yapı, siyasi konjonktür, değişen değerler, oluşan yeni muhafazakar sınıf, insan ilişkileri hepsi bunun içinde. Yabancı, darbeyi yaşayanların değil onların çocuklarının hikayesi aslında. Farklı yerlere savrulmuş, ebeveynlerini seçimleri sebebiyle tepki duymuş ya da o dönemdeki isyana ve cesarete özenmiş bu çocukların hikayesi” diyor.