Oluşturulma Tarihi: Aralık 03, 2010 00:00
Vücutlarında çeşitli engelleri olmasına rağmen halk arasında “Sokak dansı” olarak da tanımlanan Hip Hop yapan gençler, bedenlerinin her bir parçasını kusursuzca kullanıyor. Liseli gençler, sağlıklı insanların bile yapmakta zorlandıkları pek çok hareketi bazen tekerlekli sandalye bazen de koltuk değnekleri kullanarak yapıyor.
HAMZA, Muhterem, Cuma, Ahmet ve Utku... Akranlarının çoğu bilgisayar ya da televizyonun sanallığında kaybolurken, onlar engellerine rağmen müziğin aşkıyla hayata sımsıkı tutunuyor. Halk arasında “Sokak dansı” olarak da tanımlanan Hip Hop yaparken bedenlerinin her bir parçasını kusursuzca kullanan liseli gençler, sağlıklı insanların bile yapmakta zorlandıkları pek çok hareketi bazen tekerlekli sandalye bazen de koltuk değnekleri kullanarak yapıyor.
Kısıtlı olanaklara rağmen, sızlanmadan kendilerine sunulan her imkanı değerlendiren gençler, tekerlekli sandalyeleri ayakları, koltuk değneklerini de elleri gibi kullanmakta ne kadar usta olduklarını danslarıyla gösteriyor.
Hip hop tutkunu
Sandalyesini artık ayakları gibi benimsediğini anlatan Hamza Çalışkan, doğuştan ortopedik engelli. Kimi zaman içinde bulunduğu durumdan, insanların ona yaklaşımından yorulduğunu söylese de yaşının getirdiği heyecanı dansına da yansıtıyor. Koltuk değnekleri üzerinde amuda kalkan Çalışkan, kendini müziğin ritmine ve Hip Hop dansının hareketliliğine kaptırdığında aslında ne kadar şanslı olduğunu düşünüyor.
Öğretmenlerinin teklifiyle Hip Hop grubuna katıldığını belirten Muhterem Aktaş ise, beş yaşında geçirdiği menenjit hastalığı ve daha sonrasında kangren olduğu için bacaklarını ve el parmaklarından bazılarını kaybetmiş. 13 yıldır tekerlekli sandalye kullanan Aktaş, Hip Hop yaparken engelli olduğunu unuttuğunu ifade ediyor.
Okumak istiyor
Basketboldan voleybola, masa tenisinden dansa kadar pek çok sosyal aktiviteyle ilgilenen Aktaş, yaşadıklarını “Sağlıklı olsaydım belki bu kadar fırsat elde edemeyecektim. Sağlıklı insanlar bana ‘pek çok şeyi yapamaz’ gözüyle bakabiliyor bazen, ama ben Hip Hop dansı ve yaptığım sporlarla aslında ne kadar engelsiz olduğumu gösteriyorum” sözleriyle anlatıyor. Dansın kendilerine özgüven kazandırdığını da kaydeden Aktaş, üniversitede de beden eğitimi bölümünde okumak istiyor.
Barış Manço’ya hayranlığı dolayısıyla müziğe ilgi duyan ve bu ilgiyi bateri çalarak yaşayan Serebral Palsili (SP-Beyin Felçli) Utku Şener de uzuvlarını rahat kullanamamasına rağmen azmi sayesinde yaşıtlarına örnek oluyor.”
Sıra diğer SP’lilerde
SEREBRAL Palsili Çocuklar Derneğindeki (SERÇEV) çocuklara bateri dersleri vermeye hazırlanan Şener, tecrübelerini kendisi gibi engelli kardeşlerine aktarmada da oldukça hevesli. Şener, bateri derslerinin engelli küçüklere profesyonel bir meslek olarak tercih edemeseler bile hayatlarına renk katmak anlamında önemli olduğunu düşünüyor.
Duygularını dörtlüklerle anlatarak şiirlerini ve özlü sözleri topladığı bir kitap yayımlama hazırlığında da olan, 10 parmağında 10 marifet özelliğiyle hem sağlıklı hem de engelli yaşıtlarına örnek olma niteliği taşıyor.