Güncelleme Tarihi:
Ankara Kalesi’nin altında, 1930’da kurulan genelevin bulunduğu Bentderesi bölgesi, 1980’de 1’inci ve 2’nci derece SİT alanı ilan edildi. Genelevin altında Roma Hamamı’na uzanan tarihi su kanalı olduğu belirlendi, bölge, korunacak tarihi alanlar içine alındı. Ankara Büyükşehir Belediyesi de 2 yıl önce kentsel dönüşüm projesi uygulama kararı alınca, genelevin yıkımı gündeme geldi. Altındağ Kaymakamlığı Zührevi Hastalıklar ve Fuhuşla Mücadele Komisyonu’nun kararları doğrultusunda Büyükşehir Belediyesi, uzun süren davalar sonrası ev sahipleriyle anlaşarak genelevi yıktı. Yıkımın ardından yeni genelev yapılması için de yer gösterilemeyince hayat kadınları ortada kaldı.
HUKUK MÜCADELESİ BAŞLADI
Genelevde çalışan 300 vesikalı hayat kadınından bazıları, yıkımın ardından başka illerdeki genelevlere geçti. Ortada kalan hayat kadınları ise hukuk mücadelesi başlattı. Bu kadınlardan 30’u idare mahkemelerine yürütmenin durdurulması ve kendilerine yeni genelev için yer gösterilmemesi gerekçesiyle dava açtı. İdare Mahkemeleri, Altındağ Kaymakamlığı Zührevi Hastalıklar ve Fuhuşla Mücadele Komisyonu’nun genelevdeki şartların insan sağlığı açısında uygun olmadığı yönündeki raporunu dikkate alarak kadınların başvurusunu reddetti. Hayat kadınları, İdare Mahkemeleri’nde aleyhlerine çıkan kararı Danıştay’a taşıdı. 30 hayat kadını Danıştay’a başvurarak şimdi burdan çıkacak kararı bekliyor.
ÇADIR KURACAĞIZ
Bazı kadınların Ankara Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Altındağa Kaymakamlığı’na açtığı tazminat davaları ise devam ediyor.Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru için de hazırlık yapan kadınlar, tüm hukuk yollarının tükenmesinin ardından eylem kararı aldı. Gözde takma adını kullanan H.G., sokakta kaldıklarını belirterek, “İnsan yerine koymuyorlar, muhattap bulamıyoruz. Bu devlettin verdiği vesikalarla bu işi yapıyoruz. Önce vesika verdiler şimdi de bize ‘ölün’ diyorlar. Hukuki haklarımızı sonuna kadar arayacağız. Son çare Ankara Büyükşehir Belediyesi önünde çadır kurup eylem yapacağız” dedi.