Daha tedbirli olmalıyız

Koronavirüs vakaları hem Omikron varyantı hem de kış koşulları nedeniyle artmaya devam ediyor. Önceki gün açıklanan tabloya göre, Türkiye’de koronavirüs vaka sayısı günlük 82 bin ile rekor düzeye yükseldi. Sağlık Bakanlığı’nın 8-14 Ocak haftasına ilişkin paylaştığı tabloya göre, Ankara vaka yoğunluğunu bir önceki haftaya göre en çok arttıran 10 ilden biri oldu. Başkentte 100 bin kişide görülen haftalık vaka sayısı 629.65 ulaştı (yaklaşık olarak 35 bin 622) ve pandeminin başından bu yana en yüksek seviyeye geldi. Hürriyet Ankara, vaka sayılarında devam eden artışın sebeplerini ve bu dönemde alınması gereken tedbirlere ilişkin önerilerini uzmanlara sordu. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sema Turan, “Pandeminin başlangıcına kıyasla daha bulaştırıcı bir virüsle karşı karşıyayız” görüşünde birleşti ve “Bu demek oluyor ki ilk günden daha tedbirli olmalıyız” uyarısı yaptı. Uzmanların değerlendirmeleri şöyle oldu:

SEMPTOM AZ OLSA DA BULAŞ DEVAM EDİYOR

Mehmet Ceyhan: “Vaka yoğunluğu bu tablonun çok daha üzerinde. Test sayımız daha da artsa vaka sayısı da aynı oranda artacaktır. Biz sadece test yapabildiğimiz kadar hastanın pozitifliğini tespit edebiliyoruz. Ayrıca hastalığı semptomsuz geçiren kişiler de var. Semptomu az olsa bile bulaş devam ediyor. Bu tip vakalardan sadece, görevleri dolayısıyla semptom olmasa bile test veren kişileri saptayabiliyoruz. Dünya genelindeki birçok ülkede dördüncü dalganın azalma dönemi başladı. Ancak Türkiye’de ve tabii Ankara’da durum tam tersi. Alınan önlemler vaka sayılarını indirmeye yetmiyor. İnsanlar, bireysel önlemlere de eskisi kadar riayet etmiyor. Delta varyantının bulaşını azaltamamış önlemler, daha bulaşıcı olan Omikron’un yayılmasını engellemeye de yetmedi. Bunun sonucunda vaka rekorları geldi.



İNSANLARDA REHAVET OLUŞMUŞ DURUMDA

Vakalar daha azken uyguladığımız birçok tedbiri kaldırdık. İnsanlarda koronavirüse karşı rehavet oluşmuş durumda. Ancak virüs halen aramızda. Önlemlere uymazsak vaka sayısının daha da artacağı aşikâr. Bireysel önlemlerimizi sıkı tutmak zorundayız. Bazı kısıtlamalar da yeniden hayatımıza girebilir. Bunların başında kalabalık kapalı ortamlarda yapılan toplantılar, eğlence etkinliklerinin durdurulması geliyor. İkincisi ise kalabalık iş yerlerinde esnek mesai uygulamasını arttırmalıyız. Toplu taşımadaki yoğunluklara karşı kademeli mesai uygulamalıyız. Bu uygulamaların devam etmesi gerekiyor. Amaç kimsenin hayatını kısıtlamak değil. Ancak pandeminin ilk gününe kıyasla daha bulaştırıcı bir virüsle karşı karşıyayız. Bu demek oluyor ki o günden daha dikkatli olmalıyız.”

BİREYSEL ÖNLEMLERİMİZLE YAŞAMALIYIZ

Sema Turan: “Omikron’un yayılım gücü bugüne kadar karşılaştığımız varyantlardan çok daha fazla. Bu demek oluyor ki virüsten kaçmak için bugün geçmişten çok daha tedbirli yaşamalıyız. Pandeminin başında toplum genelinde alınan önlemler ve dikkatimiz çok yüksekti. Şu an önlemsiz yaşayan ve semptomsuz hastalığı geçiren vakalar çok fazla. Bunlar birilerine virüsü taşımaya devam ediyor. Omikron’un bulaş gücü ve semptomsuz hastaların virüsü taşıması beraberinde vaka sayılarındaki rekorları getirdi. Mevcut tabloya baktığımız zaman içinde bulunduğumuz süreçte hafif bir viral enfeksiyon gözlemlense bile test yaptırılmasını öneriyorum. Vaka sayılarının artması hastane yükünün artmasına yönelik de büyük bir risk oluşturuyor. Şu an hastanelerde bir alarm durumu yok ama gün geçtikçe ihtiyaç artmaya başlıyor. Koronavirüs mücadelesinde topluma düşen görev; kendi bireysel önlemleriyle yaşamak ve aşılarını zamanında tamamlamak. Maske halen bizim en önemli koruyucumuz. Kalabalık ortamlarda maskesiz gezeceğimiz günler henüz başlamadı. Toplu bulunulan ortamlarda doğru bir şekilde maske kullanılmaya devam edilmeli.”