Güncelleme Tarihi:
ANKARA, (DHA) - CUMHURBAŞKANLIĞI Sözcüsü İbrahim Kalın "Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik hakaretamiz ifadeleriyle ilgili hukuki yolları harekete geçirdik, suç duyurusunda bulunduk. Bu tür ifadeler, Cumhurbaşkanımızı hedef alan diktatör vesaire gibi ifadeler öncelikle Türkiye'de anamuhalefet adına bir utanç vesikasıdır. Siyaset yapamayan, siyaseti tüketen kesimlerin bu tür söylemler üzerinden kendine bir siyaset alanı açma çabasıdır. Bu, milletin iradesine saygısızlıktır. Yüzde 52 oyla seçilmiş bir cumhurbaşkanına siz 'diktatör, faşist' vesaire diyemezsiniz. Bu ülkede o Cumhurbaşkanına oy vermiş milyonlarca insanın iradesine, hür seçimine, reyine her şeyden önce saygısızlıktır." diye konuştu.
New York'taki terör saldırısı ile ilgili olarak İbrahim Kalın, "Terör saldırısını bizde en şiddetli bir şekilde kınıyoruz. Ne adına, kim adına yapılmış olursa olsun, bu tür terör saldırılarının insanlık adına hiçbir yerinin olmadığını ve en şiddetli ve tereddütsüz bir şekilde kınadığımızı ifade etmek istiyorum." dedi.
IKBY'de yapılan referandum ile ilgili olarak İbrahim Kalın, "Erbil yönetiminden herkesin beklentisi bu referandumu yokmuş hükmünde bir çerçeveye oturtmaları ve yollarına devam etmeleri" açıklamasında bulundu.
Neçirvan Barzani'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan randevu talebinde bulunduğu iddiasıyla ilgili İbrahim Kalın şunları söyledi; "Geçmişte de biliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanımız çeşitli vesilelerle Sayın Neçirvan Barzani'yi kabul etti, Irak Bölgesel Yönetimi'nin Başbakanı sıfatıyla. Mesut Barzani'nin görev süresinin uzatılmamasıyla, yetkilerin Neçirvan Barzani'ye devredilmesi yeni bir tablo ortaya çıkarıyor. Tabii ki bu talepler değerlendirilir, Sayın Cumhurbaşkanımızın takdirindedir. Kendilerinin uygun görmesi halinde, uygun zaman ve zeminde bu görüşmeler yapılır. Bunun için Erbil yönetiminin hala birtakım adımlar atması gerekiyor."
İbrahim Kalın, "Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik hakaretamiz ifadeleriyle ilgili hukuki yolları harekete geçirdik, suç duyurusunda bulunduk. Bu tür ifadeler, Cumhurbaşkanımızı hedef alan diktatör vesaire gibi ifadeler öncelikle Türkiye'de anamuhalefet adına bir utanç vesikasıdır. Siyaset yapamayan, siyaseti tüketen kesimlerin bu tür söylemler üzerinden kendine bir siyaset alanı açma çabasıdır. Bu, milletin iradesine saygısızlıktır. Yüzde 52 oyla seçilmiş bir cumhurbaşkanına siz 'diktatör, faşist' vesaire diyemezsiniz. Bu ülkede o Cumhurbaşkanına oy vermiş milyonlarca insanın iradesine, hür seçimine, reyine her şeyden önce saygısızlıktır." diye konuştu.
Rusya'nın Astana sürecine PYD'yi davet etmesi ile ilgili İbrahim Kalın, "Bununla ilgili bir emrivaki gibi bir şeyin olduğunu arkadaşlarımız bize dün ilettiler, biz de bu konuda derhal girişimlerde bulunduk ve tepkimizi ilettik. Tabii ki bunu kabul etmemiz asla mümkün değildir." dedi.
Büyükada'daki toplantıya ilişkin davadaki tahliyeler konusunda açıklamada bulunan İbrahim Kalın, "Gerhard Schröder, Sayın Cumhurbaşkanımızın eski bir dostudur, kendisi Almanya Şansölyesiyken iki başbakan olarak çok yakın çalıştığı bir kişidir. Zaman zaman da görüşürler. Özel görüşürler, siyasi konuları görüşürler, Avrupa, Almanya ilişkilerini görüşürler ve diğer konuları görüşürler. Fakat o görüşmeyi bu tahliyelerin bir ön görüşmesi ya da bir hazırlığı olarak değerlendirmek büyük bir hata olur. Bu son tahlilde bir yargı sürecidir." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun erken yerel seçim çağrısına değinen İbrahim Kalın, "Erken seçim gündemimizde yok. Bunu ısrarla ifade ettik. Milletimizi erken seçim tartışmalarıyla yormak gibi bir niyetimiz yok. Bunun takvimi az çok bellidir. 2019 yılı içinde Mart ayında yerel seçimler, Kasım ayında başkanlık seçimleri yapılacaktır, parlamento seçimleri eş zamanlı olarak. Bu takvim bellidir. Burada zihinleri bulandırmaya, piyasaları bulandırmaya gerek yok." dedi.