Güncelleme Tarihi:
Aliye ULUSOY/ANKARA (DHA)-CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen 31. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan," Dış ticaretimizde çok önemli yeri olan ülkelerle birer birer yerel paralarla ticaret dönemi başlıyor. Rusya ile görüşmeler yaptık demiştim, Rusya'dan bir şey mi alacağız. Onların parasıyla, Rusya bizden mi alacak, bizim paramızla. Bunları yaygınlaştıracağız. Böylece dövizin baskısından ülkelerimizi kurtarmış olacağız. Kur baskısının altında kalmayacağız "ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen 31. Muhtarlar Toplantısı'nda muhtarlarla bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kim nerde elinde ne kadar dövizi varsa, bunu TL'ye çevirmeye başladı" dedi. Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Muhtarlar Toplantımızın 31. sinde sizlerle bir aradayız. Bugün de Afyonkarahisar, Aksaray, Ankara, Aydın, Bayburt, Çanakkale, İstanbul, Kahramanmaraş, Karaman, Kilis, Konya, Manisa, Niğde, Trabzon, Uşak ve Yalova illerimizden gelen siz kıymetli muhtarlarımızı misafir ediyoruz. Muhtarlarımızla bugün ki buluşmamızı, milletçe yine zorlu bir mücadelenin içinden geçtiğimiz şu önemli günlerde idrak ediyoruz. Bir yandan Suriye ve Irak'ta ülkemizi güneyden kuşatma projesi tüm alçaklığıyla, çirkinliğiyle devam ettiriyor. Diğer yandan devletin ve toplumun içine sızmış FETÖ'den PKK'ya kadar tüm terör örgütleriyle kararlı bir mücadeleyi yürütüyoruz. Son hamle ekonomimizle yapıldı. İhracat ve turizm üzerinden yapılan saldırıya ilave olarak döviz spekülasyonuyla ekonomimiz çökertilmeye çalışılıyor. Ekonomimizin bazı sorunları sıkıntıları yok mu? Elbette var. Hükümetimiz bunların çözümü için gayret sarf ediyor. Yeni tedbirlerle gereken önlemleri alıyor. Almayı da sürdürecek. Piyasa da bir durgunluk olduğunu bizde görüyoruz biliyoruz. Bu durgunluğun somut sebeplerinden ziyade psikolojik ve provokatif faktörlerden kaynaklandığını da gayet iyi biliyoruz. Gerçekten de son günlerde döviz kurunun Türk lirası karşısındaki yükselişinin sebeplerine baktığımızda, elle tutulur ciddi iktisadi karşılığı olan hiç bir husus göremiyoruz. Suni bir kur yükselişiyle karşı karşıyayız. Milletimizi bu konuda farklı bir anlamda yardıma çağırdık. Dedik ki gelin yastığınızın altındaki dövizleri TL'ye çevirin. TL olmazsa altına çevirin. Benim vatandaşım geldi, TL'ye yönlendi. Kim nerde elinde ne kadar dövizi varsa, bunu TL'ye çevirmeye başladı. Milletime teşekkür ediyorum. Vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu konudaki kararlılığın ben devam edeceğine inanıyorum."
"DEDİK Kİ BİZ BU MİLLETİ FAİZ LOBİSİNE MAHKUM ETMEYECEĞİZ"
TÜİK tarafından açıklanacak rapora ilişkin bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, rapor açıklandığında Türkiye'nin nerede olduğunun gayet iyi görüleceğini belirtti. Erdoğan, "40 yıllık siyasi hayatımda şunu gördüm. Eğer bir millet bir şeye inanır, harekete geçerse onu durduracak hiç bir güç yoktur. Bir asır önce Çanakkale'de yedi düvel, dünyanın en modern savaş imkanlarıyla üzerimize gelirken bu milleti zafere ulaştıran işte bu inanç işte bu imandır. Hatırlayın iktidar olmadan önceki dönemlerde bu ülkede gecelik yüzde 7 bin , 7 bin 500 faizler oldu mu? Oldu. Bunlar kim içindi. O bazı faiz lobileri yok mu onlar içindi. Bunu Osmanlı'ya yaptılar. Osmanlı'ya da yüzde 900' de yaptılar. Fakat bizim dönemimizde bunu tutturamadılar. Dedik ki biz bu milleti faiz lobisine mahkum etmeyeceğiz. 4, 6'ya kadar düştü, Gezi ile karşımıza çıktılar. Çift haneliye orada tekrar çıktı. Bu döviz baskısına karşı bizler paramıza sahip çıkacağız ve inşallah TL'yi değerlendireceğiz. 1994 Krizini 2004 Krizini bir kaç milyar dolarlık borsa spekülasyonu ile yaşayan Türkiye onlarca milyar dolarlık operasyonları kimseye hissettirmeden gerçekleştirerek ekonomik saldırıların üstesinden geldi. Sadece küresel düzeyde bir yıkıma sebep olan 2008 Krizi sebebiyle ertesi yıl bir küçülme yaşadık. Onu da takip eden yıllarda süratle telafi ettik. Pek çok gelişme veya gelişmiş devlet hala 2008 Krizi'nin etkilerinden kurtulamamışken, Türkiye oldukça sıkıntılı geçen, Bu yıl dahi büyüme oranında gelişmekte olan ülkeler arasında inşallah yine ilk sıralarda yerini alacak. Avrupa Birliği hesaplama metotları, dünyada ki hesaplama metotları, yakında TÜİK tarafından Türkiye açısından da açıklanacak. Açıklandığında da Türkiye'nin nerede olduğunu gayet iyi göreceğiz" diye konuştu.
"ŞU GÜNLERDE EKONOMİ SİLAHINI BİR KEZ DAHA BİZE DOĞRULTTULAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkelerin kendi para birimleri üzerinden yapılan ticaret teklifinin, ülkeler içinde anlamlı ve cazip bir alternatif haline dönüştüğüne dikkat çekti. Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:"
Kriz öncesi 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi döneminde bizi siyaseten köşeye sıkıştırmak için ekonomiyi de bir silah olarak kullanmaya çalışmışlardı. Gezi Olaylarında 17, 25 Aralık'ta Güneydoğu illerimizde çukur eylemlerinde, Suriye ve Irak Krizlerinde hep aynı oyunu oynadılar. Türkiye'nin Suriye Irak'ta ciddi hamleler yaptığı, Meclis'te cumhurbaşkanlığı sistemine geçişle ilgili yeni adımların arifesinde bulunduğu, Avrupa Birliği ile ilgili önemli kararlar almak üzere olduğu şu günlerde ekonomi silahını bir kez daha bize doğrulttular. İnsanlar döviz bürolarına , bankalara dolar almak için değil, bozdurup TL'ye geçmek için koşuyor. Sözleşmeler, anlaşmalar, borçlar, alacaklar, kiralar süratle dövizden TL'ye döndürülüyor. Spor kulüpleri bile artık bu işin içerisine girdi. Dış ticaretimizde çok önemli yeri olan ülkelerle birer birer yerel paralarla ticaret dönemi başlıyor. Rusya ile görüşmeler yaptık demiştim, Rusya'dan bir şey mi alacağız. Onların parasıyla, Rusya bizden mi alacak, bizim paramızla. Çin'le konuştum. Biz Çin'den bir şey mi alacağız, Çin'in parasıyla. Onlar bizden bir şey mi alacak, Türk Lirasıyla. İran'la da konuştuk, nitekim şimdi onlarda açıklamalarını yaptılar. Bunları yaygınlaştıracağız. Böylece dövizin baskısından ülkelerimizi kurtarmış olacağız. Kur baskısının altında kalmayacağız. Esasen dövizi silah gibi kullanma yöntemi sadece bize değil, pek çok ülkeye uygulanıyor. Bundan korkunç paralar kazanıyorlar. Dolayısıyla kendi para birimlerimiz üzerinden ticaret teklifimiz, bu ülkeler içinde anlamlı ve cazip bir alternatif haline dönüşüyor."
"PİYASADAKİ DURGUNLUĞU BAŞKALARININ SONA ERDİRMESİNİ BEKLEMEYELİM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, işadamları, yatırımcılar, esnaf ve sanatkarlara seslendi. Erdoğan," Buradan tüm işadamlarımıza, yatırımcılarımıza, esnafımıza sanatkarımıza da seslenmek istiyorum, yaşadığımız zorlukları tereddütleri, sıkıntıları biliyorum. Ama gelin, ülkenize güvenin. Ülkenize sahip çıkın böyle bir dönemde, üretime yüklenmeyeceksiniz, istihdamı artırmayacaksınız, ticaretin çarklarının dönmesini sağlamayacaksınız da bunu ne zaman yapacaksınız? Elin oğlu binlerce kilometre öteden gelip burnumuzun dibinde operasyon yaparken, bize yerinizden sakın kıpırdamayın, diyenleri bize bu vatanı çok görenleri, kusura bakmayın buraları onlara dar ederiz. Piyasadaki durgunluğu başkalarının sona erdirmesini beklemeyelim. İlk can suyunu kendimiz verelim. Herkes bu şekilde davrandığında inanın bana yıl sonuna kalmaz Türkiye yep yeni bir görünüme kavuşur. Devlet üzerine düşenleri yapıyor, hiç endişe etmeyin. Türkiye'nin El Bab Operasyonu ile dövizin spekülasyonlarını durdurma çabaları arasında bir fark yoktur. Tek bir alanda, tek bir konuda ,tek bir sorunla mücadele yoktur. Mücadelemiz, terörden ekonomiye, dış politikadan yatırımlara her alanda sürecektir. Suriye'deki mücadelemizi , Irak'ta ki mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. FETÖ, PKK, DEAŞ'la mücadelemizi içerde ve dışarda sonuna kadar sürdüreceğiz. 10 gün sonra inşallah Boğaz'ın altından Avrasya Tüneli'nin açılışını yapacağız. Çift katlı otomobillerin Avrupa'dan Asya'ya geçtiği bu yeni modern projemizin açılışını yapacağız. İnşallah 18 Mart'ta Çanakkale Köprüsü'nün temelini atacağız. 2017 içerisinde Kanal İstanbul'unda ihalesini yapıp temelini atacağız" dedi.