Güncelleme Tarihi:
Bahar DEMİREL / ANKARA, (DHA) - CUMHURBAŞKANI Erdoğan, CHP'nin 'Adalet Yürüyüşü'ne ilişkin "Hükümet, polis teşkilatı seni koruma altına alacak. Sen de 25 gün yollarda yürüyecek ve ondan sonra da karavanlarda akşamları gayet güzel şekilde geçireceksin. 'Bak, Adalet Yürüyüşü' yaptık. Bunun adı 'Adalet Yürüyüşü' olmaz. Bunun adı 'sözde adalet' olur ve sen, partinin içerisinde karşı aday olanlara tahammül edemeyecek kadar demokrasiye inanmış birisisin" dedi. Erdoğan, ayrıca OHAL uygulamasıyla "Her ne kadar çok sınırlı bir alanda uyguluyor olsak da OHAL'in çok da uzak olmayan bir gelecekte kalkması mümkündür" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz kapsamında, yabancı sermayeli yatırımcılarla toplantıda bir araya geldi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kabul Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da katıldı.
Yabancı sermayeli yatırımcılarla yapılan toplantıda hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan; yatırımcıların, girişimcilerin ve uluslararası sermayenin, kalkınmanın temel unsurlarından olduğunu söyledi. Erdoğan, "İçinde yer aldığımız coğrafya, bizim handikabımız değil; tam aksine avantajımızdır. Hem siyasi hem ekonomik hem insani olarak bölgenin güvenli limanı olan Türkiye'nin farkı işte bu vasfıdır. Ülkemizin denklemde olmadığı hiçbir projenin bölgemizde ve dünyada yürütülebilmesi mümkün değildir. Biz de bu konumumuzu dayatma veya şımarıklık için değil, kendimizle birlikte tüm dostlarımızın ve kardeşlerimizin huzuru ve refahı için değerlendirmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
"BATILI DOSTLARIMIZIN MUHATAPLARI DOĞRU TASNİF EDEMEDİĞİNİ ÜZÜNTÜYLE GÖRÜYORUM"
Darbe girişimine ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Terör örgütleriyle yürüttüğümüz tavizsiz mücadelenin amacı da budur. FETÖ'nün 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişimi demokrasimiz ve özgürlüğümüzle birlikte ekonomimizi de hedef alıyordu. Bu örgütün devlet ve toplum hayatımızın her zerresinden temizlenmesi konusundaki hassasiyetimizin sebebi, ekonomimizin geleceğini de güvence altına almaktır. Özellikle Batılı dostlarımızın bu konudaki muhatapları doğru tasnif edemediğini üzüntüyle görüyorum" dedi.
"TÜRKİYE GÜVENLİ BİR LİMANDIR"
Hamburg'daki G-20 protestolarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Bakınız, G20 Zirvesi için Hamburg'daydık. Hamburg yanıyordu ve 10 binlerce güvenlik görevlisi her tarafta görevdeydi. Niye? Türkiye'de biz de G20 yaptık; ama bizim G20'mizde en ufak bir gürültü patırtı olmadı. En güzel yerde, en lüks otellerde bütün misafirlerimizi ağırladığımız gibi huzur ve mutluluk içerisinde yaptık. Tüm görüştüğüm dostlar da 'Antalya bambaşkaydı' diyor. Biz attığımız adımlarda her zaman dürüst, samimi, kararlı olduk ve bununla birlikte de işimizi bilerek yaptık. Bütün dostlarımıza şunu söylüyorum. Lütfen, sizler de bize temsilcisi olduğunuz ülkeleriniz ve firmalarınız adına şunu kendi firmalarınıza ve ülkelerinizde anlatmanızda fayda var. Türkiye, güvenli bir limandır. Türkiye, anlatıldığı gibi 'basın özgürlüğü yok, fikir-düşünce özgürlüğü yok' bunların hiçbirinin olduğu bir ülke değil"
"BASINDA SINIRSIZ ÖZGÜRLÜK SÖZ KONUSU OLAMAZ"
Türkiye'ye yönelik 'basın özgürlüğü' eleştirilerine yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Bir defa basında sınırsız bir özgürlük söz konusu olamaz. Eğer medya kalkıp da ülkeyi karıştırmak için ülkeyi kendi içinde tahrik etmek için özgürlük alanlarını istismar ediyorsa onlar için de yargı var. Yargı onlar için de çalışır. Dünyanın hiçbir yerinde sınırsız özgürlük söz konusu değildir. Aynı şeyi Batı, kendi medya mensuplarına da yapmaktadır. Daha da ileri gidiyorum. Bizim bakanlarımıza dahi orada konuşma imkanı vermeyecek kadar Batı, engelleyicidir. İşte Hamburg G20'de soydaşlarımızla Almanya'da salon toplantısı yapalım, dedik. İzin vermediler biliyor musunuz? Ne oldu özgürlük? Niye izin vermiyorsunuz? Siz gelin burada, istediğiniz yerde biz size izin verelim. Konuşturalım. Hollanda'yı biliyorsunuz. Belçika'sı öyle. Niye? Düşünce özgürlüğünden korkuyorlar. Düşüncelerine güvenmedikleri için düşünce özgürlüğünden korkuyorlar. Biz düşüncemize güvendiğimiz için düşünce özgürlüğünden korkmuyoruz. Biz rahatız"
"OHAL'İN SINIRLARINI BİZ BELİRLERİZ"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara'dan İstanbul'a gerçekleştirdiği 'Adalet Yürüyüşü'ne değinen Erdoğan, "İşte buyurun. 25 gün yürüdüler. Kimin güvenliğinde yürüdüler? Hükümetimizin güvencesinde yürüdüler. Herhangi bir şey oldu mu? Vatandaşlarımız herhangi bir şey yaptı mı? Ankara'dan çıkıp İstanbul'a kimin güvencesinde gittiler? Hükümetin, güvenlik güçlerimizin. Mitinglerinde herhangi bir şey oldu mu? Olmadı. Hala bu hükümete kalkıp da siz, 'Ülkede güvenlik yok' diyemezsiniz. İnsan utanır. Şu anda OHAL'le uğraşıp, duruyorlar. Kusura bakmasınlar, bu OHAL olmamış olsaydı bu kadar rahat ve huzurlu olarak bu adımlar atılamazdı. OHAL'in sınırlarını da Batılıların çizmiş olduğu çizgiler içerisinde belirlemeyiz. Onun sınırlarını biz belirleriz. OHAL'i biz iş dünyamız daha rahat çalışsın, diye yapıyoruz" dedi.
"BU İŞ TAMAMEN BİTTİĞİ ZAMAN BİTECEK"
Olağanüstü hal (OHAL) uygulamasıyla ilgili eleştirilere de yanıt veren Erdoğan, "Bir yanda 80 milyon vatandaşı ve 780 bin kilometrekare vatan toprağıyla Türkiye Cumhuriyeti diğer yanda ise ruhunu ve bedenini bir şarlatana adamış bir terörist örgüt var. Seçim, bu ikisi arasında yapılacaktır. Meselenin insan haklarıyla hukukla adaletle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Terör örgütleriyle mücadele dünyanın her yerinde nasıl yapılıyorsa bizde de aynı şekilde yapılıyor. Tüm bunlar ortadayken, biz ne yapacağız? OHAL'i kaldır, bunlar yine bildiklerini okusunlar; yok böyle bir şey. Dün bir uluslararası medya organıyla söyleşim oldu. 'Peki, ne zaman bitecek?'. Bu iş tamamen bittiği zaman bitecek. Şundan emin olunuz. Türkiye, terörle mücadelesini başka hiçbir ülkenin riayet etmediği derecede hukuk devleti sınırları içinde yürüttü, yürütüyor ve yürütecektir. Operasyonlar ve yargılamalar tüm Türkiye'nin ve dünyanın gözü önünde yapılmaktadır. Bu derece büyük saldırılara maruz kalıp da hukuka ve teamüllere böylesine sadık kalan bir ülkenin daha anlayışlı daha adil daha makul bir yaklaşımı hak ettiğine inanıyorum" diye konuştu.
"TANKLAR DOSTLARININ GELDİĞİNİ GÖRÜNCE SANA YOLLARI AÇTI"
CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz'a ilişkin 'kontrollü darbe' söylemine tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Şu anda Türkiye'nin ana muhalefeti ve PKK terör örgütünün arkasında olduğu muhalefet, Avrupa'da ve gittikleri her yerde bu ülkenin aleyhinde her türlü yalanı ve yanlışı söylüyorlar. 15 Temmuz'un gecesinde havalimanından kaçıp, giden bir muhalefetin başı var. Artık bütün belgeler ortaya çıkmaya başladı. O geceyi Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinden izleyen bir muhalefetin başı var. Şu anda konuşuyor. 'Kontrollü darbe' diyor. Nasıl bir 'kontrollü darbe' bu? Doğru, doğru; havalimanından kaçacaksın Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinden 'kontrollü darbe'yi izleyeceksin. Öbür taraftan kalkıp, 'Darbe olduğu zaman tankların önüne ilk defa ben çıkarım' diyeceksin. Orada 2 tank vardı. Seni uğurladılar? Nasıl tankların önüne çıkmak bu? Tam aksine oradan kaçıp, gittin ve tanklar da dostlarının geldiğini görünce sana yolları açtılar. Sen de oradan Bakırköy Belediyesi'ne gittin. Yürekli vatandaşlarım kaçıp gitmedi. Onlar tankların önüne yattı. Hükümet, polis teşkilatı seni koruma altına alacak, sen de 25 gün yollarda yürüyecek ve ondan sonra da karavanlarda akşamları gayet güzel şekilde geçireceksin. Bak, 'Adalet Yürüyüşü' yaptık. Bunun adı 'Adalet Yürüyüşü' olmaz. Bunun adı 'sözde adalet' olur ve sen, partinin içerisinde karşı aday olanlara tahammül edemeyecek kadar demokrasiye inanmış birisisin"
"OHAL'İN ÇOK DA UZAK OLMAYAN BİR GELECEKTE KALKMASI MÜMKÜN"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Reformları da yatırımları da kesintisiz sürdürmekte kararlıyız. Hukuk sistemimizi baştan sona yeniliyoruz, yeniledik. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından getirdiğimiz OHAL uygulamasının sadece terörle mücadeleyle sınırlı olduğunu en iyi sizlerin biliyor olması gerekir. Ne kendi vatandaşlarımızdan ne de uluslararası yatırımcılardan herhangi birinin olağanüstü hal uygulamaları sebebiyle mağduriyet yaşaması söz konusu değildir. Böyle bir sorun yaşayan varsa lütfen, ilgili arkadaşlarımıza hatta doğrudan şahsıma başvursun. Ben takipçisi olacağım. OHAL'i bahane ederek, Türkiye'nin büyümesinin, gelişmesinin, ilerlemesinin önüne takoz koyan kimsenin gözünün yaşına bakmayız. Terörle mücadelemizdeki ihtiyaç ortadan kalktığında, bu uygulamayı elbette sona erdireceğiz. FETÖ davaları yavaş yavaş şekillenmeye başladı. PKK ile mücadelede de önemli bir mesafe aldık. Dolayısıyla her ne kadar çok sınırlı bir alanda uyguluyor olsak da OHAL'in çok da uzak olmayan bir gelecekte kalkması mümkündür"